1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. ‘MUHTAÇ’
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

‘MUHTAÇ’

A+A-

İlk turu geride bıraktık, ancak seçim henüz bitmedi.

Şimdi gözler, ikinci turda.

Eroğlu mu, Akıncı mı?

Hepimiz bu sorunun yanıtının ne olacağını merakla bekliyoruz.

Ancak şunu da çok iyi biliyoruz ki, bu Pazar sadece yeni Cumhurbaşkanı’nı seçmeyeceğiz.

Bu Pazar aynı zamanda, ülkemizin kaderiyle ilgili de bir tercih yapacağız.

Hem yıllardır ‘içimizi’ kemiren statükoyu, yani makam tutan ‘isimlerin’ mevcudiyetleri üzerinden nemalanma düzenini ve hem de bizi ‘içimize kapatan’ statükoyu, bizi olmayacak hülyaların peşi sıra koşturup, bu adanın yarısına hapseden ‘çözümsüzlük çözümdür’ düzenini değiştirmek ya da değiştirmemek gibi bir tercih de yapacağız.

Bu nedenle ikinci tur, çok önemli.

Ve yine bu nedenle, Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler’in ikinci turda
Akıncı’ya vereceği destek, şu anda her şeyden çok daha önemli.

Seçim öncesinde, propaganda süreci boyunca Siber’in ve Akıncı’nın destekçileri arasında zaman zaman tansiyonu haddinden fazla yükselen kıyasıya bir yarış izledik.

Özellikle de sosyal medya ortamında, hiç istenmeyen, hoş görülebilmesi kolay
olmayan ‘çatışmalar’ yaşandı.

Ama seçim artık, Akıncı ile Siber arasında değil.

Bu nedenle de bu ‘husumetin’ yerini artık dayanışma, birlikte mücadele almalı, alabilmeli.

Ne yazık ki halen bugün, ‘kim kime daha fazla laf attı, kim kime daha çok saldırdı’ tartışmalarını yapan arkadaşlarımız var.

‘CTP’ye muhtaçsınız, bizden özür dileyin’ diyen arkadaşlarımız dahi var.

Unuttuğumuz ise şu; bu ülkede arzuladığımız adil düzenin yerleşebilmesi, bu adaya kalıcı bir barışın yerleşebilmesi için, bütün ilerici güçler birbirine muhtaçtır.

Ne CTP tek başına çözümün adresi olabilir, ne TDP, ne BKP, ne de diğer sol güçler.

Bu zincirin halkalarından herhangi birinin eksikliği, hepimizin eksikliğidir.

Gücümüz, bütünlüğümüzle makbuldür.

Bu nedenle Siber-Akıncı ya da CTP-TDP benzeri kavgalara son verme ve ortak geleceğimiz için birlikte mücadele etme zamanıdır.

Birkaç hafta sonra, müzakereler yeniden başlıyor.

O masada bizi kimin temsil etmesini istiyoruz?

Ya da soruyu şöyle soralım; o masada bizi kimin temsil etmesini İSTEMİYORUZ?

Belirleyici olan, bu soruya vereceğimiz yanıttır.

Ya şimdi, bundan 11 yıl önce omuz omuza meydanları doldurduğumuz arkadaşlarımızla kavga edeceğiz, ya da bir beş yıl daha, ‘Saray’ı teslim edeceğimiz, Eroğlu ile...

Seçim BİZİM!

Bu yazı toplam 2375 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar