MENINIST DEKLERASYONU 'HERKES İÇİN EŞİTLİK'
Feminist Atölye: Meninist, kadınların feminist prensipler etrafında verdiği siyasi, sosyal ve ekonomik mücadeleyi sahiplenen ve destekleyen küresel bir feminist erkek organizasyonudur
Feminist Atölye (FEMA)
Meninist, kadınların feminist prensipler etrafında verdiği siyasi, sosyal ve ekonomik mücadeleyi sahiplenen ve destekleyen küresel bir feminist erkek organizasyonudur.
Kadın hareketinin yürüttüğü mücadelenin sadece kadınlara değil, erkeklere ve elbette tüm insanlığa da çok çeşitli faydalar yarattığından hareketle, aşağıdaki ilkeleri Meninist organizasyonunun temel prensipleri olarak deklare ederiz;
1) Bizler her türlü misojinik (Kadın Düşmanı) hareketin ve cinsiyetçi tavırların karşısındayız. Bütün kadınlara saygı duyuyoruz.
2) Kadınların kendi bedenlerini kontrol etme hakkı olduğunu düşünüyoruz ve tüm kadınların kendi doğurganlık hakları ile ilgili karar verme özgürlüğüne sahip olmaları gerektiğine inanıyoruz.
3) Tecavüz, taciz ve aile içi şiddet başta olmak üzere, kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı çıkıyoruz.
4) Film, televizyon, reklam ve benzeri medya araçları ile ortaya koyulan negatif ve steryotip kadın temsillerine karşı çıkıyor, bu steryotipleştirmelerin bir şiddet olduğunu düşünüyoruz.
5) Biz anladık ki, erkeklerin kadın hareketine katılması, 2000 yıldır devam eden erkek egemenliğini yok etmenin en önemli yollarından biridir. Dolayısıyla kadınları mümkün olan her alanda- ev etrafında dönen sorumluluklar ve ebeveynlik görevlerini paylaşmak başta olmak üzere- desteklemeye kararlıyız.
6) Kadınların eşit işe eşit ücret almaları gerektiğini savunuyor ve iş çevresi ve koşullarının kadınlar için eşit hale getirilmesi gerektiğini savunuyoruz.
BEDİ- BİZ ERKEK DEĞİLİZ İNİSİYATİFİ
BEDİ toplumda hakim olan erkeklik biçimlerine, cinsiyetçiliğe, dayatılmış cins kimliklerine ve homofobiye karşı olan anti-otoriter bir erkek inisiyatifidir. İlk defa İtalyan sanatçı Pippa Bacca'nın tecavüz edilerek öldürülmesine karşı ortaya çıkan tepkilerin ardından kendi tavrını ortaya koymak isteyen bazı anarşist/anti-otoriter erkeklerin çağrısıyla, 19 Nisan 2008 Cumartesi akşamı Galatasaray lisesi önünde başlayıp Taksim meydanına kadar gerçekleşen bir yürüyüş ile kendisini ilan etmiştir. Eylem 50'nin üzerinde anarşist, anti-otoriter, sol ve muhalif erkeklerin katılımı ve bir o kadar anarşist ve feminist kadının desteğiyle gerçekleştirilmiştir. Biz Erkek Değiliz İnisiyatifi toplumsal cinsiyet ve erkeklik konularında hem sokağa yönelik eylemler hem de daha yaygın çalışmalar yürütmek üzere kurulmuştur. Doğrudan iletişim kurmak için mail adresi: [email protected]
"Biz Erkek Değiliz İnisiyatifi", her yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nden bir gün sonra 9 Mart'ta bir araya gelerek kadına yönelik her türlü şiddeti protesto etmektedirler. " Taciz, tecavüz, şiddet, cinayet erkeklikse, biz erkek değiliz!" sloganı altında faaliyet gösteren BEDİ üyelerinin demeçlerinden:
"Erkekler gözlerinizi açınız ve ellerinize bakınız. İstisnasız hepimizin ellerinde kan var! Kadınların, çocukların ve diğer erkeklerin kanı… Belki bazılarımız itiraz edecektir, “ben kimseyi öldürmedim” diye. Oysa gündelik hayatlarımızı, bir baba olarak, abi olarak, koca olarak, sevgili olarak, asker olarak, namus bekçisi olarak yaşarken, gerçek bir katliam makinesi olarak çalışan ve aralıksız olarak katiller üreten erkekliğe sahip çıktığımız, onu yüceltip, koruyup kolladığımız her an, istisnasız hepimizin elleri kana bulanıyor. Oysa bu bir kader değil. Bizler, erkekler, toplum, aile ve devlet tarafından bize öğretilmiş ve sürekli dayatılmakta olan bu erkekliğe karşı çıkabiliriz; çıkmalıyız; çıkıyoruz".
“Erkeklik de kendi toprakları olan, sınırlarını çizmiş, sınırlarına bekçiler koymuş, kendi değerlerini oluşturmaya çalışan bir çeşit milliyetçiliğe sahip. Bu sınırlardan dışlanmış herkese yönelebilen şiddet ve ayrımcılık ise ‘erkeklik’in kurucu öğelerinden”.
“Üzerinde fazlaca düşünmeden bir norm olarak benimsediğimiz, bize yüklediği görevleri nefes nefese yerine getirmeye çalışırken avantajlarını da sonuna kadar kullanmaktan geri durmadığımız ‘erkeklik’ halini bir an önce gözden geçirmeliyiz. Çünkü şiddetin de eşitsizliklerin de kaynağı burada.”
13 Ağustos 2011 Van Yürüyüşü:
Kadınları Öldürmek Erkeklikse Biz Erkek Değiliz
Bu arada geçtiğimiz hafta, 13 Ağustos cumartesi günü BDP Van Belediyesi Kent Konseyi tarafından organize edilen ve bazı sivil toplum örgütlerinin de destek verdiği 'Erkeklik zihniyetimiz ile hesaplaşıyoruz" adlı yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe, BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, BDP'li Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, bazı sivil toplum örgütleri temsilcileri ve yaklaşık 500 kişi katıldı. Bu yürüyüşe katıla erkekler, 'Kadınları öldüren erkekse biz erkek değiliz', 'Yaşasın kadın özgürlüğü', yazılı pankartlar ile üzerinde 'Ayşe Paşalı'nın katili İstikbal Yetkin erkekse biz erkek değiliz' yazılı siyah bir tabut taşıdı. Yürüyüş sonunda basına açıklama yapan BDP Van İl Başkanı Cüneyt Caniş, kadınlara uygulanana şiddete karşı erkek dayanışması olarak seslerini yükselttiklerini söyledi. Kadınlara yönelik uygulanan şiddetten utandıklarını belirten Caniş şöyle dedi:
"Kadına şiddet uygulayan, öldüren, kadınlara yönelik saldırıları erkeklik adına yapanlardan ve erkekliğe sığınanlardan utanıyoruz. Erkek egemen toplumsal yapıda kadınların erkeğin mülkiyeti olarak görülmesini reddediyoruz. Kadınların kimsenin namusu olmadığı, bedenini kendisine ait olduğu gerçeğini kabul etmeye çağırıyoruz. Bilinmelidir ki kadınların yaşam hakkı ellerinden alınamaz. Kadın hakkı insan hakkıdır. Biz, erkekler olarak kadınların bedenleri üzerinden kurulan dili kabul edemiyoruz. Van'da son bir ayda yaşanan kadın ölümlerinin ne kadar vahim ve irdelenmesi gereken bir konu olduğunun göstergesidir. Erkekleri bu utanç tablosuna karşı durmaya çağırıyoruz. Kadına yönelik her türlü şiddeti kınıyoruz. "
