Prof. Dr. Abdullah Y. Öztoprak, Rektör atama süreci ile ilgili DAÜ’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Prof. Dr. Öztoprak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Beş yıl önce %80.39 katılımla gerçekleşen eğilim yoklamasında öğrenci ve çalışanlarımızın %75.2 desteği, Senatomuzun tam desteği ve o günün VYK’sının bu iradeye saygı duyması ile 15 Ekim 2009 tarihinde Rektör olarak atandım.  Daha öncesinde yaşanan ekonomik ve idari kriz ve bu krizin çalışan, öğrenci ve kamuoyu önünde doğurduğu olumsuz tabloyu o günleri yaşayanlar çok iyi hatırlayacaktır.
Beş yıl içinde DAÜ amiral gemisinin tekrar yüzdürülmesi için gerekli tüm akılcı adımları attık. Süratle 10 bine doğru inmekte olan öğrenci sayısını bugün itibarıyla 19 bine çıkardık. Ekim sonuna kadar kayıt yaptıracak olan öğrencilerle bu sayının 20 bini bulması beklenmektedir. Bahar döneminde katılacak yeni öğrencilerle sayının çok daha fazla olacağı muhakkaktır. 
Beş yılda Üniversitenin borcunu 29 Milyon dolardan  2013-14 Akademik Yılı sonu itibarı ile
14 Milyon dolara düşürdük. Yeni kayıtlardan sonra bugün itibarı ile hiç borcumuz olmadığı gibi banka hesaplarımızda + 2 milyon TL’nin üzerinde paramız bulunmaktadır. Bu rakam Ekim ayı sonu itibarı ile 10 Milyon TL’yi geçmesi beklenmektedir. Beş yıl önce bir önceki dönemden yarım inşaat olarak yıllarca bekletilen Rektörlük ve Kültür Kongre Merkezi inşaatlarının tamamlanmasına ilaveten 6 yeni bina, 13 kapsamlı bina tadilatı yapılmıştır.
Beş yıl önce sadece 3 uluslararası akreditasyon alınmışken bugün itibarı ile alınan akreditasyonların sayısı 26’ya çıkmıştır; 23 programın akreditasyon süreci de devam etmektedir.
Akademik birimlerimize 27 yeni laboratuvar kazandırılmış, bilimsel yayınların sayısı akademik personel sayısında düşüş olmasına rağmen 112’den 181’e çıkmıştır. Beş yılda 4 yeni fakülte, 2 yüksekokul  açılmıştır. Üniversite çapında 59 yeni program açılmış ve geçtiğimiz yıl itibarıyla bu programlara 6 bin öğrenci kaydedilmiştir. Bu programlar olmasa idi geçen yıl öğrenci sayısı 16 bin yerine 10 bin olacaktı.
Toplu ulaşımın olmadığı bir şehirde öğrencilerimiz için yeni otobüs ve minibüsler alınmış, toplam kazandırılan yeni araç sayısı 19 olmuştur.
Kampüsümüz bu dönemde engelsiz kampüs çalışmaları ile tanışmıştır. Kampüse 4 Km engelsiz yol, bina içi düzenleme ve engelsiz asansörler kazandırılmıştır.
Şeffaf ve hesap verebilirlik için Üniversitenin tüm kurul kararları (VYK hariç), münhal süreçleri, ders yükleri, yazışmaları çevrimiçi (online) hale getirilmiştir.
Beş yıl içinde tüm bu çalışmalara ilaveten acı reçeteler de uygulanmak zorunda kalınmıştır; bazı çalışanlarımız işini kaybetmiş, tüm çalışanlarımız da maaşlarından feragat etmek zorunda kalmıştır. Ancak sonuç ortadadır; DAÜ’yü beraberce yeniden ayağa kaldırdık ve daha güzel günlere hazırladık.
Görev süremin 14 Ekim’de (bugün) bitiyor olmasını dikkate alarak önemli gerekçelerle rektör belirleme sürecinin erkene alınması Senato tarafından büyük çoğunlukla (1 ret, 1 çekimser, 51 kabul) uygun bulunmuştur. Buna karşın yetkili sendikaların tüm olumsuz propaganda çalışmaları ve boykot çağrılarına rağmen, ve bazı siyasilerin olumsuz beyanatlarına rağmen 4 Temmuz 2014 tarihinde yapılan eğilim belirlemesinde 5 yıl önceye göre daha fazla bir katılım (%80.75) ve daha yüksek bir oy oranı ile (%78.6) destek almış bulunmaktayım. Senato da bu teveccühe paralel olarak 8 Temmuz tarihinde yine ezici bir çoğunlukla şahsımı VYK’ya rektör olarak önerme kararı almıştır.
Gelin görün ki VYK 3 kez gündemine almasına rağmen Senatonun önerisini tam 84 gün sonra değerlendirerek kararı iade etme yoluna gitmiştir. DAÜ tarihinde hiç bir zaman Senatonun önermesi ve VYK’nın karar alması arasında geçen süre 3 günü geçmemiştir. Yine DAÜ tarihinde hiç bir VYK Senato tarafından önerilen bir kişiyi rektör olarak atamadığı olmamıştır.

Nitekim bugün VYK görev süremin son saatlerinde şahsımı Rektör olarak atamamış, bunun yerine gayrıyasal bir şekilde başka bir isimi vekaleten rektör olarak atamıştır.
Tabii ki alınan bu karar açıkça hukuka aykırıdır. Abdullah Öztoprak olarak DAÜ ailesinin sunduğu %78.53 iradeye sahip çıkmaktan ve hukuk yollarını çalıştırma dahil ne gerekiyorsa onu yapmaktan başka seçeneğim yoktur. Hangi pozisyonda veya ortamda olursam olayım DAÜ’nün geleceğini riske atanlarla, DAÜ’lülerin ve Senatomuzun iradesini yok sayanlarla mücadele edeceğim.
5 yıl boyunca şahsıma ve ekibime destek verenlere, DAÜ’ye sahip çıkma bilincini gösterenlere sonsuz teşekkür ederim. DAÜ iradesinin tecelli edeceği günlerde tekrar buluşmak üzere saygılarımı sunarım.