1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Mücadele ettim ve kanseri yendim!
Mücadele ettim ve kanseri yendim!

Mücadele ettim ve kanseri yendim!

2008’de meme kanseri teşhisi konulan İlkiz Akrep, 2 yıl süren tedavi boyunca moralini yüksek tutarak kanseri yendi. Akrep, erken tanının önemine dikkat çekerek, “Erken tanı gerçekten hayat kurtarır” dedi.

A+A-

2008’de meme kanseri teşhisi konulan İlkiz Akrep, 2 yıl süren tedavi boyunca moralini yüksek tutarak kanseri yendi. Akrep, erken tanının önemine dikkat çekerek, “Erken tanı gerçekten hayat kurtarır” dedi.

“4 ay öncesinde devlet hastanesinde kanser haftasında kontrol yaptırmıştım ve sonuçlar tertemiz çıkmıştı. 4 ay sonrasında ise ilerlemiş meme kanseri teşhisi konuldu”

Eşime bunu söylediğimde bana moral vermesi gerektiği yerde bana; ‘yapma ölecek misin şimdi?’ diye sordu. Ne ölmesi ben yaşayacağım ve ameliyat olacağım dedim. O bana moral vereceğine ben ona moral verdim”

“Kanser olduğumdan dolayı sanki ölecekmişim da son kez beni görecekmişler gibi senelerce görmediğim insanlar evime geldi”

Meme kanseri olanlar da ölecek diye bir şey yoktur. Hayatla barışık olsunlar, hayatı sevsinler, evde kapanıp da aman kanser oldum diyerek bunalıma girmesinler ben aksini yaptım ve bu kanseri yendim”

2008’de meme kanseri teşhisi konulan İlkiz Akrep, 2 yıl süren tedavi boyunca moralini yüksek tutarak kanseri yendi. Akrep, erken tanının önemine dikkat çekerek, “Erken tanı gerçekten hayat kurtarır” dedi.

Kanser Hastaları Yardım Derneği’nin desteğiyle bir araya geldiğimiz ve meme kanserini yenerek büyük bir mücadele veren İlkiz Akrep, YENİDÜZEN’e vermiş oldukları özel röportajda yaşadıkları süreci, kazandığı zaferi ve bu süreçte öğrendiği değerli hayat derslerini samimi bir şekilde anlattı.

“İçimde fırtınalar eserdi ama hiç dışarıya yansıtmadım”

İlkiz Akrep, 2008 yılında meme kanseri olduğunu öğrendiğinde hayatı bir anda değişti. 2010 yılına kadar devam eden zorlu tedavi sürecinde her zaman pozitif kalmaya çalıştığını vurgulayan Akrep, hastalıkla mücadele sürecinin hem bedenen hem de ruhsal olarak çok zorlayıcı geçtiğini söyledi. O dönemde memur olarak çalışırken Kanser Hastaları Yardım Derneği'ne her ay maaşından bağış yapan Akrep, kendisinin de bir kanser hastası olduğunu öğrendikten sonra, destek için başvurduğu ilk yerin yine bu dernek olduğunu belirtti.

Meme kanseri teşhisi konduğunda İlkiz Akrep, “İçimde fırtınalar eserdi ama hiç dışarıya yansıtmadım” şeklinde konuştu. Göğsünde büyük bir şekil bozukluğu fark ettiğini, fakat kanserin belirtilerinin başlangıcında fiziksel bir ağrısı olmadığını söyleyen Akrep, hemen doktora başvurduğunu ifade etti. Röntgen çekildikten sonra sonuçların çıkmasıyla birlikte Cerrah’ın acil bir şekilde Mamografi çekmesi gerektiğini ve bir an önce ameliyat olması gerektiğini vurgulayan Akrep, devlet hastanesindeki mamografi cihazının bozuk olması nedeniyle kendisine 3 ay sonra randevu verebileceklerini söylediler, bu sebepten dolayı kendisinin özel bir hastaneye gitmek zorunda kaldığını ifade etti.

Akrep, “4 ay öncesinde devlet hastanesinde kanser haftasında kontrol yaptırmıştım ve sonuçlar tertemiz çıkmıştı. 4 ay sonrasında ise ilerlemiş meme kanseri teşhisi konuldu. Göğüsüm alındı ve kolumun altında da 28 civarında lef bezi çıktı.” dedi.

“Eşim bana moral verileceğine, ben ona moral verdim”

Kanser için ameliyat olacağını öğrendiğinde bunu eşiyle paylaşmaya gittiğini söyleyen Akrep, “Eşime bunu söylediğimde bana moral vermesi gerektiği yerde bana; ‘yapma ölecek misin şimdi?’ diye sordu. Ne ölmesi ben yaşayacağım ve ameliyat olacağım dedim. O bana moral vereceğine ben ona moral verdim” dedi.

Bu süreçte moralini hep yüksek tutmaya çalıştığını ve kendisine iyi gelen şeyler yaptığını belirten Akrep, pozitif kalmanın ne kadar önemli olduğunu şu şekilde vurguladı; “Kemoterapi aldığım dönem de bayramdı, yanımda benimle birlikte tedavi gören bir kadın vardı, ilaç tedavimiz bittiğinde kadın ben evime gidip kapanacağım, hiç kimseyi de evime kabul etmem dedi. Ben de bayramda öyle şey olur mu dedim. Ben eve gideceğim ve yemekler, pastalar, börekler yapacağım dedim, kimin kısmetiyse gelsin yesin dedim. Kanser olduğumdan dolayı sanki ölecekmişim da son kez beni görecekmişler gibi senelerce görmediğim insanlar evime geldi. Benim için o gün bayram, bayram oldu. 3 hafta sonra o kapısını kapatıp da ben dışarı çıkmayacağım diyen kadının öldüğünü duydum…”

“Ant içmiş gibi Kanser Hastaları Yardım Derneğine yardım etmeye gittim”

Akrep, kanseri atlattığında, ‘ant içmiş’ gibi ilk yaptığı şeyin, Kanser Hastaları Yardım Derneği’ne gitmek olduğunu belirtti. Artık kendisi de bu süreçten geçtiği için derneğe ve oradaki hastalara moral vermek ve onlara yardım etmeye çalıştığını belirten Akrep, “Derneğe gittim ve ben size yardım etmek isterim dedim. Bana 4 adet piyango bileti verdiler ve bunları satarak derneğe bağışlama yapılıyordu, aldığım o 4 bileti hızlıca sattım. Bir top daha verdi onu da hemen satmamla birlikte, 5 top daha verildi bana. Onu da hemen sattım ve onlara elimden geldiğince yardımcı oldum” dedi. Akrep, gittiği her yerde kendisine verilen piyango biletlerini satarak Kanser Hastaları Yardım Derneği'ne büyük katkısı olduğunu ve derneğe büyük yardımlar getirdiğini belirtti.

“Meme kanseri olanlar ölecek diye bir şey yoktur”

Erken tanının önemini vurgulayan Akrep, özellikle kadınlar göğüslerinde bir şey gördükleri zaman bunu ertelememeleri gerektiğini ve banyodan çıktıktan sonra elleriyle kendilerini kontrol etmelerini öneriyor. “Ne kadar erken tanı olursa o kadar iyidir. Meme kanseri olanlar da ölecek diye bir şey yoktur. Hayatla barışık olsunlar, hayatı sevsinler, evde kapanıp da aman kanser oldum diyerek bunalıma girmesinler ben aksini yaptım ve bu kanseri yendim” ifadelerini kullandı.

  • YARIN DEVAM EDECEK
Bu haber toplam 1232 defa okunmuştur