"Müslümanın aklı sonradan çalışır"
"Müslümanın aklı sonrada çalışır."
Bu söz bana ait değil.
Meclis’te söylendi.
Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu bu benzetmeyi "Meclis" kürsüsünden yaptı.
Bir ara ağzından kontrolsüzce dökülen “gaf”ın farkına ilerleyen dakikalarda vardı ve bunun espri olduğunu anlattı.
***
"Müslüman" çoğunluk böyle mi düşünüyor, bilmiyorum.
Müftü cevaplasın!
"Külliye" inşaatı da bu "Müslüman" duyarlılıkla yapılıyorsa eğer...
Kaçak...
İzinsiz...
İradesiz...
Tam bir israf ve ihale oyunuyla...
Yine "sonradan" mı gelecek, akıları başlarına acaba?
***
Şimdi merak ediyorum AKP sözcüsü bu konuşmaya da bir tepki koyacak mı?
"Hakaret" der mi?
''Bu hadsiz ve provokatif konuşmayı kınıyoruz'' diye ortaya çıkar mı?
Yoksa...
Kendi siyasi akranları olunca...
Kendi atadıkları...
"Espri canım" deyip, gülüp geçer mi?
***
İnsanlarının aklının ırkı, dili, dini, etnik kimliği, cinsiyetiyle ilgili olduğu düşünülemez.
Eğitimiyle, görgüsüyle, deneyimiyle ilgilidir sanırım...
Bir de dünyaya bakışı, hissedişi, gelişimiyle...
Bunu "espri" konusu yapmak akıl işi değil…
Hele hele bir eğitim bakanı böyle konuşuyorsa işin vahameti daha büyüktür.
İlk kez duyduğumuz bir espri ya da yargı değil bu!
Müslüman ülkelerin dünyadaki konumu ve geri kalmışlığı üzerinden kimi ciddi tartışmalar dahi yapılır.
Ama böyle boşboğazlıkla değil!
***
Meclis’te bir başka gündem sırasında Tufan hoca "Dalga mı geçersiniz, burasını kahvehane mi görürsünüz” diyerek, Hükümet’e çıkışmıştı.
“İhtiyar Heyeti Belediye Başkanlığı” adında yeni bir kurum uydurmuşlardı çünkü.
Hepsinin temelinde hak edilmemiş makamlar vardır sanırım.
Ciddiyetsizlik!
Özensizlik!
Sıradanlık!
Akılları sonradan da çalışmıyor kimilerinin…
Yok yok bu espri değil!