CTP-BG ve AKEL, Kıbrıs Sorunu’nda gelinen son aşamayı değerlendirmek için bir araya gelerek liderlere çağrıda bulundu. Taraflar kapsamlı müzakerelerin en erken zamanda başlaması için hazırlıkların başlatılması konusunda ortak görüş belirtti. CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, Genel Sekreter Asım Akansoy, Lefkoşa milletvekili Özdil Nami ve Dış İlişkiler’den Armağan Candan ile Fazilet Özdenefe, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ile AKEL Genel Merkezi’nde bu sabah bir araya geldi. Yaklaşık iki saat süren toplantıda son günlerde yaşanan gelişmeler ele alındı. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen taraflar müzakerelerin en erken zamanda başlaması için harekete geçilmesini istedi.

Yorgancıoğlu: Kapsamlı çözüm ekonomilerimizi düzeltecek
CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, önümüzdeki günlerde yeni bir görüşme süreci başlayacağını ve bu görüşme sürecinin Kıbrıs sorunun her iki tarafının kabul edeceği şekilde taçlandırılmasının CTP’nin en önemli amacı olduğunu söyledi. Yeni görüşme sürecinin daha önce BM gözetiminde yapılan ve Talat-Hristofyas tarafından mutabakata varılan 23 Mayıs-1 Temmuz üst düzey anlaşmaları çerçevesinde olması gerektiğini vurgulayan Yorgancıoğlu, önümüzdeki günlerde liderlerin buluşacağı yemeğin yeni döneme hazırlık bakımından önemli olduğuna değindi. CTP’nin önümüzdeki dönemde Kıbrıs Sorunu’nun bütünlüklü çözümü üzerinde yoğunlaşılması gerektiğine inandığını kaydeden Yorgancıoğlu, bunun dışındaki ara formüllerin zaman kaybı olacağı yönünde inanç belirtti. Kıbrıs Rum tarafında yaşanan ekonomik krizin kendilerini derinden üzdüğünü de kaydeden Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs Sorunu’nun çözümünün ekonomik krizin ters düz edilmesine de zemin yaratacağına inanıyoruz. Çünkü şuanda iki tarafta mevcut ekonomik yapılar hem içerden hem dışarıdan gelen olumsuz tepkilere maruz kalıyor ve direnme gücü kırılıyor. Kıbrıs Sorunu’nun çözülmesi ekonomilerin entegre olarak daha güçlü bir pozisyona gelmesi bakımından önemlidir. Federal bir çözüm sonrasında dış yatırımcıların adanın bütününe yapacağı yatırımlar da bugünkü koşulların olumlu bir seyre girmesine neden olacak. Bu nedenle görüşmelerin en erken bir zamanda başlaması iki tarafça olumlu karşılanacak bir sonuçtur. Görüşmelerin başlayacağı güne kadar iki liderin temsilcilerinin varılan mutabakatlar ve uyuşmazlıklar konusunda hazırlık yapmaları ve liderlerin başlamasını kolaylaştıracak bir tutum geliştirmelerini bekliyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çözüm konusunda atılacak pozitif adımları destekleyeceğiz. Bunun için de AKEL ve yetkilileriyle görüşmelerimiz devam edecek.”

Kiprianu: “Amacımız ortak vatanımızın birleşmesidir”
CTP heyetiyle bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu belirten AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise Kıbrıs Sorunu’na çözüm bulmak amaçlı girilen bu yeni dönemdeki buluşmanın özel bir önem taşıdığına dikkat çekti. “Bildiğiniz gibi AKEL her zaman Kıbrıs Sorunu’na adil, işler ve yaşayabilir bir çözüm bulma tarafında olmuştur” diyen Kiprianu, Kıbrıs Sorunu’nun çözümünün şart olduğunu bu sayede adada kalıcı barış ve güvenlik olacağını bunun da ülkenin kalkınmasına zemin olacağını kaydetti. İçinde bulundukları zorlu ekonomik koşullarda çözüm bulmanın daha da önem kazandığını ifade eden Kiprianu, “Doğru bir çözüm bulursak ekonomik sorunlar da aşılacak” dedi. İki toplumun liderlerinin üzerinde anlaşmaya varılan bir çözüm bulması yönünde CTP ile AKEL’in nasıl birlikte katkıda bulunabilecekleri konularında görüştüklerini kaydeden Kiprianu konuşmasını şöyle sürdürdü:  “AKEL olarak Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in doğru çerçeveler içerisinde olan sorunun çözümüne yönelik çabalarını destekleyeceğiz. Bize göre görüşmeler üzerinde varılan anlaşmalar çerçevesinde başlamalı ve en son kalınan yerden devam edilmeli. Kıbrıs Rum toplumu tarafından herhangi bir biçimde müzakerelerin sıfır temelden başlatılmasına yol açabilecek şekilde Türk liderliğinin müzakerelerin başlatmasına olanağın sunulması gidişat açısından yıkıcı olur. Yapılacak olan her hareketin çok dikkatli ve iyi incelenmiş olarak atılması gerekiyor. Hedefimiz çözüm ve ortak vatanımızın yeniden birleşmesidir. Çözüm, BM kararları, Doruk Anlaşmaları ve uluslararası hukuk temelinde gerçekleşmelidir.” YD