1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Mesele “makam”dır “yönetim” değil
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Mesele “makam”dır “yönetim” değil

A+A-

Başbakan olmak için yola çıkmışlardı.
Bakanlık görevlerini de yitirdiler.
Üstelik “dış müdahale” sonucu yarıda kalmış bir kurultay sonrasında olanlar oldu.
Sucuoğlu ve Taçoy, parti üyesinin yüzde yetmişinin oyuyla, partisinin hükümetinde dışarıda kaldı.
“Demokrasi şöleni” (!) yaşandı.

*  *  *

Hayal dahi etmezken Ersan Saner “hükümet” kurdu.
Önce Başbakan oldu.
Sonra seçilecek!

*  *  *

Bir “kabine” açıklanırken, “artık şaşıracak ne kaldı” diyen bizler yeniden şaşırdık.
Hiç yalanım yok, bir an, Ersan bey yeni kabineyi okurken, heyecandan “atladı” sandım!
Şimdi Özgürgün de memlekete gelir, Meclis Bakanı olursa, şaşmam.

*  *  *

“Yeniden Doğuş Partili Erhan Arıklı'nın benim onayımla bakan olmasına asla müsaadem yoktur” diyen milletvekili Koral Çağman, bakan oldu.
Arıklı ile birlikte (!)
Kendime kırıldım doğrusu…
“Vay be adam ilke sahibiymiş” demiştim, bir hafta evvel!



*  *  *

Maliye’deki uzmanlığıyla tanıdığımız Olgun Amcaoğlu, Eğitim Bakanlığı’na savruldu.
Maliye’ye Dursun Oğuz!
“Hele bir orada Dursun da Ankara’ya baksın” bu!
Bu yaklaşım “paraya ve Türkiye’ye yakınlıkta birisine ihtiyaç var” gibi okundu.
En sıkıntılı dönemde görev ve sorumluluk üstlenen Olgun Amcaoğlu’na gerçekten haksızlık oldu.
İyi de Amcaoğlu “Eğitim Bakanlığı” gibi kendisine tümüyle yabancı bir makamı nasıl kabul etti, Maliye’den “alınmasına” nasıl tepki koymadı, inanamıyorum.

*  *  *

“Skandal”dan kadro dışı Üstel’e “iade – i itibar” yapıldı örneğin!
Bunun karşılığında muhtemelen “gerçekler” yerin altına gömüldü.

*  *  *

Türkiye’ye “ilhak” ya da “vilayetleşme” siyaseti vücut buldu.
Tahsin Ertuğruloğlu, yeniden Dışişleri Bakanı oldu.
(Oğuzhan Hasipoğlu’nu kim istemedi acaba?)
Bir de Saray’a bakınca, Ergün Olgunlar, Osman Ertuğlar…
Hani “tövbe” derler, Rauf Denktaş mezarından kalkacak gibi geliyor bazen!

*  *  *

Ekonomi bakanının ekonomi ya da eğitim bakanının eğitimle ilgili olmadığını biliyoruz.
Tarımcıdan Maliyeci, boykotçudan çalışma bakanı yaratabilirsiniz belki de böylesine “eğreti” bir anlayışla ne başarabilirsiniz?

*  *  *

Komitelerin neredeyse tümünde “azınlık” bir hükümetin “eğreti” Bakanlar Kurulu’ndan on bin yeni yurttaşlık ya da kıyı peşkeşine dair imar planı çıkabilir de “gelecek” çıkmaz.
Çünkü mesele “makam”dır, “yönetim” değil!
Vilayet mantığıdır bu, uzatmaya gerek yok.





 

Bu yazı toplam 3383 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar