MİDA ASILDI 1946-4
Mida davası uzun süren bir dava olmuştur.
Davanın sonuçlanacağına yakın ve sonuçlandıktan sonra da İstinaf’a gidilmesinden dolayı, ertelemeyle ilgili kısa kısa haberler gazetelerde bazen yer almıştır. Davanın sonuçlandığı haberine ise 17 Temmuz 1946 tarihli Halkın Sesi gazetesinde rastlıyoruz.
Mida, idama mahkum edilmişti. Ve istinafa gidliyor.
“Halkın Sesi, 17 Temmuz 1946-s:2
Cemal Mida’nın dâvası sona erdi
Maznun idam cezasına çarpıldı
Günlerden beri, Aybifanlı Hasan Kara Mehmed’i öldürmekten suçlu olarak Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde muhakemesine devam olunan Cemal Mida’nın hükmünün dün öğleyin saat 12’de verileceği kararlaştırılmıştı.
Mida’nın davasının neticesinin ne olacağını merak eden birçok kimseler mahkeme salonunu doldurduğu gibi bir çokları da aşağıda bekliyorlardı. Saat tam 12’de hâkim heyeti yerlerini işgal etmişler ve Reis, hâkim heyetinin vardığı neticeyi bildirmeye başlıyarak ezcümle şöyle demiştir:
“Maznun 1941 senesinde Lefke’de görülecek mahkemesinde mahkûm olacağını düşünerek isbatı vücut etmemeği göze alması, sanığın maktulûn bulunduğu mahalden uzak olmıyan bir yerde vakadan daha önce görülmüş olması ve vakanın zuhurundan sonra dağa kaçmış olması, 1941 senesi yazında ve ayni zamanda 1946’da kendisine ait olduğu ispat edilen İtalyan mavzerlerine, maktulun vurulduğu kurşunların uyduğu ve Hasan Kara Mehmed ile aralarında eskiden beri bir geçimsizliğin de devam ettiği ve Cemal Mida’nın müteaddit defalar maktulû öldürmek istediğini söylemesini nazarı itibara alarak, göz şahidi bulunmamasına rağmen mahkeme, maktulü ya yalnız veya başka birisi ile beraber öldürdüğüne kanaat getirmiş ve kendisini idama mahkûm etmiştir.”
Reis, maznun aleyhine şahadet vermek için müdafaa avukatı tarafından mahkemeye getirilen İngiliz askeri doktorlarından Dr. Rose’un maktulûn dört silahtan aynı zamanda atılan kurşunlar tarafından öldürüldüğü şahadetini, Doktorun maktulû bizzat kendisinin muayene etmiyerek bir arkadaşının raporu üzerine fikrini bildirdiğini, mahkemenin makul görmiyerek reddettiğini ve ayni zamanda yine müdafaa avukatı tarafından mahkemeye şahit olarak getirilen Katellanos’un sırf Dr. Rose’un şahadetini teyid maksadile getirildiğini ve onun da şahadetini mahkemenin kabul etmediğini bildirmiştir.
Mahkemenin maznuna verdiği ölüm kararı kendisine tebliğ edildikten sonra Reis maznuna bir şey söylemek isteyip istemediğini bildirmesi üzerine maznun kısık bir sesle sadece “Hasan Kara Mahmed’i ben öldürmedin ben katil değilim efendim” demiştir.”
Bu kararın ardından Mida’nın avukatı Fuat bey, kararı istinafa taşıyor. Temmuz ayından Eylül ayına kadar istinafın başlanması beklenmekteydi. İstinafın ise yakında başlanacağı haberi 15 Eylül 1946 tarihli Hür Söz gazetesinde yer alıyordu.
“Hür Söz,15 Eylül 1946-s:2
Memleket Haberleri
Mahkemelerde
Midanın İstinafı Yakında Başlayacak
Bilindiği gibi Cemal Mida idama mahkûm edilmiş ve avukatı Fuat Bey bu hükmü istinaf etmişti. Büyük mahkeme bu istinafa 24 Eylül tarihinde bakacaktır.
Yine yaklaşık bir aylık bir süre içerisinde İdam kararının istinaf’ta değerlendirilmesi sürmüştü. Tüm deliller, suçlamalar ve savunmalar yeniden gözden geçirilerek İstinaf Mahkemesi de son kararını vermiş oluyordu. Bu süreci de ATEŞ gazetesinden takip ediyoruz.
“Ateş gazetesi, 27 Eylül 1946-s:2
Kıbrıs Haberleri
Midanın Mahkemesi
Dün ö.e.(öğlenden evvel) 10.45’te istinaf eden Kaçak Mida’nın istinafı Ağır Ceza hakimleri Halit Bey ile Mr. Jackson huzurunda başlanmıştır. Mida’nın Avukatı Fuat Bey olup celsenin açılışında söz alarak geçen mahkemelerde mahkemeye getirilen davaları bir bir okundu ve neticede celse bugün ö.e. 10.30’a bırakıldı.
...”
“Ateş gazetesi, 28 Eylül 1946-s:2
Kıbrıs Haberleri
Midanın İstinaf Davası
Düne tehir edilen celse saat 10.30’da başladı.
Açılır açılmaz Cemal Mida’nın av’katı söz alarak geçen celselerde polisin getirmiş olduğu şahitleri tenkit etmiş ve neticede, yarın (bugün) vak’a mahallinin görülmesine karar verilmiştir.
Celse oturumunu 30 Eylül, Pazartesi ö.e. saat 10.30’a bırakmıştır.
.....”
“Ateş gazetesi, 01 Ekim 1946-s:2
Kıbrıs Haberleri
Midanın Davası
Düne tehir edilen Cemal Mida’nın davasına yine ö.e. 10.30’da başlanmıştır.
Bu celsede Dr. Ekonomidis ve Dr. Rose’un şahadetleri dinlenerek celse 3 Ekim Perşembe günü ö.e. saat 10.30’a kalmıştır.
.....”
Davanın yeniden görüleceği 3 Ekim tarihinde Halkın Sesi gazetesi, celseyle ilgili Doktor Roz’un bazı incelemeler yapacağını bildiriyordu. Bugün “Adli Balistik” raporu olarak bildiğimiz ve ateşli veya ateşsiz silahları olay yeri incelemeleriyle bir bilim dalı olan bu alandaki çalışmalar, o dönemlerde deyimi yerindeyse, “el yordamıyla” yapılıyordu. Bunu haberden de anlayabilmekteyiz.
“Halkın Sesi, 03 Ekim 1946-s:1
Cemal Mida
Bundan önce Lefkoşa ağır ceza mahkemesinde ölüm cezasına mahkûm olan Mida’nın temyiz mahkemesinde dâvasının incelenmesine devam olunmaktadır. Şahitler arasında bulunan Doktor Roz’un iddiasına göre maktul Kara Hasan birden fazla kimseler tarafından atılan müteaddit kurşunların, kurbanı olmuştur.
Doktor Roz’un idiaları, hâdise mahallinde bir hayvan üzerinde tecrübe edilecek ve hayvanın üzerinde barut izleri husule gelip gelmiyeceği incelenecektir.”