Yerel seçimlere 23 gün kaldı. Adaylar netleşti, yarış başladı. Adı üzerinde bu bir yerel seçim. Bunun genel politikalar, Kıbrıs sorunu ya da ülke ve bölge sorunlarıyla ilgisi yok.

Buna rağmen iktidar partileri yerel seçimi de “Milli Dava” ya bağlamaya çalışıyorlar.

Yerel seçim, her belde için farklı adayların yarışacağı ve sadece o beldede yaşayan insanların oy kullanacağı bir seçimdir.

Belde insanları kendilerine en iyi hizmeti vereceğine inandığı adaya oy verecektir. Bir anlamda belediye başkanları ve meclis üyeleri halkın hizmetçisi olacaktır.

Kendilerini “baş milliyetçi”, kendilerinden farklı düşünenleri de “vatan haini” gören bugünkü iktidar kendi adaylarının milli davaya hizmet edeceklerini, muhalefet adaylarının bunu yapmayacağını söyleyerek halktan kendi adaylarına oy istiyor.

Yani adaylarının belde halkına en iyi hizmeti götüreceğine kendileri de inanmıyorlar.

Açıkçası bu konuda sınıfta kaldıklarını ve dün de, bugün de aldıkları belediyeleri batırdıklarını kendileri de biliyor. O nedenle “belki bir kere daha kandırabilirim” düşüncesiyle milli dava edebiyatına sarıldılar.

Son cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşadığımız açık ve aleni müdahale ülkede yeni bir dönemin başlangıcı oldu.

Bu yeni dönem KKTC’de artık Ankara’nın onayını alamayan kişilerin cumhurbaşkanı, başbakan, parti başkanı olamayacağı gerçeğiydi.

Şimdi önümüzde bir yerel seçim var. Gördüğümüz bu yerel seçimde de bazı kritik belediyelerde Ankara’nın onayını alamayan herhangi bir adayın seçilmesini önlemeye çalışıyorlar.

Milli dava edebiyatına bu nedenle sarıldılar. Ama Kıbrıs Türk halkı bu seçimin milli dava ile bir alakasının olmadığını herkesten iyi biliyor.

Özellikle Lefkoşa ve Mağusa halkı bunu kendi yaşadığı deneyimle biliyor. 1994 öncesi Mağusa Belediyesi batmıştı. Dönemin UBP’li belediye başkanı çalışanların maaşlarını bile ödeyemez durumdaydı.

Haziran 1994’de CTP’li Oktay Kayalp Mağusa belediye başkanı seçildi. Kısa sürede belediyeyi toparladı ve yatırım yapar hale getirdi. Oktay başkan kesintisiz 5 dönem Mağusa’ya hizmet etti. Bu sürede Mağusa büyük projelere imza atmakla kalmadı, ünü Kıbrıs sınırlarını aşan Mağusa festivalini uluslararası haliyle yıllarca sürdürdü.

Haziran 2014 ve 2018’de UBP-DP-YDP’nin desteklediği İsmail Arter başkan seçildi. 8 yılda belediyeyi yeniden batırdı. Çalışanlar yine gününde maaşlarını alamıyor, yatırımları düzenli yatırılamıyor ve belediye hizmet veremiyor.

Şimdi seçmen bu örneğe bakarak milli dava adına aynı zihniyete oy verir mi?

Lefkoşa’da da durum aynıdır. 2006’da DP adayı olarak girdiği seçimi, UBP desteğiyle kazanan, sonra da UBP’li olan Cemal başkanın Lefkoşa’ya yaşattığı deneyimi de milli dava edebiyatıyla kapatabilir misiniz?

Baskıyla, vaatle, ya da tehdit ve şantajla aday olmak isteyen kimi UBP’lileri adaylıktan vazgeçirebilirsiniz, ama halkı kandırarak sizin istediğiniz adayı seçtiremezsiniz.

Kıbrıs halkı ne dün, ne bugün ve eminim ne de yarın gonnara yemez. Bunu da hiç unutmayın.