MERHABA
“Değerli” Yenidüzen okurları merhaba...
Yazının girişinde kullandığım “değerli” ifadesi, hitabette nezaketten çok, gazetecilik etkinliğinin en değerli unsurunu işaret etme amacını taşır. Okurlar medya süreçlerinin en önemli unsurudur ve gazeteciler onlara hakettikleri saygıyı göstermelidirler.
Gazetecilik, kendine özgü kuralları olan profesyonel mesleklerden biridir. Öteki mesleklerden farkı, daha üst düzey bir toplumsal role sahip olmasıdır. Demokratik rejimlerde, basın ya da medya çoğulcu yaşamın “regülatörü” olarak kabul edilir.
KAMU GÖREVLİSİ
Gazeteciler, devletten maaş almayan “kamu görevlileri” gibidirler. Yurttaşın bilgilenme ve sesini duyurma hakkını yerine getirmekle yükümlüdürler ve görevleri icabı bir takım hak ve yetkilere sahip olmaları doğaldır. Gazeteciler ve bir bütün olarak medya sahip olduğu hak ve yetkilerle bir “güç” haline gelir ve bütün güçler gibi amacından sapma eğilimi gösterebilir; yani medya kişi haklarına saldırının, haksız rekabetin, çok sesliliği yoketmenin, gerçekleri saptırmanın ve manipülasyonun aracı haline gelebilir.
DENETİMSİZ GÜÇ
“Kontrolsüz güç güç değildir” diyen ünlü reklamdan hareketle “kontrolsüz medya amacından sapar” sonucuna varabiliriz. Yargı organları elbette, yasal düzenlemelere dayanarak medyayı denetler. Ancak, devlet kurumları tarafından yürütülen denetimin gerek yetersiz kalması, gerekse basın özgürlüklerini kısıtlama refleksi taşıması sebebiyle, “özdenetim” modelleri geliştirilmiştir.
Özdenetim modellerinden, dünyada en çok uygulanan basın konseyi ve ombudsmanlık kurumlarıdır. Birçok ülkede uygulamaya konulan basın konsey kurumu, farklı yayın kuruluşlarının, bir kurul tarafından gönüllü olarak denetlenmeye onay verdiği bir modeldir. Kuzey Kıbrıs’ta bir süre önce oluşturulan Medya Etik Kurulu, Kıbrıs Türk medya kuruluşlarının ezici çoğunluğunun desteğini almış bir konsey örneğidir ve medyamızın niteliğini yükseltmek açısından çok önemli bir fırsat olarak kabul edilmelidir.
OMBUDSMANLIK
Kuruluşların yayın içeriklerini okurlar adına denetlemek üzere bir kişinin görevlendirilmesi, ombudsmanlık veya okur temsliciliği modeli olarak adlandırıldı. Yenidüzen okurları açısından fazla ayrıntıya girmeye gerek yok herhalde, çünkü gazeteleri 2 yıldan beridir okur temsilciliği kurumuna sahiptir ve kurumun işlevleri biliniyor, tanınıyor.
YENİDÜZEN’E TAKDİR
Sırası gelmişken, Kıbrıs’ın Kuzey ve Güneyinde okur temsilciliği kurumunu ilk kez uygulamaya koyan(ve halen uygulamayı sürdüren tek kurum olan) Yenidüzen’in, medya etiğine, okura saygıya, çoğulculuğa ve yayın kalitesini yükseltmeye verdiği önemden dolayı takdiri hak ettiğini belirtmek gerekir. Ayni şekilde, Yenidüzen okur temsilcisi olarak alanda, adadaki ilk örneği oluşturan Prof. Dr. Süleyman İrvan hocaya saygılarımı sunar, ciddi katkılarıyla ombudsmanlık kurumu açısından kücümsenmeyecek bir zemin hazırladığı için teşekkür ediyorum.
OKURUN KATILIMI
Yenidüzen Okur Temsilcisi, gazetenin içeriğini yasal düzenlemeler, Medya Etik Kurulu’nun “Gazetecilik Meslek İlkeleri”, Yenidüzen’in “Yayın İlkeleri” ve medya alanındaki evrensel etik değerler açısından denetlemekle yükümlüdür. Temsilcinin görevininin yararlı olma düzeyi, okurun katkısıyla orantılı olacaktır.
Okur, öncelikle kişi haklarına, özel hayata saldırı niteliği taşıdığı veya gerçeğe aykırı bilgi içerdiği gerekçesiyle şikayet, eleştiri ve değerlendirmelerini okur temsilcisine ulaştırmalıdır. Okurun rolü sadece bununla sınırlı kalmamalıdır; yazının başında vurguladığımız gibi okur (veya izleyici) medya süreçlerinin en değerli unsurudur. Kamu görevlisi olarak gazeteci olayı, bilgiyi, haberi, düşünceyi okura doğru, anlaşılır, her boyutuyla, dengeli, hakettiği değerde aktarmakla yükümlüdür.
Buradan hareketle, Yenidüzen okurlarının, bir kamusal hak olarak bilgi edinme ve haberdar olma hakkı açından da gazete içeriklerini değerlendirip, görüş ve eleştirilerini iletmeleri beklentisi içinde olduğumu vurgulamak isterim.
DEMOKRATİK TOPLUM DEMOKRATİK MEDYA
Toplumsal gelişme, eşitlik, adalet açısından nasıl ki demokrasi kavramı yeniden tanımlanıyorsa; nasıl ki “temsili demokrasi” işlevini yitirdi “katılımcı demokrasi”ye yönelmemiz gerekir deniyorsa, medya için de ayni anlayışa sahip olmalıyız.
Katılımcı bir demokrasi için siyasetçi-yurttaş ilişkisi değişmeli, yurttaş sadece seçim dönemlerinde değil, her zaman karar alma süreçlerinde yer almalıdır. Demokratik medyanın siyasette en önemli katılım aracı olduğu gözardı edilmemelidir. Ayni şekilde izleyiler de medya yayın süreçlerine katılmalı, haber ve bilglenme haklarına sahip çıkmalıdırlar.
Kısacası okur temsilciliği kurumu, demokratik, katılımcı medyanın araçlarından birisi olarak da algılanmalıdır. Bu açıdan bakınca “okur katkısı” daha anlamlı ve “elzem” hale geliyor.
GAZETECİLERE SAYGI
Medya profesyonelleri yada gazeteciler, zor ve karmaşık bir mesleği yürütüyorlar. Dünyadaki gibi, ülkemizde de siyasi gelenekler, hegemonyanın karmaşık örüntüleri, medya kuruluşlarının siyaset ve ekonomi dünyası ile içiçe geçtiği örneklerin fazlalığı, meslek ilkelerini zorluyor. Yine de meslek örgütlerinin ve azımsanmayacak sayıda gazetecinin, ilkeli gazetecilik çabalarının, Kıbrıs Türk medyasının geleceği açısından umut verici olduğunu vurgulamak gerekir. Okurlardan sonra medya etkinliğinin en önemli unsuru gazetecilerdir ve hakettikleri saygı onlara da gösterilmelidir. Okur-gazeteci karşılıklı saygı ilişkisi ombudsmanlık kurumunu daha yararlı kılacaktır.
YENİDÜZEN AİLESİ
Siyasal duruşu belli olmasına karşın Yenidüzen’in, çoğulculuğu, çok sesliliği ve haberde dengeliliği prensip edinen bir yayın anlayışına ve bu anlayışı geliştirmeye çalışan bir kadroya sahip olması okur tarafından takdir edilmelidir. Yenidüzen camiası, okur temsilciliği kurumunu hayata geçirerek, etik, eleştiri ve katılım kavramlarına ne kadar önem verdiğini ortaya koymuştur.
Bunun yanında Yenidüzen haber ve yazı kadrosunun meslek, bir başka deyişle “kamuya hizmet etme” becerilerini geliştirme niyeti, okur temsilcisinin görevi açısından önemli bir olanaktır. Böylesine elverişli bir ortamı yarattıkları için, United Media ile Yenidüzen’in yönetici ve üretici ekibini takdir etmezsek eksik kalır.
Tekrar merhaba, haftaya görüşmek üzere, hoşçakalın.