Fehime Alasya

17 yıldır mevsimlik tarım işçisi olan 41 yaşındaki Fatma Kargı, Mesarya bölgesindeki işgücü arasında önemli ölçüde tarlalarda yaygın olan mevsimlik işçilerden biri…

Mesarya’nın farklı bölgelerinde dönemlik çalışan Kargı, patates, karpuz, kavun gibi mevsimlik üretimlerin ekim, bakım ve hasadında görev alıyor.

Dörtyol köyünde ikamet eden Kargı’nın çalışma süresi ve kazancı, yılın verimine göre değişkenlik gösteriyor.

Yurt dışında yaşayan mevsimlik işçilerin çalışma koşullarının zor olduğunu anlatan Kargı, Kıbrıs’ta 1995 yılından beridir yaşadığını anlatarak çalışma koşullarında çok büyük sıkıntılarının olmadığını belirtti.

Çok büyük sıkıntılar olmamasına rağmen yine de zorlu koşullarda çalışan mevsimlik tarım işçisi Fatma Kargı, her şeye rağmen bulunduğu durma şükrederek, en çok da yazın sıcağı, kışın kırağısından dert yanıyor.

Ağustos ayında enginar üretimine başladıklarını anlatan Kargı, hasat toplamaya kadar tarlada olduklarını anlatıyor. Kargı, “İlk etapta ekimi, temizliği, budaması, Mayıs ayına kadar devam ediyoruz. Mayıs ayında enginar kesimi biter, sezon kapanır. İki ay oturuyoruz, bekliyoruz, sonra yine tarlaya iniyoruz.” diyor.  

GÜNLÜK HARÇLIĞINI ÇIKARIYOR…

Çalışarak günlük harçlığını çıkardığını anlatan Kargı, “Masa başı iş yapmak tabii ki daha avantajlı ama benim yaşam şartlarım buna el vermiyor. 22 yaşında bakıma muhtaç bir oğlum var, onu uzun süre bırakıp gidemem. Bu yıl enginar verimi çok iyi değil, yağmurdan dolayı mantar oldu. İş çok olursa biz de daha çok çalışıyoruz. Bir tarlaya bazen 2 gün geliyoruz, eğer verim güzel değilse bir gün geliyoruz. 15 günde bir yeni çıkan ürünleri kesmek için tarlaya giriyoruz” şeklinde konuşuyor.

YAZIN SICAĞI, KIŞIN SOĞUĞU BÜYÜK DERT

İşinin zorluklarından söz eden Kargı, yazın sıcağı, kışın soğuğundan dert yanıyor. “İşimiz her mevsim zor diyen Kargı, en zorunun da sıcak altında çalışmak olduğunu ifade ediyor. 

Kargı, “Yağmur yağsa da, kırağı olsa da, 50 derece sıcak olsa da kesim yaparız. Kırağı olduğunda tarlaya giriyoruz, sil baştan ıslanıyoruz, üşüyoruz. Sabah beşte gelip 12, en geç 1’e kadar kalıyoruz. Sıcakta çalışamıyoruz.” diyor.

SICAKTAN BURNUMUZ KANIYOR

Tarlada geçen zaman dilimindeki anılarını paylaşan Kargı, “Yazın çalışmak çok zor. Bir gün öğlene dek çalıştık, işimiz uzadı, ha şimdi bitti, ha birazdan bitecek derken sıcağa kaldık, çalışanlardan birinin sıcaktan burnu kanadı. Para bir şey istemem dedi, yeter ki gidelim, çok korktu, o gün bu gündür bir daha sıcakta çalışmadık, ne isterse olsun mola verdik. Benim de ara ara burnum kanıyor, sıcaktan çok etkileniyoruz.” diyor.

İŞİN EN GÜZEL YANI SOHBET

Uzun zamandır diğer çalışanlarla birlikte tarlada ter döken Kargı, aralarından sivrilerek ustabaşı olmuş.

Kargı, tarlada çalışmanın en güzel yanının ise diğer çalışanlarla sosyalleşmek olduğunu belirtiyor.

“Hem sohbet ediyoruz hem de çalışıyoruz. Saatlerce birlikte hareket ediyoruz.”