Ligin dokuzun haftasında geçen yılda kalan cezası biten Mağusa Türk Gücü takımı nihayet seyircisiyle buluştu. Dört haftadır galip gelemeyen ve ayı zamanda gol atmayı da unutan MTG’nin aynı zamanda yönetimi de karışmış, hafta içinde Başkan Altunay Fahri tarafından yönetim kurulunun tümü görevden alınmıştır açıklaması yapılmıştır.

Bu kötü gidişin üstüne yönetimdeki huzursuzluk ta eklenince takımın performansının daha da olumsuz yönde etkileneceği düşüncesi hakimdi. Üstelik rakibi Lefke ise son haftalarda iyi bir çıkış yakalamış ve Yenicami ve Küçük Kaymaklı’nın ardından şampiyonluk yarışında ben de varım noktasına gelmişken Mağusa’da çok çekişmeli bir maç göreceğimiz düşüncesiyle Canbulat Stadı’na gittik. Her iki takımın da çok açık bir futbol oynadığı ve bu futbola göre gelen seyircilerin gole doyacağı görüntüsü veren iki takım ne yazık ki meşin yuvarlağı kaleye sokmada gereken beceriyi göstermekten yoksundu.

Daha maçın ilk dakikasında Kasım’ın Fikri’yle karşı karşıya kaldığı pozisyonda aşırtma bir vuruşla gol aramada gösterdiği beceriksizliğin hemen arkasından üçüncü dakikada ise Lefke ceza sahası içinde Conteh’in bomboş durumda bulunan Hasan Büke’ye al da at dercesine verdiği pası Hasan Büke’nin tecrübesizliğinden dolayı Lefke kalecisi Mehmet’in üstüne vurması, yine 9. dakikada Salih Say’ın kafa vuruşunun yandan dışarı gidişi bizi bu düşünceye sevk etti.

35’te kafayla, 39’ta da ayakla yine aşırtma da Kasım-Fikri düellosu yaşandı. Fikri her iki vuruşta da gole izin vermedi. İkinci yarıya da Sherman’ın 46. dakikada rövaşatadan denediği gol vuruşundaki beceriksizliği Lefke adına bir çırpıda sayabileceğimiz gol pozisyonlarıydı.

MTG’nin çok fazla etkili olamadığı ikinci yarının ilk çeyreği tamamlanmak üzereyken Malek’in ayağına çarpıp MTG’li futbolcuların önünde kalan bir topun Osman Çobanoğlu’na gelişi  ve Osman’ın da  topla birlikte ceza sahasına girerken Lefke defansından Aykut tarafından düşürülmesiyle MTG penaltı kazandı.

Kazanılan penaltıyı Nurettin’in gole çevirmesiyle haftalar sonra da olsa MTG gol atma şansı yakalamış oldu. Atlamamamız bir nokta da henüz maçın 25. dakikasında sakatlanıp oyundan çıkmak zorunda kalan Yakup Esmerarslan’ın yerine giren Aziz’in dinamo gibi çalışmakta olan Lefke ortasahasının ahengini bozduğunu ve beklenen katkıyı yapamadığını belirtmeliyiz.

Gol sonrası Cahit ve Buğra’yı da oyuna sürüp beş ve hatta altı kişiyle hücuma çıkan Lefke takımı geride açıklar vermeye başladı. Bu kalan sürede Conteh, Uğur ve Nurettin’le yakaladığı gol pozisyonlarını değerlendiremeyen MTG, maçın son dakikasına kadar galibiyeti koruma tedirginliğini de fazlasıyla hissetti. Bir parantez de Fikri’ye açmak lazım. Lefke forvet oyuncularının en az beş-altı kez karşı karşıya kaldığı çok net gol pozisyonlarında başarılı performansıyla geçit vermemesi MTG’nin galip gelmesinde en önemli faktördü.

Bu maçı kaybeden Lefke, K.Kaymaklı’nın puan kaybettiği bu haftada yukarıdaki ikiliye bir adım daha yaklaşma ve puan olarak ta arayı kapatma şansını kaybederken MTG ise hem yönetsel hem de saha içi yaşadığı sıkıntıları üzerinden atma adına bir nebze de olsa rahat nefes alma imkanı buldu.