Öyküler yarıştı  -3-
YENİDÜZEN-Deniz Plaza Öykü Yarışması’nda derece alan öykülerimizi yayınlamaya devam ediyoruz. Bu hafta da 9, 10,11 yaş grubunda üçüncülüğü paylaşan iki öyküyü yayınlıyoruz. Cansu Kutay ve Aydan Nevzat English School of Kyrenia’da okuyorlar. Biri eski oyunlar ve masalları anlatmış, diğeri ise küçüklerin de hakları olduğunu öyküleştirmiş.

Cansu Kutay
4 GA / 10 yaş
English School of Kyrenia

Konu:Eski oyunlarımız, masallarımız ve biz.

Mum Işığında

Bir hafta sonu bütün kuzenlerim dedemin evinde buluştuk. Yemeği yiyip herkes ilgisine göre bir yerlere dağılmıştı. Birden elektrikler kesildi. Teyzem hemen pembe bir mum buldu ve yaktı. Hepimiz bu mumun etrafında toplandık. İlk defa bütün aileyi bir arada görmek beni çok mutlu etmişti. Televizyonun, bilgisayarın, bulaşık makinesinin sesi kesilmiş, etrafta bir sessizlik olmuştu. Kuzenim üzgün bir sesle bağırdı:

- Her yer karanlık, televizyon ve bilgisayar da yok. Nasıl eğleneceğiz biz?
Anneannem:
- Yavrum bizim çocukluğumuzda bir saat değil, yıllarca televizyon, bilgisayar yoktu ama biz çok eğleniyorduk ve çok mutluyduk.
Kuzenim şaşırdı:
- Anneanne peki o zaman siz nasıl eğlenirdiniz?
Anneannem:
- Yavrum biz akşamları sevdiklerimizle bir araya gelirdik. Büyüklerimiz mısır, kestane, kurabiye pişirir; biz bunları yerken onlar da bize çok güzel masallar anlatırdı. Bunun yanında yüzük kimde, elim elim üstüne, kulaktan kulağa gibi çeşitli oyunlar oynardık. Hala ninemin masallarını hatırlar ve özlerim.
Hele gündüzleri dışarıda oynadığımız oyunlar anlatmakla bitmez. Saklambaç, beştaş, yakan top, istop, ip atlama, çelik çomak ve evcilikler…
Gün boyunca koşturur çok eğlenirdik. Akşam da erkenden mışıl mışıl uyurduk. Ayrıca çok iştahlı ve sağlıklı çocuklardık.
Kuzenim:
- Anneanne, ben bazen günde 3-4 saat bilgisayar oynuyorum. Sokağa çıkmak istediğimde de annem başıma bir şey gelir diye izin vermiyor. Zaten ödevlerim de çok fazla. Oysa ben arkadaşlarımla oyunlar oynayıp eğlenmek istiyorum. Sizin oynadığınız oyunları ben de çok seviyorum.
Ben çok heyecanlanmıştım. Anneanneme lütfen bize bir masal anlatır mısın diye sordum. Anneannem bize güzel bir “Keloğlan” masalı anlattı. Hepimiz gülmekten kırıldık. Hep bir ağızdan bir tane daha isteriz dedik. Bu sırada elektrikler geldi. Herkes kendi haline döndü.
Ben anneannemin anlattıklarından çok etkilenmiştim. Ertesi gün Türkçe dersinde anneannemin anlattığı masalı arkadaşlarıma anlattım.
Öğretmenimiz bize eski çocuk oyunları ve masalları konusunda araştırma ödevi verdi. Tüm arkadaşlarım çok heyecanlandı.

ESKİ OYUNLAR ve MASALLARLA BULUŞMAK ÜZERE…