Kıbrıs Kupası’nda final heyecanı dün oynanan Yenicami – Küçük Kaymaklı maçında yaşandı. Bu sezon seyirci anlamında çok güzel ve keyifli karşılaşmalar oynandı. Bunlardan birini de dünkü final karşılaşmasında yaşadık. Maçın başından sonuna kadar durmayan yağmura rağmen sahadan yer alan futbolcuların tümü inanılmaz bir mücadele örneği gösterdi. Günün sonunda da bana göre maçı daha fazla hak eden Küçük Kaymaklı takımı maçı kazanarak Kıbrıs Kupası’nı uzun yıllar sonra müzesine götürmeyi başardı.

Maça hızlı başlayan ekip Küçük Kaymaklı oldu. Maçın hemen başında golü bulması rakibini bir anda demorolize etti ve oyunun hemen başında kontrolü eline geçiren bir Küçük Kaymaklı takımı izledik. Özellikle kanatlarda İbrahim Çıdamlı ve Ahmet Can Tokmak gibi teknik kapasitesi yüksek oyuncuların olması Yenicami’nin beklerini hücuma çıkarken tedirgin eden unsurdu. Nitekim maça sağ bekte başlayan Adil Uçar’ın ilk ileriye çıkıp geriye geç dönüşünde Kaymaklı takımı Ahmet Can’ın soldan getirdiği topta Samuel Zokou’nun güzel golüyle öne geçti. Orta alanda Bayram ve Shoko maç boyunca sahada en çok koşan isimler arasında yer aldı. Savunmada Bahadır’ın yerinde müdahaleleri de Yenicami ataklarını engelledi. Kaymaklı takımında Neval’ın eksikliği maç öncesi herkesi düşündüren bir durumdu. Haftalardır Kaymaklı’nın en iyi yeri olan sol kanadında Neval’ın olmayışı final maçı öncesi Kaymaklı takımında da soru işaretlerine sebep oldu. Bir de Yenicami’nin GAÜ Çetinkaya’yı şampiyonluktan ettiği maçtaki performansı buna eklenince favori kuşkusuz Yenicami takımı olarak gösteriliyordu. Kaymaklı’nın erken golü Yenicami’nin bütün planlarını bozdu. Bir de savunmayı yıpratacak nitelikte diyebileceğimiz Ousmane’nin sakatlığı hücum yönünde Yenicami’nin elini kolunu bağladı. Küçük Kaymaklı’nın iki kez öne geçip skoru koruyamaması ve maçta çok basit golleri kalesinde görmesi düşünülmesi gereken bir durum. Böylesine final maçında, bu kadar basit hatalar yapması belki de yeşil siyahlılara pahalıya patlayabilirdi. Maçın ikinci yarısına ise hızlı başlayan yine Küçük Kaymaklı oldu. İbrahim Çıdamlı’nın 46’daki müthiş vuruşu dışarı çıktı. Arkasından Zokou’nun 2 dakika içinde yakaladığı iki net pozisyon direkte patladı. Ancak maçın kahramanı bana göre kesinlikle Hasan Piro’dur. Gerek penaltı atışlarındaki ustalığı, gerekse de saha içindeki duruşu, kaledeki güven verişi, takımını bir lider gibi yönetmesi ve maç boyunca kurtardığı net pozisyonlar takımı ayakta tutan en önemli noktaydı.

Yenicami takımına baktığımız zaman ise kalesinde erken gördüğü gol onları çok etkiledi. Üstüne bir de Ousmane’nin sakatlığı buna eklenince ‘Acaba gol yollarında sıkıntı yaşarlar mı?’ sorusu akla gelse de, Kaymaklı savunmasının uyuduğu bir anda Ünal’ın bomboş durumda bulduğu gol onları bir anda maça ortak etti. Gol öncesinde Musa’nın ve Sadıklar’ın girdiği gol pozisyonlarında Kaymaklı savunmasının yaptığı savunma hataları gelecek golün habercisiydi. Öyle de oldu. Yenicami’de bana göre sahanın en iyi adamı Zihni Temelci ve Ünal Kaya ikilisiydi. Özellikle Zihni’nin aklıyla oynaması, savunmasına yardımcı olması, oyun görüşü bu maçta da kendini gösterdi. Sahanın da ağır olması futbolcuların da performansını etkiledi. Bu doğaldır. Ancak Yenicami’de Halil Turan’ın durgun olması ve beklediği topları alamaması gol yollarında sıkıntı yarattı. Musa Şanlıer dışında hücum hatlarına top taşıyan biri yoktu. Bana göre Orji değişikliğinde geç kalındı. Orji daha önce oyuna alınsaydı ya da Ousmane’nin sakatlandığı anda oyuna Orji girseydi Yenicami için işler farklı olabilirdi. Ancak Yenicami’yi de kutlamak gerek maçı başından sonuna kadar bırakmadı ve savaştı. Finale kadar gelmek de büyük bir başarıdır. Hele ki son iki sezonun lig şampiyonu ve son kupa şampiyonu olarak tekrardan bu arenada olması Yenicami açısından önemliydi.

Ben bu güzel futbol zevkini bize yaşattıkları için hem Küçük Kaymaklı, hem de Yenicami futbolcularına canı gönülden teşekkür ederim. Futbolumuz güzel, özellikle bu yıl çok keyifli ve kıran kırana maçlar izledik. Kupayı isteyen iki takım vardı, günün sonunda kazanan Kaymaklı oldu…