Mont Pelerin öncesi Liderlere Çağrımızdır Barış ve Çözümde Israrcıyız!
Mont Pelerin öncesi Liderlere Çağrımızdır Barış ve Çözümde Israrcıyız!
Fema
Kıbrıs’ı yurt bilen insanların barış ve eşitlik içinde beraber yaşayabileceği federal bir yurt inşa edin.
İsviçre, Mont Pelerin buluşması öncesinde, Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk liderleri; adayı federal bir çözüme ve kalıcı barışa ulaştırmak için desteğimizi belirtiyoruz. Bu konuda sırtlandıkları tarihsel sorumluluğun bilincinde olarak, çıktıkları yolun sonunu getirmelerini talep ediyoruz. Görüşmeler süresince yapıcı, iki toplumun kaygılarını göz önünde bulunduran, temel insan hak ve özgürlüklerini içeren federal bir yapı oluşturmaları, en büyük arzumuzdur. Yine bu süreçte barış dilinden uzaklaşmadan, gerektiği noktalarda daha cesur adımlar atarak iki toplumlu siyasi eşitliğe dayanan federal bir çözüm Kıbırslıların geleceği için kaçınılmaz bir gerçektir. Nasıl bir Kıbrıs hayal ediyorsak, öyle bir yaşam örmek öncelikle siz liderlerin, sonrasında da biz yurttaşların görevidir. Bu amaçla bizler de federal bir Kıbrıs için geçmişten süre gelen mücadelemizi yükseltiyoruz.
Sağlıklı ve kalıcı bir barışın sağlanması, masada-kapalı kapılar ardında değil toplumların ortak yurt ve ortak sorumluluk bilinci ile el ele vermesi ve yeni bir Kıbrıs yaratması ile mümkündür. Toplumu barış süreçlerinin dışında tutmak yapılabilecek en büyük hatalardan biri olur. Bunu engellemek adına, Liderlerin samimiyetle iki toplumla da karışması, müzakerelere yönelik daha şeffaf ve açıklayıcı olması gerekir. Daha açık ve kafalarda soru işareti yaratmayan bir müzakere süreci, sansasyon yaratmaya, asılsız iddialar yayarak korku salma kampanyaları yürüten faşistleri de engelleyecek bir unsur olacaktır. Bilerin ayrılma ve ayrımcılığa değil, birlikteliğe doğru adım atmamız elzemdir.
Mevcut sorunların her geçen gün daha da derinleştiğinin farkına vararak, elinize geçen fırsatları iyi değerlendirmeniz, girdiğiniz yolda kararlılıkla yürümeniz ve her koşulda çözüm süreçlerine devam etmeniz beklentilerimiz arasındadır.
Kurulacak federal devletin insan hak ve özgürlüklerini göz önünde bulunduran, toplumsal cinsiyete dutarlı bir yapıda oluşturulması talebimizi de yinelemek isteriz. Federe devletin ayrımcılıktan uzak, eşitlikçi bir şekilde oluşturulması faşist düzeni ve patriyarkayı engelleyecek önemli bir araçtır. Bugüne kadar yaptığımız çağrılarda sıkça yer verdiğimiz masada toplumsal cinsiyet bakış açısına yer verip vermediğinize dair bilgi noksanlığı bulunuyor. Ayrıca büyük vaatler ile oluşturulan Teknik Komitelerin görüş ve önerilerini de göz önünde bulundurmanız sürecin sağlıklı işlemesi için gereklidir. Savaş süreçlerinden en çok etkilenen bireyler olan kadınların, barış süreçlerine dahil edilmesi ve toplumsal cinsiyete duyarlı bir federal yapı inşa edilmesi oldukça önemlidir. Bu açıdan Toplumsal Cinsiyet Danışma Kurulu (GAT) ve BM Güvenlik Konseyi 1325 sayılı kararı göz önünde bulundurarak, en azından bundan sonraki süreçlerde federal devleti oluştururken kadınların barış sürecine aktif katılımı yoğun talebimizdir.
------------------------------------------
Cinsel Şiddet Atölyesi 19 Kasım’da… Katılmak için bize ulaşın.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştireceğimiz Cinsel Şiddet Atölyesi için başvurular başladı. Türkiye’de faaliyet gösteren Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ile birlikte gerçekleştireceğimiz ve bir tam gün sürecek olan atölye çalışmalarında;
• Cinsel şiddet etrafında dönen kavram tartışmalarının önemli unsurlarından olan “rıza”, “kadın beyanı”, “arzu” vb. kavramların hukuki söylem ve pratiklerde nasıl kullanıldığı,
• Bu kavramların sosyolojik ve kültürel olarak beden, namus ve cinsellik sınırlarını nasıl inşa ettiği
• Cinsel şiddet vakalarının medyada hikâyelendirilme biçimleri,
• Flört şiddeti, taciz, tecavüz, cinsel saldırı gibi şiddet biçimleri ile gündelik hayatta nasıl başa çıkılacağı ile ilgili mücadele yöntemlerini geliştirmek üzere birçok tartışma gerçekleşecektir.
İnteraktif çalışma yöntemi ile gerçekleşecek olan ve cinsel şiddet konusunda derinlemesine analiz imkânı sağlayarak feminist ve kuir aktivizmine yönelik yeni enstrümanlar vermeyi amaçlayan bu çalışma maksimum 30 kişilik bir grup ile gerçekleşecektir. Feminist Öğretmen İnisiyatifi ile işbirliği içinde düzenleyeceğimiz bu çalışmaya başvuranlar arasında toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında mücadele eden öğretmenler ile Feminist Atölye’nin düzenlediği Kadının İnsan Hakları Eğitim Programı (KİHEP)’i tamamlayarak sertifika almaya hak kazanmış kişilere öncelik verilecektir. Atölyeye katılım için son başvuru tarihi 14 Kasım 2016’dır.
Bize ulaşmak isterseniz:
Tel: 0548 862 77 57, 0533 887 4464
-----------------------------------
Mor Kitaplık
Feminizm Kitabı – Osmanlı’dan 21.yy’a Seçme Metinler
Yazar: Kolektif
Hazırlayan: Hülya Osmanağaoğlu
Yayınevi : Dipnot
Feminist hareketin Osmanlı'dan 21. yüzyıla uzanan serüvenini hareketin kendi metinleri üzerinden serimleyen bu kitap, feminist hareketteki dönüşümü-devamlılığı bir arada görmeyi mümkün kılması açısından önemli bir seçki. Kitap, feminist mücadelenin patriyarkadaki dönüşümlerin ve bu dönüşümleri sağlayan feminist hareketin bizzat kendi yazınıyla doğrudan analiz edilmesini mümkün kılmayı hedefliyor. Bu seçkide yer alan metinler yaşadığımız coğrafyadaki feminist hareketin ortaya çıkardığı politik hattın yanı sıra onun dünya ile bağları üzerine olan kimi sorulara da yanıt arıyor. Seçki, feminist hareketin diğer toplumsal mücadelelerle temas noktalarını ve bu mücadelelerle ilişkisi bağlamında onları nasıl etkilediği ve onlardan nasıl etkilendiğini göstermesi açısından yön gösterici bir işleve sahip. Bu da kitabı feminist mücadelenin bugününü ve sorunlarını değerlendirmek açısından önemli bir kaynak haline getiriyor.
Feminizm Kitabı'nı teşkil eden metinler sadece kadınlar açısından değil, bir bütün olarak toplumsal mücadelenin analizi açısından da önemli belgelerdir. Bu metinler, okura bir tarih okuması yapmayı sağlamasının yanı sıra erkek egemenliğine karşı süregiden mücadeleyi her dönemin kendi dilinden/ifadesinden okuma imkânı veriyor. Bu seçkinin feminist hareketin tarihsel dönüşümünü bizatihi orijinal metinlerden okuyarak izlemek ve analiz etmek isteyenler için vazgeçilmez bir başucu kitabı olacağını düşünüyoruz.(Tanıtım Bülteninden)
---------------------------------
Malumat-ı Nisvan
1990 yılı ile 2010 yılı arasında gerçekleştirilen 585 barış anlaşmasından sadece 92’si kadınların barış şüreçlerine dair yükümlülükler içerir (Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk Dergisi (UCLQ), 2010).
,
-------------------------------------
Cadı Süpürgesi
Kıbrıs’ın güneyinde Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos geçtiğimiz hafta içinde, Kilise’ye bağlı özel bir TV kanalında katıldığı programda LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transeksüel, İnterseks) bireyler için nefret söyleminde bulunarak “eşcinsellik normal değildir ve günahtır” sözlerini sarf etmişti. Bununla da kalmayıp, eğitim sisteminde önlem alınması gerektiğini, ayrıca Kilise’nin bireyleri homoseksüellikten uzak tutmak için anaokul, ilkokul ve ortaokul açmayı düşündüğünü söylemişti. Bu söylem, LGBTİ kişilerin karşılaştığı söylemlerden sadece biri.
Bununla beraber Kıbrıs’ın kuzeyinde Kuir Kıbrıs Derneği tarafından yürütülen “Konuşulmayan” projesi kapsamında 5 farklı şehirde yayınlanan ilan panolarındaki görsellere yönelik saldırılar gerçekleştirildi. Bu homofobik saldırıları kınıyoruz. Buna benzer faşizan, ayrımcı ve nefret saçan zihniyetleri uzayın kara deliklerine doğru süpürüyoruz.