1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. Mert’ler ve korkaklar
Sami Özuslu

Sami Özuslu

Mert’ler ve korkaklar

A+A-

 

Bizim gibi az gelişmiş ülkelerde gazetecilik mesleği biraz ‘deli’ işi, ama daha çok da ‘cesur’ işidir.
Tabii gerçekten gazetecilik yapma niyetiniz varsa…
Meslekte farklı kategoriler var bu anlamda…
Kimileri ‘suya sabuna dokunmayan’ cinstedir.
‘Tatlı su devrimcileri’ vardır mesela. Duruma göre ya çok keskindirler ya da çok sessiz.
Yalaka takımı vardır, her dönemin adamıdır bunlar.
Çeşit çeşit ‘gazeteci’ var yani memlekette…
Gerçek gazeteciler genelde sevilmez. Zira her an ‘aleyhte’ bir şeyler yazabilir, söyleyebilir.
Övüldüğünde egosu şişenler, yerilmeyi, eleştirilmeyi sevmezler genelde…
Siyasetçisi de…
Sivil toplum yöneticisi de…
Şirket sahibi de…
‘Pembe haber’ isterler hep… Yani ‘halkla ilişkiler’…

***

Gerçeği yazıp söylediği zaman gazeteciden kötüsü yoktur.
Küsenler mi istersiniz…
Kızanlar, bağıranlar mı…
‘Aracı’ koyup “Yapmayın şu haberi”, “Göstermeyin şu videoyu” diyenler mi…
“Reklamı keseriz” diyenler mi…
‘Mammacılar’a işler tabii bu tür ‘telkin’ ve ‘uyarılar…
Ama gerçek gazetecilere değil!

***

Bir de şiddete yeltenenler vardır.
En zavallıları da onlardır aslında…
Bir yazıda, haberde, programda gündeme getirilen bilginin ‘doğru’ olup olmadığı yerine ‘neden yazıldığı, söylendiği’ üzerinedir bunların ilgisi…
Yazılanlar ‘yanlış’ olsa, zaten tehdide gerek olmaz. Yollarsınız tekzibi, açarsınız davayı…
Dolayısıyla şiddet içerikli tehditler, ‘gerçek’ler yazıldığı ve birilerinin foyası ortaya çıktığı içindir.
Eskiden ‘derin devlet unsurları’ kullanırdı basına tehdidin her türlüsünü…
Şimdi ‘derin mafya unsurları’ cirit atıyor Kıbrıs’ın Kuzeyi’nde!..
İş insanlarını, işletmeleri haraca bağlayanlar, uyuşturucu başta olmak üzere çeşitli karanlık işlerden parayı toplayanlar toplumun huzurunu kaçırıyor. Ve bir de devletin imkanlarını sömüren, kamu kaynaklarına dadanan, halkın sırtından beslenen, siyasetçilerin etrafında kümelenenler…

***

İşte bu ortamda oluşan çeşitli ‘çıkar çeteleri’ var ve onların tekerine çomak sokulduğu vakit şiddete başvuruyorlar.
Mert’e atılan tehdit mesajının perde gerisinde de buna benzer bir şey olsa gerek.
Yoksa Mert’in gazetecilik dışında ne bir işi uğraşı, ne bir kavgası dalaşı var.
Kamu adına doğru bilgilere ulaşıp kamuoyunu aydınlatma ve ülkedeki denetim görevine katkıda bulunmak değil midir basının fonksiyonu, rolü, görevi, misyonu?
Mert de bunu yapıyor.
Mertçe...
Açıkça…
İşine gelmeyenler ise tehdit mesajı yolluyor.
Sinsice…
Korkakça…
Aynaya baksalar, kendileri de utanacaklar “Ne ödlekmişim ben” diye…
Zavallılar!..

Bu yazı toplam 1622 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar