Mevsiminde yaşa hayatı!
Değilse mevsimin, ÇEKİNME! Dök yapraklarını....
Hakan Çoban
Değilse mevsimin, ÇEKİNME!
Dök yapraklarını.
Soyu biraz.
Göster bize çıplak bedenini.
Gelince mevsimin, açarsın yine.
Hem belki daha canlı olursun.
Bekle!
İlk yağmuru bekle mesela!
Ya da ilk ışıklarını güneşin.
Ve hiç çekinme.
SOYUN...
Yavaşca ve keyifle soyun mesela.
At giysilerini bedeninden.
Sade yapraklarını değil ama,
Yapabiliyorsan, kabuklarını da dök bedeninden.
Ve unutma hissetmeyi!
İlk çiselerin çıplak bedeni kıdıklayışını hisset mesela.
Silkinme!
İzin ver süzülsünler aşağıya.
At maskeni!
Tam anlamıyla çıplak ol.
Doldur içini ilk yağmurun getirdiği toprak kokusu ile.
Yani huzurla.
Hele bir de temizleyebildiyse kararan ve karartılan bölgelerini;
Huzurun yerini mestle değiştirmeyi unutma.
***
AMA SEN (,) SEN OL!
Yanlış zamanda yeşermeye çalışanlardan olma sakın!
Kurursun.
Hem da öyle bir kurursun ki,
Hayatta kala kala kurursun.
Hep yanlış dönemde yeşerir, yanlış dönemde solarsın.
Keza, meyvelerinin de tadı kalmaz artık.
Eziyete döner sana yaşamak.
***
İzole ol mesela.
Sonra mevsimin gelir yeşerirsin yine.
Dönersin dışa vaktin gelince.
Salarsın oksijenini.
Açarsın çiçeklerini.
Verirsin meyvelerini tekrardan.
Beslersin seni tüketmek için bekleyenleri.
Yani BİZLERİ!
***
Yani sen (,) sen ol, bir ağaç olarak;
DÖKÜL,
SOYUN
VE YEŞER!
Ama hepsini vaktinde yap!
Ne önce ne de sonra.
MEVSİMİNDE YAŞA HAYATI!