1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Muhtarlık binası soyuldu, bağış kutuları çalındı
Muhtarlık binası soyuldu, bağış kutuları çalındı

Muhtarlık binası soyuldu, bağış kutuları çalındı

Lefkoşa Kaymaklı Bölgesinde Muhtarlık binasına giren hırsız, ofisteki bağış kutularını çaldı, arka taraftaki bölge Muhtarının arabasını açmaya yeltendi.

A+A-

Küçük Kaymaklı Muhtarı Ayşe Serhat: “Oğlum bana ‘anne köpekler havlar, kapişonlu, elinde büyük bir levye olan birisi var, hırsız var diye seslendi. Meğer eşim, köpekler havlar diye bakmaya uzandığında hırsızı yukarından görmüş, aşağıya inene dek hırsız, karanlıkta, elinde kutularla koşarak karanlığa karıştı.”

 

Fehime ALASYA

Kapıyı üç yerden zorlayarak açan ve Küçük Kaymaklı Muhtarlık binasına giren kimliği meçhul kişi, ofisteki bağış kutularını aldı, akabinde aynı bahçe içinde, arka tarafta evi bulunan bölge Muhtarının arabasını açmaya yeltendi.

Bahçedeki köpeklerin gürültüsüyle ev sahipleri tarafından fark edilen hırsız, elindeki kutularla kayıplara karıştı.

Küçük Kaymaklı Muhtarı Ayşe Serhat, yaşadığı korkuyu YENİDÜZEN’e anlattı. Dakikalar önce muhtarlık binasının yanında bulunan Serhat, “Onunla karşılaşsam başıma da vurup bana zarar verebilirdi, düşündükçe daha da çok korkuyorum.” dedi.

Hırsızın arabayı açmaya yeltendiğinde, bahçedeki köpeklerin havladığını, bunun üzerine eşinin ve oğlunun hırsızı gördüğünü anlatan Serhat, “Peşine düştük ama yetişemedik, kapişonlu idi, elinde büyük bir levye vardı. Karanlıkta, elinde kutularla koşarak karanlığa karıştı.” dedi. 

Hırsızların 2 kişi olduğunu ifade eden Serhat, köşede bir metal renkte arabanın gelip hırsızı aldığını, bunun da kamera kayıtlarına yansıdığını anlattı.

“Düşündükçe daha da çok korkuyorum”

Yaşanan korku dolu saatleri, YENİDÜZEN’e anlatan Serhat, özetle şunları ifade etti:

“Ana Caddede, ana yol üzerinde, üç yerden zorlayarak kapıyı açtı ve içeri girdi. Ben akşam 11.30 sıralarında hemen yandaki kuaför dükkanıma geldim, içeriden ilaç aldım ve çıktım, muhtemelen o sıralarda burada idi. İlacı aldım, eve dönerken, aynı bahçede ablamın oğlu ile kısa bir sohbete başladık. Ben orada otururken, eşimin arabasının sesini duydum, evden çıktı, oğlumla nereye gitti diye bakmaya yürüdük, oğlum bana ‘anne köpekler havlar, kapişonlu, elinde büyük bir levye olan birisi var, hırsız var diye seslendi. Meğer eşim, köpekler havlar diye bakmaya uzandığında hırsızı yukarından görmüş, aşağıya inene dek hırsız, karanlıkta, elinde kutularla koşarak karanlığa karıştı. 2 kişiydiler, bir metal renkte araba gelip hırsızı köşeden aldı. Eşim peşine düştü ama arabayla gelip onu aldılar. Bölgedeki kameralara takıldı. İnşallah yakalanacaklar.”

“Muhtarlığın açıldığından haberimiz yoktu”

“Bu arada bizim muhtarlığın açıldığından haberimiz yok. Polisi aradık, geldiler, ilgilendiler, biz de evin civarında araba ile tur atıp göz attık. Tam eve dönerken, ben yoldan geçerken muhtarlığın binasının kapısının açık olduğunu fark edip çığlık attım. İndik baktık her yer karanlık, hemen polise haber verdik. Biz muhtarlığın soyulduğunu o saatte fark ettik.”

“Ben yana ilaç almaya geldiğimde muhtemelen buradaydı ve panik oldu”

“Kaymaklı Spor Kulübü ve Sokak Hayvanlarının bağış kutularını alıp gitmiş. Bir de sadece evraklarımdan birisi eksik. Çıkarken de saksıdaki feslikanı düşürmüş. Benim tahminim, ben yana ilaç almaya geldiğimde muhtemelen buradaydı ve panik oldu. Karıştıramadan, çok şey alamadan çıktı.”

“Bana zarar verebilirdi”

“Onunla karşılaşsam başıma da vurup bana zarar verebilirdi, düşündükçe daha da çok korkuyorum. Biz bunlara alışkın bir toplum değiliz, duyuyorduk ama başımıza gelmediği için böyle kötü hissetmiyorduk.”

“Biz böyle şeylere alışkın değiliz”

“Artık kapılarımız sıkı sıkı kilitli oturacağız. Maalesef artık işimize de evimize de kamera takmamız gerek. Özellikle bu salgın sürecinde işsiz, parasız kalan çok insan olacak, bu tarz olaylar artacak, daha fazla güvenlik şart. Polis ekipleri sağ olsun çok yardımcı oldu ama geceleri daha fazla vardiya ekipler gezmeli. Gerek belediye, gerek polis, devriye ekipler olmalı.  Çok korktum çünkü biz böyle şeylere alışkın değiliz. Gece 11.30’da şarkı mırıldanarak yalnız başıma dükkanıma geldim. Bu yolu sabaha kadar arabalar kullanıyor, canlı bir cadde, böyle bir şey olacağı hiç aklımıza gelmezdi. Artık sokağa çıkmaya korkar olduk.”

       

Bu haber toplam 3481 defa okunmuştur