Mum ışığı
Mum, yanmazsa eğer...
Öylece durur...
Erimez...
Işık vermez.
Kendine 'yarar' sadece.
'Eksilmez'...
***
Ne kadar çok yanarsa.
Ve ne kadar güçlü...
Ne kadar 'ışık' saçarsa...
Ve ne kadar aydınlık.
O kadar çabuk erir...
O kadar hızlı...
Kızıl bir gün doğar yine de kendi çemberine...
O çember genişler git gide.
Hani nehre düşen yüreğin giderek büyüyen halkaları gibi...
Ve mum alevi gibi 'titrer' aydınlıktan korkanlar...
Bir 'is' gibi çökerler vicdanların üstüne.
***
Kimi 'yanmayı' seçer, erimek pahasına...
Kimi 'yağ yığını' kalmayı, öylece...
***
Çoğalınız!..
Ellerinizde mumlarla!
Yanmaya ve erimeye razı...
Tek tek tutuşturunuz aşk, devrim, demokrasi, özgürlük ateşlerinizi.
Yangın yeri olsun memleket...
Yeter ki 'onurlu' yaşayalım bu hayatı.
Kimseye 'kulluk' etmeden.
Bedenimizi ve ruhumuzu kemiren 'ucuz' çıkarların pençesinden kurtaralım benliğimizi...
***
Bu tükenmişlik bitsin artık...
Bu 'yabancılaşma'...
Her birimizin 'ışığı' yetsin 'biz' tüter bir umuda...
***
Mum, yanmazsa eğer...
Öylece durur...
Neye yarar!..