Mora'nın tarlalarında olası gömü yeri 2...
Kayıplar Komitesi yetkililerine, Mora dışında olası bir gömü yeri gösterdik...
Okurumla ve babası yaşlı çobanla buluşuyoruz.
Yaşlı çobanla sohbetimizde, bu bölgede yapılan kazılarda bulunmuş olan 12 “kayıp” Kıbrıslırum’un çeşitli gömü yerlerini kendisinin Kayıplar Komitesi’ne göstermiş olduğu ortaya çıkıyor… Yardım etmek istiyor çünkü harika bir insan yüreği var…
Yıllar önce okurumla birlikte Mora’da çeşitli olası gömü yerleri göstermiştik – meğer tüm bu bilgileri babasından almış! Yaşlı çobanın oğluyla birlikte Mora’da göstermiş olduğumuz ancak henüz kazılmamış yerler de var… Soğukta, tarlaların içinde durup bunları konuşuyoruz…
Sonra bize Faşas’ın kamyonunun nerede durduğunu gösteriyor…
“Ancak o kamyondakilerden geride kalanları kolaylıkla bulamazsınız” diyor. “Çünkü orada ileride tanklar vardı ve tanklar bu kamyonu bombaladıydı… Kamyon bomba doluydu ve isabet alınca bu bombalar patladıydı… Kamyondaki askerler öldüydü… Etrafa saçıldıydılar…”
“Eğer küçük kemik parçaları ya da diş bile bulabilsek, belki DNA testleriyle kimliklendirme yapılabilir” diyorum yaşlı çobana… “Yani kamyonun ve içinde bulunan insanların tam olarak nereye gömülmüş olduğunu bulmak önemli…”
Bize kamyonun bombalandığı zaman nerede durduğunu gösteriyor… Bu kamyon bir süre öylece yanık vaziyette kalmış ve gelen geçen herkes bu manzarayı görmüştü… Bunu okurlarımın daha önce anlattıklarından da biliyorum…
Burası, Ercan’dan Afanya’ya giden yol üzerinde bir nokta… Yakınlarda Çömlekçi Çiftliği var…
Bizi buraya getiren yaşlı adam, Katerina’yı da hatırlıyor ve ona selam söylüyor…
“Zannedersam kocası ya da kardeşi kayıptı” diyor.
“Aslında kardeşi kayıptı ve başka kayıp Kıbrıslırumlar’la birlikte Ayakebir’de (Dilekkaya) bir kuyuda gömülü bulundular…” diyorum.
Arabaları yol kenarına parkettik ve çamurlu tarlalarda yürüdük… Bu noktaya geldik… Fotoğraf çekiyoruz, koordinat alıyoruz.
Hayır, Kayıplar Komitesi bu yaşlı çobanın şu anda bize göstermiş olduğu yerde hiç kazı yapmamış. Bizimle birlikte gelen arkeolog arkadaşımız, burada hiç kazı yapmadıklarını teyit ediyor. Bu tarlanın sağındaki ve solundaki tarlalar kazılmış ama burası kazılmamış…
Yaşlı çoban, “Yüzeysel biçimde gömüldüydüler” diye anlatıyor.
Durduğumuz bu tarladan az ileride başka bir olası gömü yeri göstermiştik. Yolun iki tarafı kazılmış fakat herhangi bir şey bulunmamıştı. Yol kazılmamıştı. 1974’te bu bölgeden geçen yolla şimdiki yol aynı değil. Katerina da barikatlar açıldığı zaman Kayıplar Komitesi’nden bir Kıbrıslıtürk yetkiliyle buluşmuş o dönem, yanlarında Paraskos da varmış.
Bu yetkili de kendisine “Yolun altında olduklarını biliyoruz, orası da kazılacak” diye bilgi vermiş o zaman, yıllar önce… Ve Katerina’ya yolun da kazılacağına söz vermiş ancak yol henüz kazılmış değil…
Soğuk bir ikindi bu, ileride, ufukta bulutlar uzanıyor, zaman zaman yağmur serpiştiriyor, çamurlu tarlalara sessizlik hakim…
Bu kez burada o “kayıp” konvoydaki “kayıp” Kıbrıslırumlar’dan geride kalanlara ulaşabilecek miyiz acaba?
Yoksa daha fazla çalışmamız, daha fazla uğraşmamız mı gerekecek onlardan geride kalanları bulabilmek için?...
“Kayıp” yakını arkadaşım Katerina Antona’ya bu süreci tetiklediği ve yaşlı çobanı bulmamızın yolunu açtığı için teşekkür etmek istiyorum… Mora dışındaki bu olası gömü yerini göstersin diye babasını – yaşlı çobanı – buraya getiren okuruma teşekkür etmek istiyorum… Yaşlı çobanımıza teşekkür etmek istiyorum… Kayıplar Komitesi yetkililerine, bizimle birlikte buraya gelip bu olası gömü yerini onlara göstermemizi kabul ettikleri için teşekkür ediyorum…
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi sahibi olan okurlarım beni isimli veya isimsiz olarak arayabilirler… Telefon numaram 0542 853 8436…
Bunu insanlık için yapıyoruz…
Devam edecek...