Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Mucize

A+A-

 

 

En büyük gezgin dünyanın etrafında 10 kez dönen değil,
bir kez kendi içine varmayı başarandır.
Mahatma Gandhi

İnsanın zır deli arkadaşları olmaya görsün. Nereden, nasıl buluyorlarsa artık, ille ki bir delilik bulup sonunda beni de bulaştırıyorlar. Hayır canım, yan cebim durumu hiç yok bu kez. Ciddiyim.

Fransa’da yeni yeni duyulmaya başlayan Detoks Kamplar’ından birine gitmiş bir arkadaşın arkadaşı. Eksik kalmak olur mu hiç?

-Hade biz de gidelim!

-O ne, nerede, ne yapacağız oralarda?

-Yoga ve doğa yürüyüşü yapacağız, sen seversin.

Alplerin tepesinde hem de, tam senlik diye iyice özendiriyor önce. Detoks ne alaka diye sorunca, belli oluyor işin rengi. Bayağı bayağı açlık kampı bu. Gün içerisinde sadece meyve suyu ve bitki çayı içebiliyorsun. Akşamları çorba veriyorlar limitsiz. Bir de dünyanın parası!

“Sen bana ver o parayı, ben seni aç bırakırım” oluyor ilk tepkim. 1000m yükseklikte, her şeyden uzakta, aç kalma niyetim, bir de aç karına 4 saat dağ yürüyüşü yapma isteğim hiç yok doğrusu.

Benden yüz bulmayınca, Delfin’e dönüyor hemen afacan. Bir çırpıda ikna oluyor Delfin, biz de gidelim, biz de gidelim diye tutturuyor. Zor sakinleştiriyorum. Aynı hafta içinde bizim Detoks Kampı’na gidip inanılmaz bir değişim geçiren başka bir dosta rastlıyorum.

Tanımakta zorlanıyorum harbiden. O gergin, mutsuz ve hantal kadın gitmiş, yerine incecik, huzurlu, yaşam sevinci ile dolu bir başkası gelmiş sanki. Senin öteki yarın nerede diye sorunca, basıyor kahkahayı. Merağımdan ölüyorum, O ise benim sabırsızlığımdan aldığı keyfi uzatmak derdinde.

-Aşık mısın yoksa?

-Hayır, başıma gelen aşktan bile güzel.

-Buldum Himalayalara kaçtın. Ferrarin yok biliyorum, Megane’ını satıp Budist Rahipler’den hayatın anlamını öğrendin!

- Hayatın anlamı senin içinde, içine dönüp gerçeği bulabilirsin!

- Sufizm’e sardın. Ak saçlı dede mi girdi rüyana, ne oldu?

-Tüm öğretiler, dinler aslında aynı şeyi söylüyor, dinlemesini bilene tabii!

- Ohhh, tam bilgelik desene. Ne diyor bütün bu dinler, öğretiler bakalım?

- Kendine dön, ihtiyacın olan her türlü bilgelik içinde var zaten. Dış dünyaya kulaklarını tıkadığın zaman, doğayla bütünleştiğinde iyileşiyorsun. Vücudunda seni iyileştirecek kudret var, yeter ki sen izin ver. Kendini özgür kıl!

- Hasta mıyız ki?

- Mutsuzluk bir hastalık mı?

- Tamam, sen kazandın! Reçete ne peki?

- Detoks Kampı!

Buyur burdan yak! Bu felsefe dersinin ardından, aşk olsun Delfin’i zaptedebilene. Daha ne olduğunu anlamadan biletler mailime, kamp depoziti organizatöre ulaşıyor. Bana düşen sağlığımla ilgili bir kaç soru cevaplandırmak, imzalar atmak. Başka her şey benim adıma yapılıyor. Kendimi trende bilinmeze doğru giderken bulmam uzun sürmüyor.

Bir haftalık maceraya 20 kişilik bir grup ile atılıyoruz. Sebze çorbasının tadını beğenmeyip yüzümü buruşturunca, yanımda oturan adam, 3 gün sonra bu çorbadan 3 tabak içmek isteyeceksin diye takılıyor bana. Benden tecrübeli, kampa ikinci kez katılıyormuş. 16-80 yaş arası değişen grubumuzda, senede en az bir kez gelip bu mucizeyi yaşayan çok. Mucize diyorlar adına...

Daha ilk gün bugün, benim şimdilik yaşadığım mucize, aç karına bir saat yoga, hemen ardına da 4 saatlık dağ yürüyüşü sonrası hala yazı yazıyor olabilmek. 

Doğa bir de, O zaten başlı başına bir mucize.         


21 Haziran 2015
Vercors

Bu yazı toplam 2611 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar