Mutsuz
Küçük Kaymaklı mutsuz bir takım. Bunu anlamak için fazladan çaba sarf etmeye gerek yok. Sorun ne bilmiyorum ama bir an önce çözüm bulunmalı.
Maçın hemen başında Ali Duvarcıyı aşan topun direkten dönmesi ve sonrasında gelen topun gol olması motivasyon ek
Küçük Kaymaklı mutsuz bir takım. Bunu anlamak için fazladan çaba sarf etmeye gerek yok. Sorun ne bilmiyorum ama bir an önce çözüm bulunmalı.
Maçın hemen başında Ali Duvarcıyı aşan topun direkten dönmesi ve sonrasında gelen topun gol olması motivasyon eksikliğinin hat safhada olduğunun en büyük göstergesi.
Neyse ki gol akılların başlarına gelmesine neden oldu. Toparlanan son şampiyon özellikle sağ kanattan Yasin Kurt ile etkili gelmeye başladı.
İlk kez on birde sahaya çıkan Coşkun yüksek topların tamamını kovaladı. İlk denemesinde top az farkla dışarı gitti. Ama bu deneme rakip takımın yüksek top zafiyetinin ortaya çıkmasına neden oldu. İkincisinde Coşkun bu kez topu ağlara göndermeyi başardı.
Golden sonra da topa hakim olan ve oyunu yönlendiren taraf ev sahibi oldu.
Bundan önceki yazılarımda Küçük Kaymaklı savunmasının topu oyuna sokma konusunda yetersiz kaldığını sıkça dile getirmiştim.
Ama bu kez aynı eleştiriyi yapmam söz konusu değil. Oyun maç boyunca doğru bir hareket tarzı ile geriden başarı ile kuruldu.
Top Kaymaklı’ya geçtiği zaman Çağan Çerkez ve Bilal Ceylan doğru bir hareket tarzı ile sağa ve sola açılarak top aldı.
Bu durumda takıma genişlik kazandırıldı. Aynı zamanda Çağrı ve Yasin Kurt geride oyun kurmak yerine çizgi boyuna hareketlenip kenarlardan top taşıma imkanı buldu.
Bu sayede Kaymaklı bu yıl ilk kez birinci bölgede bu kadar başarılı bir performans ortaya koydu.
Fakat aynı başarı maç boyunca rakip kale önüne taşınamadı. Örneğin final paslarında tercih hataları yapıldı.
Debola çok büyük gayret sarf edip rakip kale önüne kadar getirdiği toplarda asist yapamadı. Genelde topun şiddetini ayarlayamayıp topu bir türlü arkadaşları ile buluşturamadı.
Yazımın başında bu takım mutsuz demiştim. Mutsuzluğun en somut örneği Mustafa Yaşinses.
Bence mutsuzluğa saha içi yardımlaşma eksikliğini de eklemeli. Takımın mücadele gücündeki düşüşün nedeni masaya yatırılmalı.
Bağcıl’da harikalar yaratan Jefrey’in performansı sorgulanmalı.
En önemlisi gol için sağdan soldan yüksek veya şişirme toplarla yüklenildiği bir anda hava hakimiyeti olan Coşkun’un niye dışarıya alındığı irdelenmeli.
Düzkaya’da tüm planlar etkili ve kademeli bir savunma yapma üzerine kuruldu. Şartlar da zaten bunu gerektiriyordu.
Ahmet Dedekorkut doğru bir mantıkla top rakibe geçtiği zaman tüm takımı topun gerisine çekmeyi planladı. Böylece rakip takıma oluşturulacak dar alanda daha kolay baskı kurup top yapma imkanı sağlamayacaktı.
Oyun planına futbolcular genelde uydu. Fakat Serdar ve Hüseyin Türk ileride gerekli baskıyı yapmadı. Çağan ve Bilal yani rakip takımın iki stoperi orta alanı da geçip pas trafiğine ortak oldu.
Bu durumda Düzkaya bireysel savunmada yakaladığı başarıyı takım savunmasına tam olarak yansıtamadı.
Rakibinin isteksiz ve temposuz oyunu karşısında ayakta kalmayı başaran konuk ekip ilk puanını hanesine yazdırmış oldu. Alınan puan takımın özgüven kazanması ve ileriki haftalara umutla bakması açısından oldukça önemli.