30 yaşındaki Mimar Yusuf İkinci, 2011’de mimarlık bölümünden mezun oldu. Sonrasında birçok farklı proje ve şirketle çalışan İkinci, kendi ofisini açmayı çok istediğini ve iki sene önce bunu başardığını ifade ediyor.

“Mesleğime olan yatkınlığımı ortaokulda keşfettim”

Mimarlığa duyduğu ilgisini, ortaokulda fark ettiğini belirten İkinci, “İngilizce dersinde bir ev çizmemiz ve eşyaların da isimlerini yazmamız gerekiyordu. Kendi evimizin planını çizmiştim. Sonra baktım ki, bunu yapmak ilgimi çekti ve yaparken çok eğlendim. Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi’ne kaydoldum ve bölüme girişimle, mimarlığa olan ilgim ve yatkınlığım arttı” diye konuştu. Babasının müteahhitlik yaptığını kaydeden İkinci, bunun da merağını arttırdığını söyledi.

“Hiç çalışıyor gibi hissetmiyorum”

İşini yaparken çok keyif aldığını dile getiren İkinci, “Hiç çalışıyor gibi hissetmiyorum. İşin ötesinde, bir yaşam tarzı benim için” diyor. Ofisini açtığından beri kendisini daha iyi geliştirdiğini kaydeden İkinci, şantiyede de kendisini denediğini ve bilgisine güvendiğini söylüyor.

“Estetiğe ve fotoğraf görüsüne çok önem veriyorum”

Fotoğraf çekme ilgisini keşfettiğinden beri, yeteneğini geliştirmek için her gün yeni bir şey öğrendiğini anlatıyor. “Estetiğe ve fotoğraf görüsüne çok önem veriyorum. Fotoğraf bir şeyi görüp, hayal ederek ürettiğimiz bir şey. Kendimi ilerletmek için, editlemeyi öğrenmek için devamlı hem internetten, hem de fotoğrafçı ve grafik tasarımcı arkadaşlarımdan yardım alıyorum. Yeni bir şeyler öğrenmek beni çok mutlu ediyor” şeklinde konuşuyor.

“Bir bina, sürekli orada olan, insanların yaşadığı bölgede var olan ve göz ardı edilemeyecek bir yapıdır”

İkinci, sözlerine şöyle devam ediyor: “En büyük isteğim kendimi işimde geliştirmek, mesleğimle sanatı harmanlamak… Mimarlık benim için ‘meslekten’ ötedir ve insanların bu alana ilgisinin artmasını isterim. Çünkü bir bina, sürekli orada olan, insanların yaşadığı bölgede var olan ve göz ardı edilemeyecek bir yapıdır. Bu nedenle mesleğimin çok önemli olduğuna inanıyorum”