MOBESE sistemi ne getirecek?
Uzun süredir gündemde olan ve nihayetinde artık uygulama aşamasına gelen "MOBESE" sistemi konusunda adım atıldı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’da, KKTC-TC arasında Kuzey Kıbrıs'ta Kurulacak Kent Güvenlik Yönetim Sistemi ve Sınır Kapılarında Yapılacak Güvenlik Arttırıcı Çalışmalara İlişkin Protokol (Onay) Yasa Tasarısı oybirliğiyle onaylandı.
Olay yeni değil aslında…
Bu protokolün dayandığı eski hukuki bir süreç var pek tabii.
2002’de TC-KKTC arasında imzalanan Adalet ve İşbirliği Anlaşması bunların ilki.
Sonra, 2016’da İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması…
Ve 2017’de Hibelerin Kullanımına ilişkin bir protokol.
Zira bu sistemin kuruluşu da TC tarafından ‘hibe’ olarak sağlanacak.
Bu sistemin kuruluşunun amaçları ne diye bakacak olursak;
- Özellikle sınır kapılarında yapılan güvenlik kontrollerini artırmak,
- Trafik suçlarında suçun tespitini hızlandırmak,
- Mahkemelerdeki tıkanıklığın açılmasına yönelik polise aha fazla delil sağlamak.
Bilindiği üzere mahkemelerde davalar uzuyor.
Polisler sık sık delil yetersizliğinden şikayet ederken, bu delilleri toplaması beklenen personelin yetersizliği de bilinen bir gerçek.
***
Konuyu teknik kavramlardan arındırarak anlamaya çalışalım, şimdi ne olacak?
Başta barikatlar, havaalanları ve limanlar olmak üzere sık kullanılan güzergahlar öncelikli olacak şekilde ülkeye 24 saat kayıt yapabilen kamera sistemleri konulacak.
Buna olanak sağlayacak protokole ek olarak hazırlanan yasa meclis komitesinde üzerinde çalışılarak genel kurulda onaylandı.
Peki ne var bu yasada?
Kamera sisteminin nasıl ve nerelere kurulacağına ilişkin detaylar var.
Kameraların nerelere kurulacağına ilişkin bir düzenleme de yapıldı komitede ve buna sivil otoritenin karar vermesi sağlandı.
- Bu sivil kuruldan onay çıkmadan polis istediği yere kamera sistemi kuramayacak.
- MOBESE sistem özellikle plaka tanıma, güvenlik kameraları, kırmızı ışık ihlali ve hız ihlaline bakacak.
- Bu sistemde yüz tanıma, kızılötesi ısı, ses kaydı olmayacak.
İnsan özel hayatın ve gizliliğini ihlal etmeyecek şekilde hayata geçmesi konusunda hassas davranıldığını söyleyebiliriz.
Uygulamaya girecek sistem aslında suçu önleyici bir yöntem değil, suçluyu yakalamaya yarayan bir yöntem olacak.
***
Dediğim gibi birçok suç dosyası delil yetersizliğinden mahkemelerde tıkanıp kalıyor
Bu sebeple, birçok dava ya uzayıp gidiyor, ya da delil yetersizliğinden düşüyor.
E polise daha fazla istihdam şansı? O da pek mümkün görünmüyor, zira TC mali protokolleri ile eskisi kadar istihdam olanağı yok artık. KKTC bütçesinin hali de ortada…
İşte tam da bu noktada insan gücü ile yapılamayacak bu işleri yapmak için teknolojiye ihtiyaç duyuluyor.
Teknolojiden kastım, bahsettiğim polise delil toplayacak bu kamera sistemleri…
Konunun en fazla tartışma konusu olan tarafı bu sistemler özel hayatın gizliliğini ihlal edecek mi ve bu sistemlerin kurulumu ve denetiminde askeri unsurlar belirleyici olacak mı?
Kamera sistemlerinin kurulmasına olanak sağlayacak YASA henüz hazırlanmamışken bu konular tartışmalı idi evet! Kameraların uygulaması- kurulumu askeri (PGM) makamlara verilmişti ve özel hayata ilişkin kurallar yoktu.
Ancak hazırlanan yasa ile bu konuda düzenlemeler getirildi.
Neler mi yapıldı? Bakalım…
***
- Kameraların nereye kurulacağı, nereden ne zaman söküleceği filan bunların hepsini bir kurul belirleyecek. Yukarıda dediğim gibi, yasa ortada yokken karar mercii Polis Genel Müdürlüğü idi. Bu durum komitedeki çalışmalarla değiştirildi ve yasa ile bu konulara karar vermekle görevlendirilen bir kurul oluşmasına olanak sağlandı.
Bu kurul sivil otoriteye bağlı bir kurul olacak. Yani nereye kamere kurulacağına- ya da kurulanların sökülmesine sivil otorite karar verecek. Bu kurulda Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, barolar Birliği, Şehir Plancıları Odası, ilgili kaymakam, ilgili belediye temsilcileri yer alacak.
Peki kurul her istediği yere kamera kuracak, buna yurttaş itiraz edemeyecek mi? Hayır edebilecek!
- Bu kurul bir yere kamera kurulmasına karar verdiğinde, kurulumdan 15 gün önce internet sitesinde yayınlayıp bu kurulumu duyuracak.
- Bu 15 gün zarfında kişi ya da bölge halkı bu kuruluma itiraz edebilecek. İtirazla İtiraz Kurulu’na yapılacak.
- İtiraz Kurulu daha üst yetkililerin bulunduğu bir kurul olacak. Örneğin Başbakanlık Müdürü İzin Kurulu’ndaysa, İtiraz Kurulu’nda Başbakanlık Müsteşarı bulunacak.
- Bu itiraz süreçleri de tamamlanmadan söz konusu yere kamera kurulamayacak.
- Peki hali hazırda kurulum kamera varsa yurttaş bunlara itiraz edebilecek mi? Evet edebilecek. 6 ay içinde yurttaş buna da itiraz edebilecek.
Kurulacak kameralar eğer özel hayatın gizliliğini ihlal edecek açılarda kayıt yapıyorsa- örneğin bir evin bahçesini görüntülüyorsa; görüntü ‘flu’ olacak. Yani özel alanlar net görünmeyecek. Eğer o bölgeyle ilgili bir suç işlenmesi durumunda net görüntü alacak.
Diğer yandan bu yasa hazırlanmamışken verilerin ne ölçüde muhafaza edileceği bir maddeyle sınırlandırılmıyordu. Komitede yapılan çalışmayla bu sistemlerin muhafaza durumları da bir kurala bağlandı. Yani; kayıtlar kısıtlandı, bu süre de 3 ay olarak belirlendi. Eğer söz konusu görüntülerde suç unsuru yoksa bu görüntüler 3 ay içinde silinecek. Suç unsuru varsa söz konusu suçun mahkeme sürecinde delil olarak kullanıldığı için kaydı tutulabilecek.
Özetlemek gerekirse ülkedeki suçları belirlemede artık dünyada kullanılan güvenlik kamerası sistemleri ülkemizde de kurulacak.
Ve bu sistemlerle suçların önlenmesinden çok suçları belirlemede güvenlik makamları çok daha fazla şartlara sahip olacak.
Bu güvenlik sistemlerine ek olarak sınır kapılarında daha eleyici bir giriş sisteminin uygulamaya konması güvenlik sorununa önemli katkı yapacak.