3 Ekim 1946 tarihinde Dr. Rose’un incelemeleri yapılmış ve özellikle silah kullanımıyla ilgili daha detaylı bilgilere de ulaşılmış oldu. Mida’ya idam cezası verildikten sonra Mida’nın avukatı Fuat bey tarafından istinafa gidilmişti. İstinaf duruşmasındaki hitam ve savunmalarla ilgili bilgiler, gazetelerde yer almaya başlamıştı. ATEŞ gazetesi detaylı bir şekilde mahkeme tutanaklarını okurla paylaşıyordu.  

“Ateş gazetesi, 04 Ekim 1946-s:1

Mida’nın Davası dün şöyle cereyan etti

   Mehmet Cemal Mida’nın istinaf davasının dinlenmesi dün de devam etmiştir.

   Müddei Umumi vekili, tecrübenin neticelerini bildiren beyanatında, eğer kurşun iki yarda uzaklıktan atılmış olsaydı, iki yardadan uzak atılmış kurşunun hedef üzerinde iz bırakacağı şüphelidir demiştir.

   Yine sabit olmuştur ki 6 inç (15.5 santimetre ea) mesafeden de atılan ve çıplak bir deri üzerine tevcih edilen kurşun da siyah bir iz bırakabilir.

   Bir yardadan (1 metreye yakın ea.) atılan  kurşunun iz bırakacağı şüphelidir demiştir.

Müddei Umumi (müddeiumumi-savcı ea.) Dr. Rose’un beyanatına temas ederek bu beyanatın, tecrübelerden sonra, nazarı itibara alınmamasına karar verilmiştir.

   Dr. Rose’un ölünün vücudunu görmediği ve beyanatının da tehlikeli ve inanılmayacak bir hikâye olduğuna kanaat getiridi.

   Müdeei Umimi vekili bugün de mahkemeye beyanatında devam edecektir.”

“Ateş gazetesi, 05 Ekim 1946-s:2

Kıbrıs Haberleri

Midanın Davası

Dün ö.e. saat 10.30’da Mida’nın mahkemesine başlanmıştır. Evvelâ Müddei Umumi vekili izahat verdi. Buna karşılık olarak Mida’nın Avukatı Fuat Bey müdafaada bulundu.

Son olarak meclis şu neticeye varmıştır.

11 Ekim 1946 Cuma günü bütün şahitlerin vermiş oldukları şehadetler gözden geçirildikten sonra kat’i karar verilecektir.

.....”

“Halkın Sesi, 07 Ekim 1946-s:2

İç Haberler

Cemal Mida

Ölüm cezasına mahkûm olan Cemal Mida’ya ait İstinaf mahkemesinin kararı önümüzdeki Cuma günü bildirilecektir.”

   Ve böylece git gide davanın sonuna geliyoruz. İstinaf mahkemesinde son savunmalarını, savcının iddialarına karşı yapan Mida’nın avukatı, Mida’yı ipten kurtarmayı becerecek mi diye, o günlerde mahkemeyi takip edenler için büyük bir merak konusuydu. 12 Ekim 1946 tarihli Hür Söz ve ATEŞ gazetelerinde ise bu merak gideriliyordu.

“Hür Söz, 12 Ekim 1946-s:2

Memleket Haberleri

Mida İstinaf Mehkemesi tarafından da idama Mahkûm edildi

Mahkeme Reisi Dr. Rose’un verdiği şehadeti nazarı itibara almayıp, Hükûmet Doktorunun şehadetine inandığını söyliyerek idam hükmünü teyit etti.

   Günlerden beridir, Lefkoşa Ağır Ceza istinaf Mahkemesinde görülmesine devam edilen Cemal Mida’nın davası dün sona ermiştir. Mida’nın vekilinin bütün hukuki gayretlerine rağmen, Mida gene Hasan Kara Mahmed’i öldürmekten mahkûm edilmiş ve İstinaf da bir netice vermemiştir.

   Mahkeme Reisi Mahkemenin Hasan Kara Mehmed’i öldürenin bir kişi, bu cinayeti işliyenin Cemal Midas olduğuna inandığını söylemiş ve Dr. Rose’un şehadetinin nazarı itibara alınamıyacağını zira mahkemenin hükûmet doktorunun raporuna inandığını sözlerine ilâve ederek, idam hükmünü tasvip eylemiştir.

   Mahkemenin bu kararı vermesi üzerine Mida, mahkeme erkânına şu sözlerle hitap etmiştir:  ‘Beni kabahatsiz olarak asacaksınız!’ ”

“Ateş Gazetesi, , 12 Ekim 1946-s:2

Kıbrıs Haberleri

Mida idam edilecek

   Dün ö.e. saat 10.30’da Vreççalı M. Cemal Mida’nın son karar mahkemesine devam edilerek Aybifan Muhtarı Kara Hasan’ı öldürmek suçundan dolayı, Ağır Ceza hakimleri tarafından bir saat kadar hüküm kararı okunarak, istinafının kabul olunmadığını kendine bildirmişler.

   Bu davayı Avukat Fuat Bey çok müdafaa etmiştir. Bunu, mahkeme resileri de Mida’ya istinafının reddi bildirilirken söylemişlerdir.

   Mida’ya istinafın reddedilip idama mahkûm olduğunu bildirdikleri zaman soğuk kanlılığını hiç kaybetmemiş ve kendisini müdafaa eden Avukat Fuat Beyin elini öperek kendisi için çok çalıştığına teşekkür etmiştir.

   Mahkeme avlusunda duran yüzlerce halkın arasından otomobile binerek Türkçe ve Rumca “Ben haksız olarak asılıyorum” demiştir.”

   1941 yılında başlayıp 1946 yılına kadar süren Mida olayı böylece ardında sorular bırakarak son buluyordu.

“Hür Söz, 30 Ekim 1946-s:2

Mida Asıldı

   Yıllardan beri dağlarda bir kaçak hayatı yaşadıktan sonra yaralanarak polis tarafından tutulan ve köylüsü Muhtarı öldürmek suçundan muhakeme edilerek idama mahkûm olan Cemal Mida dün sabah asılmak sureti ile aleyhindeki mahkeme hükmü infaz edilmiştir.”