MİDA ASILDI 1946-1
Kıbrıs Türk Halk Kültürünün “destanlar” bölümünde Hasan Bulliler ile birlikte Cemal Mida da yer almaktadır.
Kısaca “Mida Destanı” olarak anılan ve kimi yazar-araştırmacılara göre katil, hırsız, kimilerine göre ise halkçı, yardımsever ve haksızlığa uğrayıp asıldığı ve bir Halk Kahramanı olduğu belirtilmektedir.
Bu yazı dizimizde Mida’nın kaçak dönemlerinde aranması, yakalanması, yargı süreci ve sonunda asılarak infaz edilmesi sürecini, Kıbrıs Türk basınımızda o yıllarda yer alan Halkın Sesi, Hür Söz ve Ateş gazetelerinde yer alan haberlerle takip edeceğiz.
Söz konusu 1946 yılına ait olan gazetelerimizin o günlerine denk gelen bazı nüshalarının ve hatta bazılarının ay olarak arşivlerde olmamasını da not düşürek bu yolculuğumuzu yapacağımızın notunu da düşelim ve Mida’nın hikâyesine özet olarak bir bakalım.
Hakkında destan üretilen Baf’ın Vretça köyünde doğmuş olan Cemal Mida, Vretça’nın Trabeza ormanlık ve dağlık bölgesinde keçi çobanlığı ile uğraşmış. Kısa boylu, tıknaz, sakin, sessiz, az konuşan bir kişiymiş. Köylüye yardım eder, merhametli ve çalışkan bir adam olarak tanınırmış. İngiliz İdaresi hayvanların dağda serbestçe otlanmasını yasaklamış. Bu durumda hayvanlarını satmak istemeyen Mida, mecburen ormandan düz araziye inmiş. Ancak burada da bölgenin çobanları yüzünden rahat yüzü görmemiş.
Sürekli dayak yiyen ve keçileri çalınan Mida 1937 yılında bir hırsızlık olayına karışmış ve hapis yatmış. Kimi kaynaklara göre, hırsızlık olayını ispiyonladığı, kimi kaynaklara göre ise, hapisten çıktıktan sonra kutlama yaparken, köyün muhtarı Kara Mehmet’in rahatsızlık verdiği gerekçesiyle şikayet etmesi, onu öldürmesine neden gösterilir. Bu noktada Mida, mahkeme sürecinde hiçbir zaman Muhtar Kara Mehmet’i öldürdüğünü kabul etmemiştir. Hapisten çıktıktan sonra 11 Ekim 1941 tarihinde kendisini ispiyonladığına inandığı Muhtar Hasan Kara Mehmet’i öldürüp ardından Trodos dağlarına kaçmış.
4 Mart 1946’da polisle girdiği çatışma sonrasında Mida yaralanmış. 11 gün boyunca Alectora köyünde bir ahırda saklanmış. Ancak 21 Mart 1946 tarihli Cyprus Mail gazetesinde yer alan habere göre kendisine bakmakta olan bir kadının polise ihbarı sonucu yakalanmış.
Mida olayıyla ilgili sosyal medyada, internet sayfalarında arama motoru tıklandığında kendisiyle ilgili epey bilgiyle yorumla karşılaşılmaktadır. Bunları dosyama ekledim ama söz konusu yorum-bilgi nitelikli yazılardan birini sizlerle paylaşmak istiyorum. Hani hem Mida hem de olayı biraz daha zihnimizde canlandırabilmek için...
“Kıbrıs Sözlüğü-Mida
Mengene
#6567-17.11.2021- 03.01-
2009 yılında Panagiotis Machlouzari’nin Mita çetesi adlı bir kitabı var. Kitabı okumadım. Ancak özetini Rum internet sitelerinden buldum. Bakış açılarımızdaki farklılıklara bir örnek oldu. Buna göre Cemal Mida kötü şöhrete sahipmiş. 1937’de koyun çalmak suçlamasıyla tutuklanmış. Tahliyesinden dört yıl sonra 11 Ekim 1941’de kendisini ispiyonlayan Hasan Kara Mehmet’i öldürmüş. Ardından Trodos dağlarına kaçmış. Burada Kıbrıs suç tarihinin en ünlü çeteleri listesinde kendine yer edinecek olan kendi çetesini kurmuş. Çete üyeleri, çevredeki bölgeden cinayet ve hayvan hırsızlığından aranan çeşitli suçlularmış ve beş yıl boyunca Kıbrıs’ı terörize etmişler.
Cemal Mida aynı zamanda bir kılık değiştirme uzmanıymış. Öyle ki bayındırlıkta farklı bir isimle maaşlı işçi yazılıp uzun süre çalışır gibi yapıp para almış. Mida çetesiyle gasp, tecavüz ve adam öldürmeyi sürdürmüş. 30’a yakın suç işlemiş.
4 Mart 1946’da polisle girdiği çatışma sonrasında Mida omzundan ağır yaralanmış. On bir gün boyunca Alectora köyünde bir ahırda saklanmış. Dönemin Kıbrıslı Türk kadınlarının kıyafetlerinden birini giyerek polisten kaçmış. Ancak 21 Mart 1946 tarihli Cyprus Mail gazetesinde yer alan habere göre metresinin polise ihbarı sonucu yakalanmış.
29 Ekim 1946 tarihinde idam edilmeden önce mahkemede “Allah’a inanıyorum. Ben adalete kavuşacağım” demiş.
Yani Cemal Mida Kıbrıslı Türkler için adına destanlar yazılıp söylenen bir halk kahramanı, rumlar için ise azılı bir suçlu.”
(www.kibrissozluk.com/cemal-mida--6138?siralama=yenieski)
Şimdi olayın başlangıcına dönüyor ve Mida’nın başına konan ödülün yer aldığı gazete ilânıyla yolculuğumuza başlıyoruz...
“Halkın Sesi, 24 Şubat 1946-s:1
İLÂN
Atideki şahıslar asi oldukları ilân edilmiştir:
1.Vredçalı CEMAL MEHMET MİTAS
2.Livadili KSENOFON PANAYİ
3.Panayalı GEORGHIOS THEMİSTOKLİ
2.Aşağı-Akurtalyalı İLİAS GERGHIOU ONİTARİS
5.Celoceralı KONSTANTİNOS DİMİTRİ,
ÖLÜ VEYA CANLI
BU ADAMLAR YAKALANDIKLARINDA, HER BİRİ İÇİN,
(lira)500 MÜKÂFAT TEKLİF OLUNUR”
Para ödülünün verileceği duyurulan bu ilânı okuyanlar, Mida’nın bulunduğu yeri bilenler mutlaka harekete geçeceklerdi. Ve öyle de oldu. 4 Mart 1946 tarihinde Mida’nın bulunduğu yer saptanmış ve polisle girdiği çatışma sonrasında Mida yaralı olarak oradan kaçmayı başarmıştı.
“Halkın Sesi, 27 Şubat 1946-s:1
Midanın yaralandığı söyleniyor!..
Dün öğle üzeri Ay. Nikola açıklarında devriye hareketi yapmakta olan bir polis bölüğü Mida’nın mandırası civarına geldiği sırada, Mida, Kostandinos Dimitri ve Themistokli tarafından üzerlerine ateş açılmasından sonra, polis de mukabil ateş açmış ve kaçaklar ormana doğru kaçmıya mecbur olmuşlardır.
Tahmin edildiğine göre Mida yaralanmıştır. Mida’nın mandrasında biraz cephane ele geçirildiği de ayrıca haber verilmektedir.”