“Memleketin artık bizim olmadığına karar verdim, göç ettim”
Cemil Şah, eşi ve 2 kızıyla birlikte, kurdukları düzenlerini geride bırakarak Norveç’in Bergen şehri yakınlarındaki Osoyro isimli bölgesine göç etti. 46 yaşındaki Şah, bu kararı almasına neden olan sorunları ve sonrasında yaşadıklarını anlattı.
Ertuğrul SENOVA
“Kıbrıs’ta kalarak çocuklarıma düzgün bir gelecek sağlayabileceğime dair inancım kalmamıştı. Bir kere adalet yok… Memleketin bizim olmadığına karar verdim, göç ettim.”
Bu sözler, sayıları her geçen gün artan, adaya veda etmiş Kıbrıslı Türklerden birine ait…
Cemil Şah, eşi ve 2 kızıyla birlikte, Yedidalga’da kurdukları düzenlerini geride bırakarak Norveç’in Bergen şehri yakınlarındaki Osoyro isimli bölgesine göç etti.
46 yaşındaki Şah, bu kararı almasına neden olan sorunları ve sonrasında yaşadıklarını YENİDÜZEN’e anlattı…
9 yıl askeri personel, 17 yıl da gardiyan olarak çalışan 46 yaşındaki Şah, göç kararının altındaki esas nedeninin ekonomik değil, sosyal sorunlar olduğuna vurgu yapıyor.
Yaklaşık 1 yıl önce Norveç’e göç ettiğini anlatan Şah, bir süre tek başına kalmış, iş bulmuş, ev kiralamış ve ardından da “durumları toparlayıp” ailesini yanına almış.
Ailesini yanına almak için 1 yılın ardından ada yarısına döndüğünde, “çok daha kirli ve pahalı” bir “KKTC” ile karşılaştığını söyleyen Şah, “Kıbrıs’taki yaşam, Norveç’ten çok daha pahalı” tespitini yapıyor…
Şah, Norveç’te eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçların ücretsiz olduğunu söyleyip, özellikle ‘güvenlik’ endişesi yaşamadığına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Çocuğumun Yedidalga’da bile gece sokakta yürümesini istemiyordum. Burada çok rahatız.”
Ailelerini, dostlarını Kıbrıs’ta bıraktıklarını söyleyen Şah, geri dönmeleri için net bir şart ortaya koyuyor: “Kıbrıs’ta barış olursa.”
“Memleketin bizim olmadığına karar verdim, göç ettim”
9 yıl uzman asker, 17 yıl da gardiyan olarak çalışan Cemil Şah, ekonomiden ziyade, çocuklarının düzgün bir geleceğe sahip olamayacağı yönündeki kaygısı ve “memleketin, Kıbrıslı Türklere ait olmadığı” şeklindeki inancı üzerine göç kararı aldığını anlatıyor:
“9 yıl askerde uzmanlık yaptım. O dönem başka iş yoktu. Sahil güvenliğin ilk uzmanlarındandım. Orada adaletsizlikler görmeye başladım. Kıbrıs’ta referandum süreci vardı. Üzerimizde bir baskı vardı. 2003 yılında askerdeki işimden ayrıldım. 1 yıl özel sektörde çalıştım. 2005’te gardiyanlık sınavlarına girdim, 6’ncı geldim, gardiyan oldum. Oralar daha da beter çıktı. 17 yıl da gardiyanlık yaptım. Yaşım 46. Maddi sıkıntılarımız oldu, döviz borçlarımız oldu… Pandemi dönemi ve döviz krizi ardı ardına gelince eşimin işletmesi de battı. Açıkçası maddi olarak toparlanabilirdik. Ama bu ülkede çocuklarıma düzgün bir gelecek sağlayabileceğime dair inancım kalmadı. Çocuklarım, insan gibi yaşayamayacaktı. Bir kere adalet yok… Memleketin bizim olmadığına karar verdim. Ardından da göç etme kararı aldım.”
“KKTC, Norveç’ten daha pahalı”
Yaklaşık 1 yıl önce Norveç’e göç ettiğini anlatan Şah, bir süre tek başına kalmış, iş bulmuş, ev kiralamış ve ardından da “durumları toparlayıp” ailesini yanına almış:
“1 sene önce Norveç’e geldim. Burada durumları toparladım, iş buldum, ev kiraladım, 1 yılın sonunda ailemi almak için Kıbrıs’a döndüm. 1 yılın sonunda geri döndüğümde, ülkeyi çok daha pis ve pahalı buldum. Norveç’ten daha pahalı olduğunu söyleyebilirim. Sonra ailemi yanıma aldım. Sosyal medyada yaptığım paylaşım, Larnaka Havalimanı’nda idi. Kıbrıs’taki son günümüz oldu.”
“Norveç’i seçme nedenim, insana değer veriyor olmaları”
Göç için Norveç’i seçme nedeninin “insana değer verilmesi” olduğunu söyleyen Şah, şöyle devam ediyor:
“Norveç’e ilk geldiğimde burada tanıdık kimse yoktu. Burayı seçme nedenim; sosyal hakların, insan haklarının yüksek olmasıydı. Burada insana değer veriyorlar. Hiç zorluk yaşamadım. Burada bir restoranda aşçı olarak çalışıyorum. Ev sahibim yerli, bana çok iyi davranıyor. Özellikle Kıbrıslı olduğum için çok sevdiğini söylüyor. Buradaki insanların büyük kısmı yılda birkaç kez tatil için Larnaka’ya, Girne’ye gidiyor. Bu yüzden Kıbrıslıları biliyor, seviyorlar. Burada eğitim, sağlık bedava. Dünyanın en iyi şartlarına sahibiz. Güvenlik endişemiz yok. Çocuğumu kendi köyümde bile gece sokakta yürümesini istemiyordum. Burada çok rahatız.”
“Kıbrıs’ta bir barış olursa ancak o zaman döneriz”
Ailelerini, dostlarını Kıbrıs’ta bıraktıklarını söyleyen Şah, geri dönmeleri için net bir şart ortaya koydu; Kıbrıs’ta barış olursa:
“Anne – babalarımızı, dostlarımızı Kıbrıs’ta bıraktık. Eğer dönersek, onları görmek için döneriz. Ancak bu temelli bir dönüş olmaz. Biz artık buralardayız. Umudum yok ama Kıbrıs’ta bir barış olursa ancak o zaman döneriz.”
Röportajın sonunda, eklemek istediği bir cümle olduğunu söyleyen Şah, sözlerini şöyle sonlandırıyor:
“Ülkenin bugünlere gelmesinde, sağ partiler kadar sol partilerin de suçu var. Gerçek muhalefet yapılmıyor. Boş konuşmayla bu işler olmuyor.”