Bir Kıbrıslırum okurumuz bizi arayarak şu bilgileri paylaşmak istediğini söyledi:

“Ben Yeri köyündenim, kardeşim 1974’te Mia Milya’dan (Haspolat) “kayıp”tır. Kardeşim ile birlikte iki kişi daha Ayios Dimitrios Mandra bölgesinden “kayıp” edilmiştir.
Kardeşim Magis Bamboris - ki “kayıplar listesi”nde Adamos Hristodulu olarak kayıtlıdır -, Andreas Kukuma ve Drakos ile birlikte idi. Drakos’un ilk adı hatırımda değildir. Kardeşim bekardı, Andreas Kukuma evliydi ve dört çocuğu vardı. Mia Milya’daki çarpışmalar ardından Timbu’dan yaya olarak Yeri’ye dönmeye çalışıyorlardı. Timbu’dan sonra bölgedeki Ayios Dimitrios Mandrası yakınlarında tutuklandılar. Ayios Dimitrios kilisesi civarında o zamanlar pek çok çiftlik vardı, bir takım mandralar vardı.  Bu mandralarda çok sayıda Kıbrıslırum esir tutulmaktaydı. Argi Mustaki’nin bahçesindeydiler.
Sonra kardeşimi ve Andreas Kukuma ile Drakos’u, ..... köyünün muhtarı ya da destebanı olan adamın oğlu ........ alarak Argi Mustaki’nin bahçesi dışındaki ağaçlıklara doğru götürmüş ve ardından silah sesleri duyulmuş. Bu mandradan sağ olarak kurtulmayı başaran bazı Kıbrıslırumlar’ın bize anlattığına göre, kardeşim ..... köyünden bir Kıbrıslıtürk olan ...... tarafından öldürülmüş Argi Mustaki’nin bahçesinin dışında. Bu bölgenin araştırılması lazımdır çünkü bu mandralarda tutulan çok sayıda Kıbrıslırum esir “kayıp” edilmiştir. Hem Argi Mustaki’nin bahçesi ve dışındaki ağaçlıkların, hem da bölgedeki mandraların mutlaka araştırılması gerekir...”
Bu okurumuza paylaştığı bu bilgiler için sonsuz teşekkürler...

MİA MİLYA’DA HEM KIBRISLITÜRK, HEM KIBRISLIRUM “KAYIPLAR” GÖMÜLÜ...
Bu Kıbrıslırum okurumuzun sözünü ettiği bölgede hem 1963 “kaybı” bazı Kıbrıslıtürkler, hem de 1974 “kaybı” bazı Kıbrıslırumlar gömülmüş.
Mia Milya’da (Haspolat) “Alkiviadis” ya da kısa adıyla “Alkis” çiftliğinde çalışmakta olan Aya Annalı (Akhisar) Hüseyin Ali ile Lurucinalı Ramadan İsmail 1963’te “kayıp” edilmişti. Bu iki Kıbrıslıtürk’ün çiftlik yakınlarındaki kahvehaneden çıktıkları zaman öldürülerek çiftlik civarında bir noktaya gömülmüş oldukları yönünde edindiğimiz bilgileri, daha önce bu sayfalarda paylaşmıştık.
Mia Milya’da (Haspolat) bulunan “Alkis” çiftliği civarının da araştırılarak bu iki “kayıp” Kıbrıslıtürk’ün nereye gömülmüş olabileceğinin bulunmaya çalışılması gerek.
Daha önce bir okurumuz, bu iki “kayıp” Kıbrıslıtürk’le ilgili olarak bildiklerini paylaşmış, Hüseyin Ali’nin Avustralya’da yaşamakta olan kızı Fatma da bizi arayarak, Kayıplar Komitesi’ne DNA örneği verebilmek için yardımlarımızı rica etmiş, biz de  Fatma Hanım’ı Kayıplar Komitesi yetkilileriyle temasa geçirmiştik.
Bir okurumuz, “Alkis” çiftliğinde “kayıp” edilen Hüseyin Ali ve Ramadan İsmail’le ilgili olarak şunları anlatmıştı:
“Hüseyin Ali’nin Alkis Çiftliği’nde çalışırken, Ramadan İsmail’le birlikte “kayıp” olmasına ilişkin yazdıklarınızı okudum. Ben de bildiklerimle bu çalışmalara katkıda bulunmak istiyorum.
Hüseyin Ali, aslen Aya Annalı idi ve Lurucina’dan (Akıncılar) Emin Dudu’yla evlendikten sonra, Londra’ya gitmişti. İlk çocukları Hasan, 1953 yılında dünyaya gelmişti. Daha sonra 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edilince, Hüseyin Ali eşi ve çocuklarıyla, artık ortalık yatışmıştır diyerekten Kıbrıs’a dönmüştü. Lurucina’da kaynatasının evinin yanındaki bir evciği onarıp oturmuşlardı.
Hüseyin Ali, Ramadan İsmail’le birlikte Mia Milya’daki (Haspolat) bir çiftlikte çalışmaya giderdi. Çiftlikte kalırlardı. Bir kahve vardı Mia Milya’da, çiftlikten kurtulunca, hava kararınca, köy meydanındaki kahveye giderler, bir köşecikte hem sıcak çay içerlerdi, hem de televizyon seyrederlerdi – o zamanlar televizyon yeni çıktıydı... Lurucina’ya gidip gelmezlerdi, mandranın içinde kalırlardı, herhalde onlara Rum ustaları oda verdiydi...
Bir gece gene çaylarını içerken ve televizyon seyrederken, bir köşede bazı Kıbrıslırumlar pirelenmiş. Kahvede bulunan bir Kıbrıslırum onların yanına gidip “Sizin hakkınızda eyi konuşmazslar, kaçarsanız daha iyi olur buraştan” demiş.  Bunlar da bu ikazı alınca, çıkmışlar gitsinler, mandraya geri dönsünler ve onlardan bir daha haber alınamadı. Herhalde bazı Kıbrıslırumlar peşlerine düşüp gecenin karanlığında onları öldürüp “kayıp” ettiler.
Hüseyin Ali’nin sevgili eşi Emin Dudu, kocası “kayıp” olduğunda hamileydi. Hasan, Osman ve Fatma diye üç çocukları vardı. Eşi öldükten sonra dünyaya gelen oğluna “Ümit” adını koydu. “Ümidimi kesmeyim” derdi, “kocam mutlaka dönecek...” Beklerdi, kocası dönecek diye... Bu yüzden kocası “kayıp” olduktan sonra dünyaya getirdiği oğlunun adını “Ümit” koymuştu...
Daha sonra lise çağında askerlik görevini yaparken, oğlu Hasan yanlışlıkla bir arkadaşı tarafından vuruldu ve öldü. Emin Dudu buna da çok üzülmüştü, zaten bağrı çok yanıktı. Kızı Fatma, oğlu Osman ve Ümit’i de yanına alarak, çocuklarıyla birlikte Avustralya’ya gitti.
Ramadan İsmail evli değildi, çoluğu çocuğu yoktu. Bekar idi. Şimdi annesi ve babası vefat etti. Kaç kardeş olduklarını tam bilmiyorum. Görme özürlü bir kızkardeşi var, Akdoğan’da (Lisi) yaşar ve onu bakan bir kızkardeşi daha var. Ramadan’ın annesinin adı Hatem İsmail, babasının adı da İsmail Hasan idi.  O, Lurucinalı idi...”
Mia Milya’daki (Haspolat) olası gömü yerleri hakkında bilgisi olan okurlarımı, isimli veya isimsiz olarak 0542 853 8436 numaralı telefondan beni veya 22-83607 numaralı telefondan Kayıplar Komitesi görevlisi Mine Balman’ı aramaya davet ediyorum.