Elektrikle ilgili tüm ilgili çevrelerin ‘çözüm önerileri’ni almaya çalıştık.
YENİDÜZEN okuru, her kesimin görüşlerini öğrensin istedik.
Muhabirimiz Didem Menteş, çok iyi derleme yaptı, ellerine sağlık.

***

Elektrikle ilgili en fazla alkış toplayan ifade iki sözcük şu günlerde:
‘ZAM YAPILMASIN!..’
Önerileri okudum, pek çoğuna hak vermemek elde değil.
Çok doğru, yerinde saptamalar var.
UMARIM hükümet, tüm bu önerileri satır satır inceler, değerlendirir.

***

Tek ‘garipsediğim’ şu.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu, 0.55 kuruşa mal ettiği 1 kws elektriği, 0.48’e satıyor!
Yani zararına…
Son bir yılda maaşlardan % 30 kesinti yapılan güneyde, 0.70 kuruştan hesaplanıyor enerji…
“Zararına enerji satışı” ne olacak, KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı dışında bunun yanıtını arayan yok.
Çünkü bunu konuşmak ‘fiyat ayarlaması’ anlamına gelecektir ki, gerçeklerden kaçıyor herkes.
Ve hatta Kıbrıs Türk Ticaret Odası “elektrik zammı kabul edilemez” diyor.
Doğru!.. ZAM kabul edilemez.
Elektrik zammı mı sadece; kablolu yayınlarda da kabul edilemez zam; benzinde, ette, sütte, deterjanda, peynirde de…
Mobil telefonda da kabul edilemez, domateste, salatalıkta, elektrikli aletlerde de…
‘Zamları’ donduralım mı?
Şunu sormak istiyorum, Oda’nın yöneticilerine:
Dövizdeki her artış sonrası, iğneden ipliğe ne kadar ürün varsa, üyeleriniz niye zam yapıyor?
‘Beş’e mal ettiğini ‘üç’e satmak ve fiyat düzenlemesini hiç anmamak hangi ‘ekonomik’ akıl!

***

Eğer ‘gerçekçi’ olmazsak, Kıbrıs Türk Hava Yolları’ndaki gibi “timsah gözyaşları” dökecek, DAÜ Koleji gibi ‘yitirdiğimiz değerler’e ağlayacağız.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu tüm borçlarını ödese, alacaklarını karşılasa dahi, 5 liraya mal ettiği enerjiyi 4’e satmaya devam mı etmeli?
Eğer edecekse, aradaki ‘FARK’ nasıl karşılanacak, bunu söylemeli biri.
Elbette ki yerel yönetimler BRTK; Maronit’i Türk’ü Rum’u herkes kullandığı enerjinin parasını ödemeli.
Kurumun özerkleşmesi için yasa yapılmalı, alternatif enerji kaynakları gündeme gelmeli, maliyetler aşağıya çekilmeli, elbette.
Ama 5’e mal edip 4’e satmak,
her saat ‘batırmak’ değil mi KIB-TEK’i?