1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. "MÜZAKERE YOK, MÜZAKERECİM DE YOK"
"MÜZAKERE YOK, MÜZAKERECİM DE YOK"

"MÜZAKERE YOK, MÜZAKERECİM DE YOK"

Akıncı: BM’nin tasını tarağını toplayarak adadan çıkması gibi bir beklentimiz yok ama Barış Gücü adaya 3 aylığına gelmişti. Gözden geçirilmesi gerekir.

A+A-

Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü (UNFCYP) Misyon Şefi Elizabeth Spehar’i kabul etti.

Cumhurbaşkanlığındaki görüşmeye, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Tarih ve Siyasi İşler Özel Danışmanı Meltem Onurkan Samani, Hukuk İşleri Danışmanı Sülen Karabacak, Dışilişkiler Uzmanı İpek Borman ile II. Sekreter Hasan Varoğlu da yer aldı.

Yaklaşık 2 saat süren görüşmenin ardından Akıncı açıklama yaptı:

“Sayın Sphear yarın New York’a gidiyor. Genel Sekreterle de buluşacağını biliyoruz. Mesajımız olup olmadığını da bize sormuştur. Mesajımız biz Kıbrıs’ta adil, mutabakatlara da bağlı eşitlikçi bir çözüm için uğraşıyoruz. Uzunca bir zamandan beridir, Kıbrıs Türk Halkı’nın siyasi eşitliğini içselleştirememiş davranışların sergilenmesi bizim açımızdan kabul edilemezdir. Çözüm çabalarına vurulabilecek en büyük darbedir. Genel Sekreterin bu konudaki görüşlerimizi bilmesini istiyoruz.

Bu durum bu şekilde sürüp geliyor. Bir taraftan da Sayın Lute üçüncü kezdir gelip bir takım tanımlar yapmaya çalışıyor. Önümüzdeki süreçte genel sekreterin Kıbrıs konusuna daha fazla ilgi göstermesinin gerekli olacağı görüşümüzü de paylaştık.

Akıncı: BM’nin tasını tarağını toplayarak adadan çıkması gibi bir beklentimiz yok ama Barış Gücü adaya 3 aylığına gelmişti. Gözden geçirilmesi gerekir.

BM Barış Gücü’nün adadaki varlığı ile ilgili görüşlerimizi de iletmiş olduk.

BM Barış Gücü’nün adadaki varlığı ile ilgili görüşlerimizi de iletmiş olduk. Biz her şeyden önce, BM’nin tasını tarağını toplayarak adadan çıkacak gibi bir beklentimiz yok ama BM Barış Gücü bu topraklara 63’te 3 aylığına geldi, şimdi 55inci yıldayız. Belli bir görev çerçevesinde geldi. Bu yıllar itibarıyla meydana gelmiş gelişmeler, yaşanmışlıklar var, mandasının yeniden gözden geçirilmesi gerekliliği ortadadır.

Ben Kıbrıslı Türklerin seçilmiş lideri olarak BM çeksin gitsin demiyorum, bunu deme hakkını kendimde görmem ama bu varlığın Rum tarafı için de bir rahatlık alanı yaratmasının Kıbrıs sorunun çözümüne zerre katkı yapmadığını da söylemek isterim.

Sayın Spehar’la yaptığımız görüşmenin yaralı olduğunu düşünüyorum ama yararlı sonuçlar yaratmasını da diliyorum. Umarım kendilerine ilettiğimiz düşünceler dikkate alınır.

Bir rapor taslağı Güvenlik Konseyi üyelerine dağıtılacak, 23 Ocak’ta bu konu görüşülecek. Ondan önceki on gün içinde bu konunun tartışılır olması gerekiyor. Biz de elde edeceğiz raporu bir iki gün içinde.

Özersay'ın açıklaması

Akıncı: Özersay 'BM çıksın gitsin' demiyor. Benim söylediklerimi başka kelimelerle ifade ediyor. Şu anda müzakere yok dedi, evet müzakere yok, müzakerecim yok

Sayın Dışişleri Bakanı’nın ‘BM çeksin gitsin, ihtiyaç yoktur’ beyanını görmedim, böyle bir şey söyleyeceğini de düşünmem. Yaptığımız görüşmelerde de böyle bir şey söylemiş değildir. Dışişleri Bakanımızın ifadelerinin de benim gibi mandanın değişikliğine ilişkin olduğunu düşünüyorum.

Garantörlerin Mayıs’a kadar gelişme olmayacağı yönünde tespitleri var. TC'de secim, AP seçimi ve Yunanistan'da olası seçim var. Lute da aceleci değil.

Şu anda müzakere yok evet, benim bir kere müzakerecim yok. Stratejik anlaşma üzerine yoğunlaşıp, takvim çerçevesinde bir stratejik anlaşmanın altını doldurmak için bir müzakereci ve heyeti oluşturacağımı söyledim. Garantörlerin Mayıs’a kadar herhangi bir gelişme olmayacağı yönünde tespitleri var, seçimlerden dolayı… Ben Mayıs da değil Haziran diyeceğim… Biz Sayın Lute’da da o yönü itibarıyla bir acelecilik görmedik, Rum tarafında da bir acelecilik yok.
Statükodan en fazla mağdur olan Kıbrıs Türk Halkı’dır, çözümün en erken olmasını isteyen de Kıbrıs Türk Halkı’dır.

Rum tarafının tavrı değişmediği surece bizi çok sıkıntılı bir dönem bekliyor. Bu şartlar altında müzakere süreci başlayamaz.

"Ucu açık süreç hayal kırıklığı yaratır"

Ama biz de ucu açık, takvimsiz, bizi ara bölgeye hapsedecek, sonuçsuz bir süreç yeni hayal kırıklıkları yaratır.

Ortaya çıkacak olan referans kağıdının 5 tarafça da kabulü gerekir. Zaman kavramından öte içerik önemli. İçerik, prensipler açısından netlik olmazsa isterseniz yarın başlayım görüşmeye, bir sonuç alamazsınız. Rum tarafı yetki ve güç paylaşımına hazır olacaksa, buna karar vermelidir.

Bugün bizi zarıncatan statüko onlar açısından da ileride hoş sonuçlar yaratmayabilir… Hidrokarbon da öyle ya iki taraf için nimet olacak ya da baş ağrısı sürüp gidecek.

Gelinen noktada tüm tarafların hazır olabileceği tarih olarak Haziran görünüyor.

Geçici bir ayrılık

Erhan Erçin’in çok heves ve isteyerek ayrılmasını onaylamış değilim, geçici bir ayrılık olarak da değerlendiriyorum. Yeniden bir müzakere süreci başlarsa, şimdiki görevinden ayrılıp gelebileceğini bana söyledi. Çok değerli bir arkadaşımızdır. Anlaşmazlık nedeniyle ayrılık söz konusu değildi.

Doğal gaz konusu

Doğal gaz olayı ya gerginlik meselesi olacak, ya da bir işbirliği meselesi… Biz işbirliği meselesi olmasını arzu ediyoruz. Herkes diyor ki Kıbrıslı Türklerin de hakkı var ama çözümden sonra, e çözüm ne zaman? Biz başlarken teklif ettik, dedik mi ya bunu askıya alacan, ya da bizimle paylaşacan. Federal anlayış, paylaşım anlayışıdır. Ben hakkımı alırım, senin hakkını da ileride veririm federal anlayışa uygun davranışlar değildir. Temenni ederim bu yanlış düşünceden en kısa zamanda vazgeçilir."

Bu haber toplam 3155 defa okunmuştur
Etiketler : ,