‘Biri bayan iki kişi –yaşları 16 ve 20- misafir olarak kaldıkları evden para çaldılar...’,
‘Girne Çalışma Dairesi’nde iki memur, işyerlerinden rüşvet aldıkları iddiası ile gözaltına alındı...’
‘Bir kişi, çalıştığı şirketin parasını zimmetine geçirdiği iddiası ile tutuklandı....’
‘Adamın biri karısına kızdığı için 4 aylık oğlunun gırtlağına ustura dayadı...’ v.s. v.s.
Bunlar, günlük gazetelerimizden,  sadece iki gün içinde olup bitenlerden, bir bakışta buraya aldıklarım. Bu kadarcık olduğunu sanmayın. Daha da var.
İşte bir zamanlar, bir hırsızlık olduğunda ülkede ‘olay’ olan Kıbrısımızın yeni hali.
      ***    
Eski Mücahitlerin temsili bir birlikle,  milli günlerdeki resmi geçitlerde  yer alması gelenek haline geldi. Hatırlıyorum da, bundan 30 yıl öncesinde bu tören birliklerindekilerin sayısı 40-50 hatta 60’lara kadar ulaşıyordu. Bir de şimdiki törenlere bakın ...  Zar zor 10-15 kişi. 
Anlaşılan şu ki,  ilgililer bu özel günlerde resmi geçitlere katılacak gönüllü Mücahit bulmakta zorlanıyorlar artık. Halbuki adı büyük bir sürü örgüt var. Bari bu örgütlerin yöneticileri katılsa ya resmi geçitlere...
      ***
Komşu’da,  eski Başkan Hristofiyas  ‘Ekonomik Araştırma Komitesi’ne ifade vermeyi reddetmiş... Şimdiki Başkan Anastasiyadis ise, damadı ve oğlunun krizin başlamasının hemen arifesinde yurt dışına para kaçırdıkları iddialarıyla Komite’ye hem ifade vermiş hem de yöneltilen soruları  yanıtlamaya çalışmış... Bilmem kaç tane Bakan, Müdür, Müsteşar’ın da ifadelerine başvurulacakmış....
Bizim buralarda olmaz böyle şeyler.  Allahtan,  Kuzey’de, yurt dışına para kaçıran yok;  yolsuzluk yok;  yasa dışı vatandaşlık dağıtan yok; hatta yasa dışı gayri menkul dağıtan da yok...  Usulsüz ihaleler yapan, Devlet parasını hesapsız kitapsız harcayan hiç yok;  kitaba kaleme uymayan terfi-tayin yapan da yok... Kaçakçılıklara adı karışmış olanlar mı ? Haşa....Olsaydı eğer,  biz de  komiteler kurar, dünyaya rezil olmak pahasına da olsa iddiaları sorgular (!)  suçluları cezalandırırdık (!)...
      ***
Bu haber de geçen haftadan.
Gemikonağı’nda ‘Sanayi Bölgesi’ olarak bilinen ‘Küçük Esnaf Sitesi’ ile ilgili olarak ilginç mi ilginç bir açıklama yapıldı. Bu açıklamaya göre bu bölgedeki hiçbir dükkan ve iş yerinin ne koçanı ne de izin belgesi yokmuş.  İşin en ilginç yanı ise bu açıklamanın Lefke Belediye Başkanı’ndan gelmiş olması....
Büyük bir olasılıkla, Gemikonağı’ndaki bu bölge, organize bir şekilde,  bir gece’de kurulmuştur (!).  Hem Belediye Başkanı hem de Kaymakam, bir sabah uyandıklarında bir de ne görsünler (????)  Gemikonağı’nda bir ‘Sanayi Bölgesi’ oluşturulmuş !!!!
     ***
Biz birbirimizle uğraşırken olan gene oldu.   Ortadoğu’da sular yine kaynamaya başladın ya; Adadaki İngiliz üsleri de yeniden ‘savaş üssü’ oluverdi. Ağrotur Üssüne inip kalkan savaş uçaklarının sayısını tesbit etmek mümkün olamıyormuş.  Bu arada,  adanın kuzeyinde de güneyinde de savaş gemileri cirit atıyormuş.  Rum’u Türk’ü suskun, sessiz ama tedirgin. Birkaç nedenle.... (1)  Krizin çıkmasıyla birlikte,  adanın da denizlerinin de gerçek sahiplerinin kimler olduğu yeniden ortaya çıkmış oldu. (2) Kıbrıs’ın da,  üsler yüzünden uçuşan füzelerden nasibini alması olasılığı   rahatsızlık yarattı (3) Uzayacak bir savaşın her iki tarafın da,  zaten berbat olan ekonomilerine nasıl etki yapacağı endişeleri yoğun...