‘Gazeteci’ ile ‘siyasetçi’ bakışı arasındaki en önemli fark nedir?
Tam da böylesi bir örnek var önümde!
Biraz da kendimizi anlatmak adına...

***

Başbakan açıkladı, ‘Yasa Gücündeki Kararname’den yararlanmak için;
• 7 bin 342 vergi mükellefi başvurdu.
• 50 milyon TL tahsilat yapıldı.
• 2.7 milyon TL’si kayıttan düşen araçlar olmak üzere motorlu araçlarla ilgili başvurulardan 7.8 milyon TL gelir sağlandı.
• Ayrıca vergi mükellefleri 1 yıl içinde 174 milyon TL ödemek için kayıt altına girdi.

***

Doğrusu HÜKÜMET iyi para toplamış.
Yüzlerce ‘esnaf’a rahat nefes aldırmış...
13’üncü maaşlar da ‘kazasız belasız’ ‘kasa’ya girmiş böylece!..

***

Az buz değil hani!.
Bir evvelki hükümet, Ercan’ı satmıştı,
13 hatırına!..

***

Gelelim en baştaki soruya!..
“Siyaset kurumu” böylesi başarıların duyurulmasını sever...
Gazeteci ise merak eder!..
Söyleneni değil...
Söylenmeyeni (!)

***

50 milyon lira tahsil edildi.
174 milyon lira kayıt altına alındı.
Peki!..
Kaç para affedildi?
Ne kadar ‘vergi borcu’ affa girdi?

***

Henüz bu ‘rakam’ ortada yok!..
Tahminim ‘tahsil’ edilenden ‘fazlası’!.
Hele bir de ‘kimin, ne kadar borcu silindi’ gibi meraklar var ki!..
İşte ‘kıyamet’ orada kopar...

***

Peki eğer bu ‘af’ kararı çıkmasaydı, ‘devlet’ bu paraları alabilecek miydi?
Hayır!..
Çünkü  ‘yaptırım’ gücü yok!.
Ve üstelik örneğin ‘haciz’e gitse, ‘borçlu’ mağdur olacaktı, suçlu ‘siyaset’ yine!

***

Asıl mesele ‘tutarlı, adil ve etkin yönetim’ yani...
‘Popülizm’den uzak!..
Geçmişte bu ‘vergi borcu’nu tahsil edemeyenlerin bugün ‘eleştiri’ yapması gibi ‘iki yüzlülük’ten uzak siyaset.

***

Vergisini ödeyenin ‘aptal’, ödemeyenin ‘açıkgöz’ kılığına gireceği bu ‘düzen’i sonlandırmaktır mesele...