Fehime ALASYA

Köy meydanındaki kahvede emekliliğin keyfini süren orta yaş üzeri bireyler, işsizlik ve barınmadan dert yanan gençler, bölgedeki tüm sıkıntılara hakim ve çözüm arayışlarında olduğunu belirten belediye başkanı, Akdoğan’ı anlattı, gençleri bölgede tutmak için arsa ve iş imkanları yaratılmasını talep etti.

Akdoğan köyünde özellikle gençlerin mutsuz olduğunu anlatan vatandaşlar, orta yaş ve üzeri bireylerin daha huzurlu olduğunu belirtti.

Akdoğanlıların dilinde hayat pahalılığı, düşüncelerinde Akdoğan’ın nasıl daha çağdaş bir yapıya kavuşacağı…

Gençlerin bölgeden göç ettiğini dile getiren birçok vatandaş, bunun son bulması için hükümetten kırsal kesim arsası talebinde bulundu.

Sağlık alanında bölgede bazı eksiklikler olduğuna dikkat çeken Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif, “İlçelerden sonra en fazla hastaya hizmet eden sağlık ocağı burada, kayıtlardan da bu görülüyor, bu anlamda alışmalar sürüyor, sağlık hizmetlerine tam gün sağlık hizmeti ve çeşitli muayeneler de eklenmesi planlanıyor” dedi.

EMEKLİLERİN KEYFİ YERİNDE

"Bizim keyfimiz yerinde ama gençler…"

Hüseyin Çarman:  "Kahve ve tavla kültüründen kopmadık"

"Akdoğan'da tavlaya meraklı birçok emekli var. Eskiden kalma bir kültürdü bu kahve kültürü. Akıncılardan göçmeniz, buraya da taşıdık. Eskiden de işimizi bitirince kahveye giderdik, şimdi emekliyiz yine kahveden kopmadık. Vakit geçiriyoruz, sosyal oluyoruz."

Osman Kaya:"Sağlık ocağında doktor olmalı"

"Hayat pahalılığı cep yakıyor, Ateş ateş... Hayat pahalılığı köy yerlerinde çok fark ediyor. Kırsal kesim marketlerinde fiyat olarak çok fark var, adeta uçurum. Pirinç Lefkoşa'da 5 TL iken, köylerde 10 TL'dir. Serbest piyasada denetim, kontrol yok. Her şey ateş pahası, evde her alanda kısıtlamaya gittik. Köyümüzde doktor olmaması büyük sıkıntı. Doktor iğne yazar, sağlık ocağına gideriz ama oradaki hemşire iğne yapmaz. Lefkoşa'da çalışanlar asgari ücret ödenir, maaşının yarısını da yollarda benzin parası verir. Bu hayat pahalılığında asgari ücretin yükselmesi lazım."

Mehmet Bekir: "Mangallar eskisi gibi yanamıyor"

"Döviz yükselir pahalılık artar, döviz düşer, piyasadaki pahalılık düşmez. Eskiden herkesin evinde her hafta mangal yanardı, şimdi üç ayda bir, halkın alım gücü düştü. Bölgede hastane var ama doktor yok. Bizi ya Mağusa'ya Lefkoşa'ya yolluyorlar."

Süleyman Özmındık: "Emekliler geçinip gidiyor ama gençler sıkıntıda..."

"50 sene berberlik yaptım, kendi işimin patronuydum, emekliye ayrılınca kapattım. Evden kahveye, kahveden eve gider oldum... Bölgemizde sıkıntı yok, biz emekliler geçinip gidiyoruz ama gençlerimiz büyük sıkıntıda, onlar için ilgili kurumlar kolaylık yapmalı. Gençlik bölgede kalsın diye sosyal konut projesi yapsalar herkes kaçmaz. Evlenen gidiyor, ev yok, iş yok gençler gidiyor."

AKDOĞAN’DA GENÇLER HUZURSUZ

“Gençlerimize iş imkanı yaratılmalı”

İlmiye Kuyucu: “Kimisi ya bölgeden göç etti ya da yasal olmayan yollardan ev sahibi oldu”

“Gençler için en büyük sıkıntı işsizlik ve barınmadır. Kimi gençler iş beğenmiyor, kimisi ise iş bulamıyor. Bölgede arsa sıkıntımız var. Bu nedenle kimisi ya bölgeden göç etti ya da yasal olmayan yollardan burada ev sahibi olup bin bir güçlükle uğraştı.

Gençlerin çoğu izinsiz, yasal olmadan, boş bulduğu arsaya ev yaptı, sonra hak sahipliği belgesi aldı. Biz de öyle aldık. Evlendik, çocuk sahibi olduk ve beş altı yıl sonra evimizi üzerimize alabildik. Usulüne göre gidecek olsak herkes kaçardı. Devlet bu yönde bölgeye ilgi göstermeli ve gençleri burada tutmalı.”

Cemaliye Benli: “Gençlerimize iş imkanı yaratılmalı”

“24 yaşında işsiz, üniversite mezunu oğlum var. Askerliğini de bitirdi ve işsiz... burada en büyük suçlu önce devlet, ardından işverenler. Denetim yok, ardından işverenler, yerli işçi almıyorlar, ucuza kaçıyorlar. Ülke kaçak işçi doldu. Bunların önüne geçilmeli ve gençlerimize iş imkanı yaratılmalı.”

Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif:

“Mutlu gençlerin olduğu bir belde istiyoruz”

Bölgedeki sıkıntılara değinen Akdoğan Belediye Başkanı Ahmet Latif, özellikle gençler için yatırım yapılması gerektiğini belirterek, hükümetten kırsal kesim arsası talep etti. Son zamanlarda yatırım yapamadıklarını anlatan Latif, acilen çözülmesi gereken konulara değindi.

Latif, açıklamasında şunları ifade etti:

“Projelerimiz henüz yürürlüğe girmedi. Salhane projemiz yarım kaldı. Yeni projelere girişemiyoruz, ekonomik kriz, piyasa belirsizliği, döviz yükselişinden dolayı genel olarak bir durgunluk var. Bölgedeki sıkıntılar gençler alanında daha büyük. Mutlu gençlerin olduğu bir belde istiyoruz. 2000 yılından beridir Akdoğan’da kırsal kesim arsası dağıtılmadı. Yerler işkal edilip yapılıyor, inşaat ruhsatsız, yer ücreti ödemeden yaşam sürmeye başlardır belediye de oraya mecburen hizmet veriyor. Yasal olarak sıkıntılar var, belediye yeni yerleşim yerlerinden gelir temin edemiyor. Bir diğer sorun ise Paşaköy Akdoğan yoludur. 40 yıldır sadece yamalanır, bu yönde de girişimlerimiz var.

Bir diğer ihtiyacımız ise polis ve itfaiye. Bölgedeki yangınlara belediye müdahale ediyor. Sağlık ocağımızda ise doktor sıkıntısı var. Tüm bunları da hükümete yönelttik, girişimlerimiz sürüyor. İlçelerden sonra en fazla hastaya hizmet eden sağlık ocağı burada, kayıtlardan da bu görülüyor, bu anlamda alışmalar sürüyor, sağlık hizmetlerine tam gün sağlık hizmeti ve çeşitli muayeneler de eklenmesi planlanıyor.”

“Bir diğeri yerinden oynatmak aylarımızı alıyor”

“Kırsal bölgedeyiz diye daireler bize gerekli önemi göstermiyor. Bir diğeri yerinden oynatmak aylarımızı alıyor. Daha fazla ilgi bekliyoruz.

Pahalılık genel olarak bu bölgeyi de etkiledi. Her ne kadar bazı kalemlerde ucuzlama olsa da genel bir sıkıntı var. Bölgemizde avantajı Kıbrıs’ın güneyine yakın olmasıdır. Birçok kişi burada işten durdu ve orada çalışamaya başladı. Vatandaş kendi sebzesini üretmeye çalışıyor, konum itibariyle hayvancılık ve çiftçilikle uğraşıyoruz, enginar yetiştiriyoruz, bu anlamda kriz bölgemizde hızını kesti.”

80 yaşındaki Hasan Yiğit:

“Hiç araba kullanmadım”

1938 doğumlu, Hasan Yiğit, doktora yaşını inandırmakta güçlük çekmiş… 22 yıl Lefke Madeni’nde çalışan Yiğit, bundan ötürü de ‘Lefkeli Hasan’ lakabını almış.

Hayatı boyu hiç araba satın almayan, kullanmayan 80 yaşındaki Yiğit, sadece bisiklet sürüyor. Her gün bisikletiyle 6 kilometrelik yol kat eden Yiğit, 70 yıllık bisiklet sürücüsü...

“Maşımı alırım, hanımım sağlıklı, yaşamın tadını sürüyorum” diyen Yiğit, hayatında hiç sigara kullanmamış, buna karşın viskisini de her gece sofrasından eksik etmemiş.

Bisiklet üzerinde adeta gençlere taş çıkaran Hasan Yiğit’e, sağlıklı yaşam için tavsiyelerini soruyoruz, “Kim dinler i de tavsiyede bulunacam? 15 yaşına gelmeden araba ile osti yiro gezen çocuklar varken kim biner bisiklete” diyor.