Müdürler neyler?
Kebapçı toplumuz biz.
Mangalcı.
İlla ki o mangal yanacak her hafta.
En mühim meseleler “meyhane”de masaya yatırılacak, illa ki...
Kimi zaman “meze” niyetine...
Bunun için mi bilemem de, “ne şiş yansın, ne kebap” geleneği iyice yerleşmiştir içimize.
***
Bir kurumumuzda, tam 17 senedir, her sabah işine giden, imza atan ve kaçan bir çalışan saptanmış!
- “İmzalıyor, kaçıyor, çalışmıyor!..”
Kimseler bilmiyor “işi ne” ?
Dahası var...
Bu mesele ortaya çıkınca, pek çokları demiş ki, “Burada mı çalışıyormuş yani?..”
***
Peki ne yapıyor amirler?
Yani hep bakana, vekile, hükümete kızıyoruz da “üst kademe yöneticileri” ne yapıyor?
Daire müdürleri ne yapıyor?
Bakanlık müdürü, müsteşar ne yapıyor?
- “Siyasi baskı var!” kaçamak laf...
Göğüslesene bu baskıyı!
Deşifre etsene herkese!
Böylesi bir “baskı”yı deşifre etti, toplumla paylaştı diye işsiz kalan tek kişi var mı?
Güvencen yerinde zaten!..
***
ŞEFFAFLIK tümünün ilacı bu işlerin.
Bir hekim aradı önceki gün, genç bir arkadaş, yeni yasa ile komedi ücrete çalışıyor:
- “Sabah dokuz gibi gelip, on ikide ayrılanlar var. Başhekim de biliyor, ses yok” diyor.
BRT’den de geliyor aynı şikayet...
Orman Dairesi’nde “dışarı”da çalışanlar var… Telefon Dairesi’nde de var, Tapu’da da….
Daha nerelerde var.
Ve buralarda, her ay “üst kademe”den maaş alan müdürler var, muavinler var, müdür yardımcıları var, başhekimler var…
Emekli ikramiyeleri de öyle olacak, maaşları da....
Üst kademe ücret, “ne şiş yansın ne kebap” yönetimi ne güzel...
***
Şeffaflık ilaç, demiştim ya...
Dikkat buyurunuz, sendikalar da talep etmiyor bunu...
“Sır” gibi hepsi!
Hastane istatistiklerini soruyorsunuz, gizliyorlar…
Okullardaki ders saatlerini soruyorsunuz, susuyorlar…
Kim ne kadar hasta izni kullanmış, ne kadar mazeret, ne üretmiş, bilen yok!
Peki ‘çalışanın’ suçu ne?
***
“Üst kademe yöneticiliği”nin anlamı yönetmektir en önce...
Adaletle, şeffaflıkla, ideallerle yönetmek…
Yasaları eşitlikle uygulamak.
Krizlere çözüm üretmek.
Çalışana, emekçiye iyi bir ortam sunmak.
Yurttaşın hizmet alma hakkını korumak.
Çalışmayanı ayıklamak.
***
“Ne şiş yansın ne kebap” anladık da...
Nesiller boyu yanıyoruz birlikte...