Dila Şimşek

Bu haftanın ‘kelime'si ‘Mutluluk’... Mutluluk kelimesini insanlara sorduk, aslında birbirinden farklı olmayan cevaplar aldık. Mutluluk sözlükte; Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık anlamına gelmektedir. Kökeni “umutlu” sözcüğüdür. Söz başı ünlünün düşmesiyle “mutlu” olmuştur. Memnuniyet, sevinç ve saadetle benzerdir… Mutluluk isteklere ulaşma durumudur. Zihinsel ve duygusal bir yeterlik halidir. Anlamı üzerine çok çeşitli düşünceler mevcuttur. Schopenhauer gibi düşünürlere göre mutluluk, ‘mutsuz olmamak’tır. Mutluluk insanlara öncelikle sevdiklerini, sonrasında ise paylaştıkları küçük anları çağrıştırdı. İnsanlar, maddiyatsız mutluluğun olmayacağına da değindi, "Geçim sıkıntısı varken insandan mutlu olunması beklenemez" dedi...

Mutlu olmanın başlıca kendini sevmekten, çevresini sevmekten başladığını söyleyen insanlar, öncelikle kendisini sevmeyen bir insanın, mutlu olamayacağını dile getirdiler. Tamamen kendi düşüncelerini, kendi merceğinden anlatan insanlar, mutluluk kelimesini işte böyle yorumladılar;

Aydan Hikmet; "Mutluluk önce kendini, sonra çevreyi sevebilmektir"

"Mutluluk... Mutluluk benim için sevgiyi çağrıştırıyor. Sevmek ve sevilmek çok olumlu, insanı mutlu eden hisler. Bu sevgi doğa sevgisi, yaşam sevgisi, insan sevgisi de olabilir. İnsan sevince mutludur, insanın mutluluğu aslında sevip sevilmesine de bağlıdır. Mutlu olmak, mutlu etmek artık çok zorlaştı insanlar için... Ama aslında bu kadar zor olmamalı küçük şeylerle de mutlu olabilmek. Mutluluğumuz sadece giydiğimize, yediğimize ve gezdiğimize bağlı değildir. Mutluluk insanın kendi içindedir. Güzel bakan güzel görür derler ya, öyledir mutluluk. İnsan önce kendisini, sonra çevresini sevecek ki, yaşadıklarından memnuniyet, mutluluk duysun. Bu yüzden dedim mutluluk sevgidir diye. Kendisini, yaşamı sevmeyen bir insan mutlu da olamaz, imkânsızdır bu."

Müşerref Tokman; "Benim için mutluluk, kızımın varlığı"

"Benim için mutluluk, kızımı çağrıştırıyor. Zira ben, kızım mutluysa mutluyum, hatta sadece onun varlığı, onun benimle birlikte olduğunu bilmek bile beni mutlu ediyor. Örneğin şu anda okulda olduğunu bilmekten mutluluk duyuyorum. Benim hayatımın en önemli parçası kızım... Eve gidip onu mutlu gördüğümde, onunla konuştuğumda, bana anne dediğinde ben mutlu oluyorum. Benim yaşam kaynağım kızım diyebilirim. Mutluluk, önceden daha soyut ve öznel sebeplerden doğan bir histi... Ama artık insanlar için mutluluk, mecburen maddiyata da bağlı oldu. Bir insan, ihtiyaçlarını karşılayabiliyor, istediği şeyleri alabiliyorsa mutlu oluyor. Geçim sıkıntısı çeken birisinden tamamen mutlu olmasını beklemek çok haksızca olur. Çünkü biz istesek de istemesek de, maddiyat yaşamımızın kalitesi üzerinde çok büyük bir rol oynuyor."

Beyza Bardakçı; “Bazen küçük şeyler yetiyor insanları gülümsetmeye ama bu kalıcı olmuyor”

“Mutluluk, kendini sevmek ile başlar. Kendini sevmeyen bir kişi, dünyanın sunabileceği her şeye sahip olsa da, asla mutlu olamaz. Çünkü kendisine küstür, kendisi ile barışması gerekir, ancak bu şekilde mutsuzluk hissini durdurabilir. Tabii ki her zaman anlatıldığı kadar kolay olmayabilir mutlu olmak. Bazen insanlar, şartlar istediği gibi olmadığında mutlu olmanın bir yolunu bulamaz. Eğer hayatlarında sorunlar varsa, bir kayıp yaşamışlarsa, olmak istedikleri yerde değillerse, birçok nedenle mutsuz olabilirler. Ama mutlu olmak, mutsuz olmak kadar kolay değil… Bazen küçük şeyler yetiyor insanları gülümsetmeye ama bu kalıcı olmuyor. Kalıcı olması için, mutlu eden o anın da sürdürülebilir olması gerekiyor…”

Mustafa Senova; “Mutluluk, kendini iyi hissetme, o andan memnuniyet duyma, içinde bulunduğun hali sevmek demektir”

“Mutluluk, kendini iyi hissetme, o andan memnuniyet duyma, içinde bulunduğun hali sevmek demektir. İnsanlar her şeyle mutlu olmalı gibi bir algı var toplumda, ama maalesef mutluluk duyma hissi böyle işlemiyor. Mutlu olmak için gereken şartlar var, o şartlar yerine geldiğinde insan mutlu oluyor. Ama hiçbir zaman kalıcı olmuyor bu his, çünkü mutlu olma sebebiniz değişince, farklı arayışa girince veya istediğiniz şey olmayınca, bozulunca mutsuz oluyorsunuz. Aslında keşke insanlar, kendilerini mutlu hissedebilmek için çabalayabilse. Mutluluk kişiseldir ve çoğunlukla hayattan beklentiler ile ilgilidir... Kimi insan parada mutluluk arar, kimisi ise sevgide. Kimisi ise ailede, ama herkes de sağlıkta. Ama hepsinde bir ‘arayış’ ve ‘yetinmeme’ söz konusudur. Bu yüzden, gereken şartlar var dedim, o şartlar yerine geldiğinde insan mutlu oluyor.”

Songül Kızılyürek; “Bence kimse, uzun bir süre tamamen mutlu olamaz”

 “Mutluluk, o an keyifli olmak, hayat şartlarından memnun olmak demektir. Ama mutluluk hissi, çok çabuk bir şekilde mutsuzluğa da dönüşebilir. Bence kimse, uzun bir süre tamamen mutlu olamaz. Çünkü insanlar, mutsuz olmaya çok meyilli. Her şeyin yolunda gittiği bir günde elinizden bardağı düşürüp kırmak, mutsuz olmanıza ve günün akışını değiştirmeye yetebilir. Veya her şeyiniz vardır, o an mutlusunuzdur, ters giden bir şey yok derken başkasından gelecek kötü bir haber, kötü bir davranış her şeyi mahvetmeye yetebilir. Bu yüzden mutlu olmak aslında göründüğünden daha da zor. Tabii ki mutluluk, bulunduğumuz bu günlerde en çok da maddiyata dayalı oluyor. Çünkü insan ihtiyaçlarını rahatça, zorlanmadan, sıkılmadan karşılayınca kendisini mutlu hissediyor. Ama geçinemiyorsa, fedakârlık yapması gerekiyorsa, masraflarını kısmak için kendini zorluyorsa, istese de ne kadar uğraşırsa uğraşsın mutlu olamıyor.”