1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. MÜZAKERE MASASININ ASIL SORUNU NE?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

MÜZAKERE MASASININ ASIL SORUNU NE?

A+A-

ELAM'ın yarattığı kriz müzakere masasındaki sıkıntılara ve garantörlerin isteksizliğine harikulade bir perde oldu.
Taraflar uzlaşamadıkları, hatta 'uzlaştık' dedikleri ama hala didiştikleri mevzuları meşhur 'plebisit' kararının arkasına sakladılar.
İki 'anavatan' da kendi iç kamuoylarına kolayca satamayacaklarını bildikleri Kıbrıs çözümünü öteleyen meclis kararına dört elle sarıldılar.

*  *  *

Büyük bir sürpriz olmazsa Temsilciler Meclisi bugün yeni bir karar alacak ve 'Enosis mücadelesinin okullarda anılması' kararını 'bertaraf' eden, bu konuyu Eğitim Bakanlığı'na devreden yeni bir karar alacak.
İşte o zaman örtü kalkmış olacak.
Takke düşecek, kel görünecek.
Müzakere başlıklarından hangilerinde işlerin 'tamam', hangilerinde 'kötü' olduğu ortaya çıkacak.
En son Cenevre'de bir araya gelen garantörlerin güvenlik ve garantiler konusunda uzlaşıya mı, uzlaşmazlığa mı daha yakın oldukları anlaşılacak.

*  *  *

11 Nisan'da görüşmeler yeniden başlarsa, Kıbrıs Türk tarafı muhtemelen ilk olarak Anastasiadis'e şu soruyu soracak:
"Nikos, Dönüşümlü Başkanlık konusunda karar verdin mi, vermedin mi?"
Akıncı müzakerelerin devamı için bu kritik konuda net cevap isteyecek ve kuvvetle muhtemeldir ki masa henüz ilk dakikadan yeni bir krize girecek.
Zira Elam kararının perdelediği mevzuların başında Dönüşümlü Başkanlık geliyor.
Akıncı defalarca 'olmazsa olmaz' dediği ve sağ cenahtan 'siyasi eşitliği garantiye almadan masaya harita koymak hataydı' diye eleştirildiği bu konuda rahatlamak istiyor.
Anastasiadis ise son ana kadar bu 'koz'u elinde tutmaya niyetli görünüyor.

*  *  *

11 Nisan buluşması gerçekleşirse Anastasiadis'in de soracakları var elbette...
"Mustafa, sen de bana dört özgürlükler konusunda ne yapmak niyetinde olduğunu söyle" diyebilir mesela...
Ama ondan da önemlisi Güzelyurt...
"Omorfo'suz harita olmaz!"
Öyle ya... Kasaya kilitlenen bizim tarafa ait haritalarda Güzelyurt'un Kıbrıs Türk tarafına kalması öngörülmüştü.
Anastasiadis bunu kabullenemeyeceğini söylemişti.
xxx
Bunlar işin bir yanı...
Diğer tarafta ise sürece etki edeceğine dair en ufak bir şüphe olmayan yeni dinamikler gelişiyor.
Bunlardan biri, Akdeniz gazının Türkiye üzerinden değil, uzun bir yoldan da geçecek olsa Kıbrıs'ın güneyinden Batı Avrupa'ya ulaşmasına dönük anlaşma... Türkiye bölgede tek bel bağladığı İsrail'i de kaybetti.
Sürece etki edecek bir diğer konu ise Brexit kararı alan İngiltere'nin bir AB ülkesinde askeri üs bulundurup bulundurmayacağı sorusu... AB Komisyonu bu konuda bir girişim yaptı bile...
Bunlar müzakere başlıkları arasında yer almıyor elbette... Lakin Kıbrıs dengeleri bir şekilde kıpırdadı mı, her şey altüst olabiliyor.
Bunlara Türkiye'nin 17 Nisan sabahına nasıl uyanacağı, Suriye'de büyük güçlerin ne yapacağı gibi ekstra bilinmezler de eklenirse, Kıbrıs denklemi daha da karmaşıklaşır.
Bugün muhtemelen 'yorgan' gidecek, ama 'kavga' bitmeyecek.
Çünkü asıl mesele yorgan değil.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 2857 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar