1. HABERLER

  2. ARŞİV

  3. Monografik Çalışmada bir Duayen: Esat Faik Muhtaroğlu
Monografik Çalışmada bir Duayen: Esat Faik Muhtaroğlu

Monografik Çalışmada bir Duayen: Esat Faik Muhtaroğlu

Esat Faik Muhtaroğlu hocamızı yıllar öncesinde, “Kum Saati” adlı Tv programımı yaptığım dönemde tanıma fırsatı buldum. Böylesine içten, her kelimesiyle her davranışıyla her hareketiyle tam bir Kıbrıs insanını yansıtan Esat bey’in “

A+A-

 

 

Esat Faik Muhtaroğlu hocamızı yıllar öncesinde, “Kum Saati” adlı Tv programımı yaptığım dönemde tanıma fırsatı buldum. Böylesine içten, her kelimesiyle her davranışıyla her hareketiyle tam bir Kıbrıs insanını yansıtan Esat bey’in  “Kıbrıs Türkü Budur İşte” başlıklı kitabını bana göndermesi, okumam ve kendisini programıma çağırdığım günden bu yana, tüm kitaplarını arşivime alma şansım da doğmuş oldu. Tanışmamız öncesinde yayınladığı kitapçığını da bana takdim ettiğinde, nacizane bir arşivci olarak ağzımın suyunun aktığını belirtmek isterim. Bugün yine “sayın Eralp Adanır’a selamlar” diyerek gönderdiği yeni çalışmasını elime alır almaz, kendi adıma, kendisi adına ve bu toplum adına büyük mutluluk duydum. Çünkü; geçmişe dair bilgi, belge toplayıp bunları günümüz araçlarıyla kalıcı hale getirmek, söylenen, anlatılan acı-tatlı, kültür-sosyal-politik olayların bir zapt-ı rap altına alınması yönündeki “geç kalmışlığımızı”, birçok genç araştırmacıya taş çıkartacak derecede Esat bey bu işlemi yapmakta, bugüne ve yarına bu toplumun yaşayışı içerisinde geçirdiği her badireyi anlatmaktadır.

Geçmişten günümüze bakıldığında Esat beyin yazım dünyasındaki yol alışında belki kendisi bunun farkında olmayabilir ama ele aldığı konuları bugün daha bir itinayla ve daha bir bilgi verici şekilde bizlere sunduğunu görmekteyiz. Yazım alanındaki süreçte böylesi bir adım, “gelişmenin ve daha nitelikli yayın yapmanın” göstergelerindendir.

8. Kitabı olan “Dünden Bugüne LAPTA”, özelde “Lapta” köyüyle ilgili görünse de, içerisinde anlatılanlar aslında Kıbrıs Türk Toplumunun bir izdüşümü niteliğindedir. Örneğin 1891 Lapta doğumlu ve Kıbrıs’ımızın ilk göz doktorlarından biri olarak tarihimize geçen Dr.Mehmet Ali Erginel’in Laptalı olmasından öte, bir Çanakkale Gazisi ve Türkiye’de eğitim aldığı dönemden 1914’de Askeri Tıbbiye’den mezun olmasına, Çanakkale Savaşı’nda doktor olarak görev yaparken nice canlar kurtaran ve 1.Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Ordusu’nun dağıtılması sonucu yurdu olan Kıbrıs’a dönen bu kişi hakkında bilgi verilirken, satır aralarında Lapta’nın dışında birçok şeyi de öğrenmiş oluyoruz, tıpkı Çanakkale Savaşı gibi.

Kitap Dr.Mehmet Erginel ile başlıyor. 273 sayfalık kitapta daha neler yok ki!

Bir başka örnek: “LAPTA NAKIŞLARI”... bu Ada üzerinde bölgeye özgü nakış çeşitlerinin olduğu bilinen bir gerçek. Esat hocamız da kitabında Lapta’ya özgü bir elişinden bahsediyor. Zamanında en az Lefkara işi kadar popüler olan Lapta Nakışının bugünlerde hak ettiği ilgiyi görememesinden dolayı sitemini de satır aralarına sıralayan Esat bey bu sitemini de şöyle dile getirmiş: “...Lapta Nakışları, en az Lefkara işleri kadar işlenen, bilinen, tanınan, aranan ve dış ülkelere, özellikle İngiltere’ye satılan ama şimdilerde ömrü sanki tamamlanmış görünen, sanki, kimsenin tanımadığı, bilmediği bir sanat olmuştur...”

Söz konusu işin hâlâ köyde Siddiga Derviş ve kızı tarafından sürdürüldüğüne dikkat çekerken, “Lapta İşinin” özelliklerini de bizlerle paylaşmayı ihmal etmiyor yazar.

Tüm bunlar yanında bazı başlıklara göz atalım: “Çerkez Mehmet Efendi ve Laptadaki Tarlaları”, “Dünden Bugüne Lapta Sahili”, “Lapta İptidai Mektebi-1-2”, “Lapta’da-Kıbrıs’ta Evlenmeler, Düğünler”, “Lapta’daki Tarihi Binalar”, “Lapta’daki İpek Böcekçiliği”, “Lokman Hekim ve Lapta”, “Mustafa Dolmacı’dan Lapta Şiirleri”, “Köy Otomobili-Garotsa-Tren-Karga-Rüzgar Değirmenleri”, “Lapta’da T(D)ezgâhlar”, “Lapta’da Kooperatifçilik”... diye uzayıp gidiyor başlıklar. Tüm bu yazılar içerisinde, “eleştirel” yaklaşımlarının yer aldığı makale tadındaki yazılarıyla harmanlanan “Dünden Bugüne Lapta”, dünü bugüne taşırken,  bugünü de yarına taşıyacak materyallerle dolu. Elinize sağlık Esat hocam...  

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu haber toplam 1889 defa okunmuştur