Müzakerelerin yakın bir zamanda başlayacağının net belirtileri
Kıbrıs sorununa çözüm amaçlı müzakereler pek yakında başlıyor...
Hem de hangi zeminde biliyor musunuz?
İki bölgeli, iki toplumlu, iki toplumun siyasi eşitliğine dayalı federal çözüm zemininde tabii ki!
-*-*-
İki egemen devlet yok!
Tek egemenlik ve tek vatandaşlık var...
-*-*-
Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye ile ilgili ilerleme raporu net!
AB, Türkiye’ye ne dedi?
KKTC’yi tanıtma faaliyetlerinden vazgeç!
Öyle bir devlet yoktur!
İki devletli çözüm modeli asla kabul edilemezdir!
Tanıtacağız dediğiniz “şey” de, “yasadışı ayrılıkçı bir varlık”tır!
-*-*-
Anladık mı ne demek istendiğini?
Anladık!
-*-*-
Gelelim bazı işaretlere...
Efendim, son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Aksakallı Binali Yıldırım geldi...
Ne dediler?
Mesela “laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyacağız” dediler!
Bu ne demektir?
Bu demektir ki aslında taş üstüne taş koymadık!
Buradan almamız gereken mesaj; “Zaten müzakereler de başlıyor”dan başka bir şey değildir...
-*-*-
Güzelyurt’a su meselesi...
Bu proje, Rum tarafına, “bak, kendine gel, anlaşmaya yaklaş yoksa Güzelyurt’u kaybedeceksin” demektir...
Ayrıca belirtmekte fayda var; TC’den gelen su, sadece içme ve konutta kullanım maksatlıdır; ancak yeterlidir...
Bahçe sulamaya kullanılması maddi ya da finansal açıdan, Kıbrıslı deyişle “gurtarmaz gardaccığım” noktasındadır!
Çok pahalıya gelecektir!
-*-*-
Efendim, bin 500 konut Alayköy’e, TOKİ apartmanları Derinya’ya inşa edilecek!
Hikayedir!
Rum tarafına açık baskıdır!
-*-*-
“Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliği bir milattır” diyorlar...
Kesinlikle “ölünüzün goca körüdür!”...
Hangi üye devlet hangi platformda, hangi zaman KKTC’nin adını kullanıp tek kuruşluk destek vermiştir?
Tam tersine, üye devletlerin tamamı, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne, “merak etmeyin, tanıma yoktur, Türkiye’yi kıramadık, göstermelik bir olaydır” anlamına gelen mektuplar göndermiştir!
Göndermediyse, Pile’de BM Barış Gücü’ne yumruk vuraryım!
-*-*-
Haaaa Pile – Yiğitler konusu mu?
Hala, Tayyip Erdoğan ve Hakan Fidan’ın hilafına, Pile’de ve ülkenin her yanında olası bir yakınlaşmayı, olası bir müzakere sürecini asla istemeyen kişi ve bir kaç kişi söz konusudur!
Tahsin abim, Ersin abim, ve aralarında, geçmişinde Türk Bayrağı yakan kişinin de bulunduğu AKSA yayın organının bazı yazarları...
O kadar!
-*-*-
Geliyor gelmekte olan!
Paniklemeleri bundandır!
Panik atak geçirmelerinin sebebi, müzakerelerin başlıyor olmasıdır!
-*-*-
Ersin abi mi?
Londra’ya döner herhalde...
Tahsin abi mi?
Bilmemem...
Emekli olur herhalde!
-*-*-
Peki AKSA Yayın Organı ne olacak?
Genel Yayın Yönetmenliği için adı geçen üç kişi biliyorum; İzzet İzcan, Şener Elcil ve Murat Kanatlı...
AKSA mı?
O da bizden olacak, kesin!
Federal çözüm yanlısı!
Erdoğan ne derse o tabii ki!
-*-*-
Bu arada şunu eklemeden edemeyeceğim; M.K., kesinlikle benimle bir meyhane yapar artık! Hesaplar benden! Değilse Ünal abim öder! Onlar da federal çözümden yana tabii ki!
-*-*-
Not: Yazdıklarıma inanmıyorsanız, lütfen bir şekilde ya kopyalayıp saklayın ya da kesip bir yere koyun!
Üç ay içinde yine konuşuruz...
Nasdaq’ta bir Kıbrıslı Türk şirketi mi?
Haber sitelerinde ve bazı gazetelerimizde geçtiğimiz gün bir habere gözüm ilişti...
Bu haberde, başında bir Kıbrıslı Türk’ün bulunduğu bir şirketin, Nasdaq Borsası’na gireceği belirtiliyordu...
Vaaaaooow!
Bu nedir biliyor musunuz?
Bu, KKTC’nin, BM Genel Kurulu’nda, oy birliği ile “tanınması” seviyesinde bir olaydır...
-*-*-
Daha önce de yazmıştım, kripto para tüm Dünya’da çok yaygın kullanılan, hatta bazı ülkelerde, tedavüldeki pata biriminin çok önüne geçen bir olaydır...
Doğru kullandığı ve dolandırıcılığa göz açtırılmadığı takdirde, Kuzey Kıbrıs için bir şanstır...
-*-*-
Kripto para piyasası, şu anda bir çok ülkeye ya da şöyle söyleyelim, uluslararası arenaya ulaşabileceğimiz tek araçtır...
-*-*-
Yasal düzenlemeleri ve çok sıkı denetimi ile mutlaka yaşama geçirilmelidir...
-*-*-
Pile’de BM Barış Gücü askeri döverek ya da üzerlerine buldozerler sürerek “KKTC’yi tanıtacağız” safsatasına asılan ve hem kendini hem de toplumun bir bölümünü kandıran büyük milliyetçilerimiz avuçlarının içerisinde olan bu önemli argümanı bugüne kadar hiç kullanmadı...
-*-*-
Ne yapılabilirdi?
Konuyu çok iyi bilenlerden bir uzmanla görüştüm...
Dedi ki, “... Örneğin bir çalışma ile devletin adı veya onu ima eden bir başka isimle resmi bir coin piyasaya sürülebilirdi... Hatta tüm topluma ‘Para birimimiz artık bu’ vile denilebilirdi!
-*-*-
Ülkede neredeyse tüm alışveriş yerlerinde alım satımı yapılan kripto paradan bir tek bizi yönetenlerin haberi yok herhalde!..
-*-*-
En baştaki konuya geri dönelim...
Değirmenlik ve Karşıyaka spor kulüplerinin finansörü olarak adını duyduğumuz, “Miracle Cash and More Şirketi”nin; “Phonenic” isimli token ile Nasdaq Borsası’na gireceği duyuruldu!
-*-*-
Bu konu gerçekleşirse, olay KKTC adına çok ciddi şekilde değerlendirilmek zorundadır...
-*-*-
Nasdaq Borsası, dünyanın en büyük ikinci borsasıdır...
American Airlines, Apple, Amazon, Tesla ve Yahoo gibi Dünya çapındaki en önemli 100 şirketin hisse senetleri bu borsa içerisinde yer almaktadır!..
Bu borsaya girebilmek demek; KKTC’nin, egemen ve eşit bir golyandro sapı değil, BM üyesi tanınmış bir ülke olarak, gerçek devlet gibi AB tam üyesi olması şeklinde bile değerlendirilebilir...
-*-*-
Şu anda başında Kıbrıslı bir Türk’ün olduğu bir şirket bunu başardığını ve çok yakında bu borsaya gireceklerini duyurdu!
Biz, tabiri caizse haberi “geçiştirdik”...
Oysa çok yakından takip edilmesi gereken bir süreç söz konusudur...
-*-*-
“Phonenic” markasının nerelere kadar tırmanacağını beklemek benim için heyecanlı bir süreç olacak...
Umarım ki, çok doğru ellerde, çok doğru bir şekilde ilerler...
Libya’da Daniel Kasırgası’nın sebep olduğu sel felaketleri ve su taşkınlarında ölenlerin sayısı en az 5 bin 500 kişi... 10 binden fazla kayıp insandan söz ediliyor... Derne kentinde yüzlerce kişi, çoğu toplu mezarlara olmak üzere, gömülerek defnedildi. Aşırı yağışlar sonrası Derne yakınındaki iki barajın duvarları yıkılmış ve buradan boşalan sular sahil kentinde büyük bir yıkıma neden olmuştu. İki baraj dışında, dört önemli köprü ve iki binanın da yıkıldığı, kentin "ulusal ve uluslararası yardımlara" ihtiyaç duyduğu vurgulanıyor... Yaklaşık 100 bin kişilik nüfusa sahip olan sahil kenti Derne’de, en az 6 metre yüksekliğindeki sel suları kentin üzerinden geçip, denizin rengini değiştirdi...