Murat’ın şovu!
Murat Kanatlı parmaklıklar arkasında ikinci sabahına uyandı.
Elleri kelepçeli gitmişti hapse…
Neden?
Çünkü ‘vicdani ret’ hakkını kullanmak istiyordu.
‘Hak’ diyoruz ama aslında anayasamız buna izin vermiyor.
Hakimler de yazılı olana bakıyorlar, ona göre karar veriyorlar.
Murat baştan sona kadar haklı, seferberliğe katılmak istemiyor çünkü düşünce yapısına göre asker elbiselerini giyerek ‘düşman’ diye adlandırılan birilerine karşı eğitim almak istemiyor.
Onun düşmanı yok.
Silahlanmak, savaşmak istemiyor.
Düşünce özgürlüğünü kullanmak istiyor.
Yasalarda olmasa bile kendi kafasındaki özgürlüğü arıyor.
O bir ‘deli’…
Her toplumun ihtiyacı olan bir ‘deli’…
Cesaretiyle gündem yaratmış, tartıştırmış, tartıştıracak…
Yapılması düşünülen anayasa değişikliklerinde başta yer alacak maddelerden birine öncelik yarattı.
Vicdani ret.
***
“Amma büyüttünüz ha!” diyenler de var.
Evet, belki büyütmüş olabiliriz.
Evet, belki Murat parayı değil de hapsi seçerek siyasi şov da yapmış olabilir.
Helal olsun.
Güzel bir şovdu.
Şovdan şova da fark var.
İçi boş adamların, içi boş konuşmalarla yaptıkları şovlar var,
Yalakalıkta ustalaşanların yaptıkları şovlar var,
Hiçbir birikimi, hiçbir altyapısı olmayan ama yaptıkları şovla vekil olanlar da var,
Her gün karşımıza çıkabilen düzenbazlar ama bunu saklayabilen şovmenler var…
Murat’ınki güzel, kaliteli, öğretici, imrendirici bir şovdu.
Bu şovların, bu seçimlerin tüm topluma getirisi var.
Diğer şovmenler gibi kendine değil.
Keşke bu gösteriler! çoğalabilse…
Çünkü biliyoruz ki gazetede, kitapta yazanı çok sindiremiyoruz.
İlle de görsellik arıyoruz.
İşte akılda kalıcı bir görsellik.
Vicdani ret arayan Murat, elleri kelepçeli hapse gidiyor.
Kazandın Murat…
Sen de, toplum da kazandı.
Bu haklı talebi beyinlere kazıdın.
Görüşmek üzere…