Fehime ALASYA

Eğitim Bakanlığı’nın 16 Şubat’ta başlayacak yeni dönemde özel eğitim okullarının tam gün eğitim  vereceği, bunun için de Türkiye’den özel eğitim öğretmeni gönderileceği söylemleri yeni tartışmaları beraberinde getirdi.

TC Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na gerçekleştirildiği ziyareti sonrasında ortaya çıkan “50 tane özel eğitim rehber öğretmeninin KKTC’ye gönderilmesi” açıklaması, tepkiye neden oldu.

Kamu sınavında başarılı olan ve atama bekleyen 48 özel eğitim merkezi öğretmeni yerine Türkiye’den 50 öğretmen gönderilmesi kararını “Emeklerimize haksızlık” olarak değerlendirdi.

YENİDÜZEN’e konuşan atanmayı bekleyen öğretmenler, alınan kararı eleştirdi.

Yıllardır sınava giren ve birinci sırada atama bekleyen Mehmet Arıcı, “Umarım gerçek değil, 5 yıldır bekliyorum, mesleğim için göç etmek zorunda kaldım” diyerek şu anda Türkiye’ye göç ettiğini anlattı.

6- 7 yıldır atama bekleyen bir diğer isim Nur Soylu ise mecburiyetten ötürü faklı işlere yöneldiğini belirterek, “Bu büyü haksızlık, yıllardır umudumu yitirmeden bekliyorum” dedi.

Yeni mezun olan ve sınavda başarılı olup atma bekleyen İlayda Sude Güllüoğlu ise ‘haksızlığa uğradıklarını’ dile getirdi.

Üniversite rektörleri: “Yetiştirdiğimiz öğretmen adaylarının istihdam edilmesini isteriz”

Ülke genelinde, üniversitelerde çok kaliteli özel eğitim bölümleri olduğunu ifade eden eğitimciler ise bölümlerde çok sayıda öğrenci olduğu ve kaliteli mezunlar verdiklerini anlattı. “Yetiştirdiğimiz öğretmen adaylarının istihdam edilmesini isteriz” görüşünde hemfikir olan eğitimciler, ülkede bu talebi karşılayacak mezunlar olduğunu anlattı.

“Alt yapı sağlansın, potansiyelimiz var”

‘Özel eğitimde tam güne geçilmesine’ doğru zeminde destek veren ilgili çevreler, ‘Türkiye’den öğretmen getirilmesi’ söylemlerine sert tepki gösterdi.

13 Ağustos’ta yapılan kamu özel eğitim sınavına 87 kişinin girdiğini belirten Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, sınavı geçen 58 kişiden 10’unun görevlendirildiğini, 48’inin ise hala görevlendirilme beklediğini belirtti. Maviş, “tam gün eğitime geçmek için alt yapı sağlansın, öğretmen konusunda kendi kendimize yetecek potansiyelimiz var” dedi.

Kamu sınavında başarılı olan ve atama bekleyen özel eğitim merkezi öğretmenleri YENİDÜZEN’e konuştu, dert yandı:

“Bu haksızlık”

Yıllardır sınava giren ve birici sırada atama bekleyen Mehmet Arıcı:

“Umarım gerçek değil, 5 yıldır bekliyorum, mesleğim için göç etmek zorunda kaldım”

“Yurt dışından öğretmen getirileceği söylemi umarım gerçekçi değil. Yaklaşık 5 yıldır bekliyorum, beklerken göç ettim, yüksek lisans yapıp doktora yapmaya başladım. Bu nedenle ülkeye dönmüyorum. Kaç yıldır bu çemberde olmak moralimi bozuyor. Ülkeme dönmek istiyorum.

Yıllardır ilk sıraya geliyorum ama TC’den öğretmen getirdiler, ya da süreci aksattılar. Hep bu tarz işler oluyor.

Özel eğitim kurumunda öğretmenim.

Maltepe Üniversitesi’nde öğretmenlik de yapıyorum ve doktora eğitimi yapıyorum.

Ailemin yanına dönem istiyorum ama bekliyorum, çok düzensiz bir ülke… Nereye tutunacağımızı bilmiyoruz…”

Yeni mezun olan ve sınavda başarılı olup atma bekleyen İlayda Sude Güllüoğlu:

“Haksızlığa uğruyoruz”

“Haksızlığa uğruyorum, emek verdim ve benim yerime dışarıdan öğretmen getirileceği söyleniyor. Bu bizi çok üzüyor. Yeni mezunum ve benim gibi olarca yeni mezun var. Burada bu öğretmenler dururken niye yurt dışarıdan getirileceği söyleniyor anlamak mümkün değil…”

6- 7 yıldır atama bekleyen, mecburiyetten faklı işlere yöneldiğini anlatan Nur Soylu:

“Bu büyü haksızlık, yıllardır umudumu yitirmeden bekliyorum”

“Neden kendi vatandaşlarımız varken Türkiye’den öğretmen gelsin ki? Bu büyü haksızlık. Neden burada biz öğretmenler dururken onlar görev yapsın?… Eğer burada yeterli öğretmen yoksa tabi ki getirilebilir ama benim gibi sırada bekleyen onlarca kişi var. 6- 7 yıldır atama bekliyorum, mecburiyetten faklı işlere de yöneldim ama yine de sınava giren biri olarak umudumu hiç yitirmedim”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş:

“Tam gün eğitim için alt yapı sağlansın, öğretmen konusunda kendi kendimize yetecek potansiyelimiz var”

Kamu Hizmeti Komisyonu tarafından Ağustos ayında yapılan öğretmenlik sınavında 87 kişinin girdiğini belirten Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, sınavı geçen 58 kişiden 10’unun görevlendirildiğini, 48’inin ise hala görevlendirilme beklediğini belirtti. Maviş, “tam gün eğitime geçmek için alt yapı sağlansın, öğretmen konusunda kendi kendimize yetecek potansiyelimiz var. Bizim TC’den öğretmen ihtiyacımız yoktur” dedi.

“16 Şubat’ta tam gün eğitime başlayalım demek temelsiz bir bina çatısı kurmak demektir”

Okulların fiziksel altyapısının tam gün eğitim için uygun koşullara sahip olmadığını anlatan Maviş, bu koşullara özetle şöyle değindi:

“Mevcut okulların yeterli mutfakları yok, beslenme, barınma alanları sıkıntılı, uyku odaları hazırlığı yok. Aşçı, yemek tedariki ve ekipmanlar belirsiz. Dıştan hizmet alınacaksa bütçe yok. Çocukların öz bakım becerileriyle ilgili kimler yanında olacak belirsiz, tek sorunumuz öğretmen değil.

Tam gün eğitim için süre boyutu konuşulmalı. Bu eğitimler TC’de 9 ile 2.30 saatleri arasındadır. Güneyde ise 8.00-15.00 saatleri arasında. Bizde ise 8.00-16.00 saatleri deniyor. Öğretmenin normal şartlarda yükümlülüğü 15 saattir. Ve bunun üzerine ek ders ücreti alınıyor. TC’de eğer öğretmen öğrencisine refakatçilik yapıyorsa, bir ders saati sayılıyor, atölyede öğrencisine refakatçi oluyorsa ek ders olarak sayılıyor. Bu koşulların hiçbiri bizim okullarımızda yoktur. Bunların tümü ek yüktür.

Tüm bunları düzeltmeden tam gün eğitimi konuşmak mümkün değil. TC eğitim bakanı bugün Almanya’ya gidip, size destek vereceğiz, öğretmen de göndereceğiz diyerek müjde vermesi, irademize saygısızlıktır, iki toplum arasındaki eşitliği ‘emir alan-veren’ olarak ortadan kaldırır.

Eğer özel eğitimde tam güne geçilecekse biz bunu tartışacak potansiyel sahibiz. Bu ortaya konan tavır bizi rahatsız ediyor.  16 Şubat’ta tam gün eğitime başlayalım demek temelsiz bir bina çatısı kurmak demektir.

Eğitimde bu süreyi arttırmak için de yeni özel eğitim okullarına ihtiyacımız var. ‘Size öğretmen göndereyim’ diyen yapıdan okul talep etmek daha doğru bir yaklaşım olur.

Evden bozma özel eğitim okullarımızı tam gün eğitime dönüştürmek istenilen dönüşümü eksiklerle ve temelsiz yapmak anlamına geliyor. Eğitimde süreyi konuşacaksak önce yeni okullar yapmalıyız, mevcutların da alt yapısının güçlendirilmesi gerek.

Kendi kendimize yetecek potansiyelimiz var, alt yapıyı geliştirirsek imkânlarımız da vardır. Gerekleri yapılması halinde hayata geçirebiliriz.”

ÜNİVERSİTE REKTÖRLERİ HANGİ GÖRÜŞÜ PAYLAŞTI?

Uluslararası Final Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Yaratan:

“Her yıl kontenjanlarımız doluyor ve bunlar arasında çok sayıda KKTC vatandaşı var”

“Bünyemizde oldukça yüksek sayıda öğrencilerimiz var ve her yıl kontenjanlarımız doluyor ve bunlar arasında çok sayıda KKTC vatandaşı da var… Ülkemizde yetersiz bir durum varsa, başvuran KKTC vatandaşları yetersizse o zaman yurt dışından öğretmenler getirilir. Geçici olarak getirilir ve mezun olan vatandaşlara öncelik verilir. En doğrusu bu…”

Erhürman: "Bu halk vardır... Yok sayamazsınız!"