"MÜZAKERCİLİK GÖREVİNİ KABUL ETMEM"
Özersay, "bu toplumsal bir başarıdır, parti desteği olmadan gönüllerde yürünen yolla alınan sonuç gösterdi ki olabiliyormuş" dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday olarak yarışan Kudret Özersay, Cumhurbaşkanlığı seçiminin “hayatındaki ilk siyasi seçim” olduğunu, ancak son seçim olmayacağını bildirdi.
Özersay, seçime; siyasi parti kurmak için değil, kazanmak için girdiğini, aldığı yüzde 21’lik oy oranına bakıldığında da önemli bir başarı elde ettiklerini belirterek, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalan Bağımsız adaylar Derviş Eroğlu ve Mustafa Akıncı ile bugün görüşeceğini, ancak oy yönlendirme veya başka bir pazarlığa girmeyeceğini söyledi.
“Görüşmelerde bu görüşlerim değişmeyecek” diyen Özersay, seçimden önce dediği gibi müzakerecilik görevi kabul etmeyeceğini, oy yönlendirme yapmayacağını ve siyasi parti kurmayacağını ifade ederek, seçimde “siz seçin” sloganı kullandığını ve kendisine bile oy istemediğini, nasıl “başkasına oy verin” diyeceğini sordu.
Özersay, Kıbrıs Türk halkının kendi iradesine sahip olduğunu ve bu hür iradesini sandığa giderek yansıtacağına inanç belirterek, “Topluma, ülkeme, siyasete küsmeyeceğim, bir köşeye çekilip oturmayacağım. Temiz siyaset, temiz toplum ve kendi irademize sahip çıkmak için çalışacağım. Siyasi gücü her zaman halkımda aradım, halkıma güveniyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday olarak yarışan ve yüzde 21’in üzerinde oy alan Kudret Özersay, bugün, Lefkoşa’da Ticaret Odası Konferans Salonu’nda basın toplantısı düzenleyerek, seçimi değerlendirdi, gelecek planlarını paylaştı ve kendisine destek veren herkese teşekkür etti.
Özersay, bu seçimin hayatındaki ilk siyasi seçim olduğunu ve bu seçimdeki en önemli rakibinin; “Acaba kazanma ihtimali var mı?” sorusu olduğunu belirterek, seçime az bir süre kala toplumu buna inandırdıklarını, biraz daha süre olsaydı seçimi kazanma ihtimalleri olduğunu anlattı.
Seçim sonucuna bakıldığında önemli bir başarı elde ettiklerini belirten Özersay, seçim sonrası birçok kişinin kendisine “Bu kadar oy alacağını bilseydim ben de verirdim” dediğini, hatta sandığa yıllardır gitmeyen kişilerin sırf kendisi için sandığa gidip oy kullandığını söyledi.
Özersay, seçime katılımın düşük olduğunu, ancak ikinci turda bu sayının yükselmesi gerektiğini, çünkü katılımın, seçilecek Cumhurbaşkanı’nın halk önündeki ağırlığı ve meşruluğu bakımından da büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kendisinin vicdanı ve iradesiyle sandığa gidip oyunu kullanacağını, Kıbrıs Türk halkından da hür iradesini sandığa yansıtmasını beklediğini ifade eden Özersay, halkın bu seçimde örgütsüz, siyasi parti desteksiz, “gerçekten bağımsız” bir adayı desteklemesinin ülke siyaseti açısından önemli olduğunu söyledi.
Kudret Özersay, kendisine verilen oyların tepki oyu değil, vizyona verilen bilinçli oylar olduğunu belirterek, halkın artık temiz toplum, temiz siyaset ve iradesine sahip çıktığını kaydetti ve siyasi partilerin de kendi içerisinde buna önem vermesini, gençleşmesini ve demokratikleşmesini istedi.
Bu çerçevede siyasi partileri yakından takip etmeye, halkı gezmeye ve sohbet etmeye devam edeceğini, temiz toplum ve siyaset için çalışacağını, Cumhurbaşkanlığı sürecinde söylediklerinin hepsinin arkasında duracağını, ileride atılacak adımlar için kendisine destek verenlerle işbirliğini sürdüreceğini anlatan Özersay, seçim döneminde söylediklerinin arkasında durarak mücadelesini devam ettireceğini kaydetti.
Özersay, bu süreçte siyasi partiler içerisinde de temiz topluma siyasete, gençliğe, demokrasiye önem verildiğini gördüklerini ifade ederek, siyasi partilerin de artık son dönemde yaşanan gelişmeleri iyi değerlendirmesi, gelecek nesillere önem vermesi gerektiğine işaret etti.
Seçim sürecinde, “Seçime kazanmak için girdim, siyasi parti kurmak için değil. Müzakerecilik görevi kabul etmem, oy yönlendirmem, ikinci tura kalırsam diğer adaylardan oy talep etmem” dediğini ve bu sözlerinin arkasında olduğunu söyleyen Özersay, ikinci tura kalan Eroğlu ile Akıncı’nın dün yaptığı görüşme talepleri üzerine randevularını bugüne ve basın toplantısı sonrasına aktardığını, çünkü bu konunun herhangi bir pazarlığa dönüştüğü gibi bir ima yaratılmasını istemediğini kaydetti.
Özersay, bu görüşlerinin değişmeyeceğini ve oy yönlendirme gibi bir durum içerisine girmeyeceğini ifade ederek, “Bu oylar cebimde değil ki vereyim, bana zincirlenmiş değil ki serbest bırakayım” dedi, halkın hür iradesini sandığa yansıtacağına inandığını vurguladı.
Seçim sürecinde “Tabii Ki Eroğlu” veya “Cevap Akıncı” gibi sözler değil “Siz Seçin” diyerek kendisine bile oy istemediğini ifade eden Özersay, şimdi de başkasına oy istemeyeceğini, kendisinin 26 Nisan’da aklını ve vicdanını kullanarak kararını sandığa yansıtacağını kaydetti.
“Topluma, ülkeme ve siyasete küsmeyeceğim” diyen Özersay, çalışmaya, vatandaşlarla bir araya gelmeye devam edeceğini, siyasi partileri yakından takip etmeyi sürdüreceğini ifade ederek, “Bu benim ilk seçimimdi ancak son seçimim olmayacak” dedi.
Kudret Özersay, seçim sürecinde kendisine yönelik “para aldı” veya “şunun adamı, bunun adamı” gibi karalama ve itibarsızlaştırma çabaları olduğunu, bazı basın mensuplarının üzücü ve talihsiz yazılar yazdığını, kendisine iftira atanların bazılarının, ülkede geçmişte “Rumcu” veya “Hain” iftiralarına maruz kalanlar olmasının daha da üzücü olduğunu söyledi. Özersay, anketler üzerinden manipülasyonlar yapıldığını ifade ederek, tüm bunlara en iyi cevabı halkın verdiğini vurguladı.
Özersay, seçim sürecinde kimseye benzin parası, yemek, oy vermesi için para vermediklerini ifade ederek, seçimde 274 bin TL harcadıklarını, seçim sonrası da pankartların kaldırılması için bir takım harcamalarda bulunacaklarını ifade etti.
Özersay, kampanya sürecinde kendisine destek için toplanan bağışların geri kalan kısmını ise Sosyal Hizmetler Dairesi’ne bağlı Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlamayı düşündüğünü ifade ederek, 15 gün içinde seçimde yaptığı harcamanın tüm detaylarını açıklayacaklarını söyledi, kendisine destek veren tüm gönüllülerine ve vatandaşlara teşekkür etti. (TAK)