Yıllardır futbol ailesi şike veya gönül şikesini konuşuyor. Çözüm yolunda çok ciddi sıkıntı çekildiği bir gerçek. Hemen hemen herkes şike yapılır demesine rağmen, bir türlü şike yapan bulunamıyor. Bulunsa bile, ceza almıyor.
Birilerini suçlasanız!.. Olur mu canım mümkün değil derler.
Üstelik bir anda üst düzey yöneticiler, bakanlar, milletvekilleri olaya balıklama dalar. Kiminin köylüsü, kiminin akrabası, kiminin komuşusu, kiminin partilisi derken, herkes namuslu olup, namuzsuzlara savaş açar. Tabi, gerçekte kimin namuslu, kimin namuzsuz olduğu da anlaşılmaz. Ve bu küçücük toplumda şikenin yapılmadığı hukuken ispatlanarak herkes keyfli bir yaşam sürer.
Şimdilerde bir de gönüllerin şikesi, yani hatır şikesi konuşuluyor. Neymiş efendim, motivasyonunu kaybeden takım mücadele etmezmiş. Ama futbolcular aylıklarını istediklerinde mangalda kül bırakmıyor. Bu gibi takımlarda tanıdığınız varsa, bu işi oldu bilin. Yakınlığınız yoksa, araya ahbaplarınızı koyup işi bitiriyorsunuz. Bunun adına da gönül şikesi  deniyor. Alanda memnun satan da. Bu süreçte, iyi ki GÖÇMENKÖY takımı haftalar öncesi, KK, LEFKE, BAĞCIL gibi motivasyonunu kaybetmemiş de, ligde son haftaya kadar dürüstçe mücadele etmiş.  Aksi, takdirde Göçmenköy’ü afaroz ederlerdi.
Bu illete çözüm bulunabilir mi?
Evet buluna bilir. Ama bizde öyle bir dik kafalı yapı oluşmuş ki, ülke futbolunu kendilerinin yönettiğini zanneden bu kesim (statüko) gerçekten de bu sistemden yamalanıyor. Belki de bütçelerini bu sistemle denkleştiriyor. Ve ne ilginçtir, bu statükoyu yıkmak neredeyse imkansız olmuş.
Şimdi Futbol Federasyonu’na sesleniyorum;
Süper Lig’in alt sıralarına bağıra çağıra  “play out” getirildi mi?
Evet getirildi.
İyi mi oldu?
Evet oldu.
Süper Lig’in üstüne de “ödüllü play off”  getirilebilir mi?
Evet getirilebilir.
İyi mi olur?
Eskisinden çok daha iyi olacağı kesin. En azından orta sıradaki takımların da ödülü alma adına hedefi olur.
İstediğiniz kadar bağıralım.  Ayni senaryoyu yıllardır görmekten, yazmaktan ve yorumlamaktan usandık. Değişime karşı çıkanlar bu sistemin devamını savunanlardır. Yani yamalananlar. Önümüzde ne bir ŞAMPİYONLAR LİGİ ne de UEFA KUPASI var. Kendi ligimizde kendi kurallarımızı yeniden yaratma zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bir heyet gelir ve düzenleme  yapar...
Gelmez demeyin... Ne de olsa birilerinin başımıza vurmasına, bizlere hakaret etmesine alıştık artık.
Yenilikten kaçmayalım. Kaçsak bile kalleşçe dövüşmeyelim.
NOT:  GÖÇMENKÖY’Ü motivasyonunu kaybetmeyip dürüstçe mücadelesinden dolayı tebrik ederim.