1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Müzik her şeyden hızlı tüketiliyor”
“Müzik her şeyden hızlı tüketiliyor”

“Müzik her şeyden hızlı tüketiliyor”

“Müzik benim için her şeyden önce gelir” diyor Emre Pehlivan ve “müzikle ilişkili olan her şey de en az müzik kadar önemlidir” diye sözlerine ekliyor.

A+A-

Simge ÇERKEZOĞLU

“Müzik benim için her şeyden önce gelir” diyor Emre Pehlivan ve “müzikle ilişkili olan her şey de en az müzik kadar önemlidir” diye sözlerine ekliyor. Aynı anda o kadar çok şey başarıyor ki, müzisyen olarak var olmanın bu denli zor olduğu günümüzde pek çok alanda çalışıyor. Sözler yazıyor, besteler yapıyor, şarkı söylüyor ve aranje yapıyor. Müzikle herkese dokunmaya çalışıyor. Yakında yeni şarkıları ve Erk Emindayı ile gerçekleştirdikleri düetleriyle, 2025 yılına büyük süprizlerle hazırlanıyor. Emre Pehlivan’ı her ne kadar tanıdığımızı sanıyor olsak da, bildiğimizden çok daha fazlası olduğu, sohbetimizle ortaya çıkıyor.      

Emre Pehlivan da küçük yaşta gitar çalarak müziğe başlamış. Ancak öyle sanıyorum ki, kendini tam olarak bulması, sanata dair yolunu çizmesi eğitim için gittiği İngiltere’de başlıyor. O yıllardaki yalnızlığı, onu müzik anlamında üretken kılıyor. 

“Müzik benim için hep vardı, ama sanırım hayatımdaki yerini daha belirgin hale getirecek zamana ihtiyacı vardı. Bu açıdan İngiltere’ye gittiğimde yaşadığım yalnızlıklarım, kimsenin olmayışı, kültür şoku…Ben 17 yaşında çocuk. Tüm bunlar üzerime yüklenince her zaman olduğumdan daha yalnız hissetim kendimi. Kendimi tamamen müziğe verdim. Duygularımı daha rahat ifade etmeye başladım. içimden geçen melodileri şarkı yapmaya başladım. Aslında çok küçük yaşta da söz yazıyor, beste yapıyordum ama kaydetmeye değer bulmadığım şeylerdi. Üniversiteye gittiğimde ise artık şarkılar ortaya çıkmaya başladı. Hikayeler anlatıyordum. Sonunda baktım ki, uğraşım mimarlık okumaktan uzaklaşıp, İngiltere’ye albüm yapmaya gitmeye kadar varmış. Sonra da arkası hep geldi.”

“İlhamdan çok odaklanmaya ihtiyaç vardır”

Her zaman merak ederim, sanatçılara üretmek adına gelen ilham duygusu nasıl oluyor diye. Emre ilhama çok da inanmayan sanatçılardan. Ona göre çalışmak ve konsantre olmak üretmeyi beraberinde getiren süreçler. 

“Bazen söz önce gelir, aylarca müziğin gelmesini beklerim. Bazen çok güzel bir beste gelir, aylarca söz bekler. On beş dakika içinde üç ay çalışmışım gibi sözler, müzikler de çıkabilir. İlham dediğimiz şey benim nezdimde çok soyut bir şeydir. Onun daha iyi anlaşılır ifadesi bence konsantrasyondur. Bir şeyi insan gerçekten yapmak istiyorsa doğru zaman ve ilhamdan çok, odaklanmaya ihtiyaç vardır. O an yaptığınız işe odaklanabiliyorsanız ilhamın kendisidir. Bir şeyi ne kadar yapmak istiyorsanız ve o an ona ne kadar odaklanabiliyorsanız  başarıya o kadar  ulaşırsınız diye düşünüyorum. Öyle konsantre de her zaman sessiz, sakin ortamda olacak diye bir şey de değildir bence. Bazen metroda bile üretebilir, konsantre olabilirsiniz. Ben pinhani bir insanım. Kalabalıklar içinde kendini yalnız hisseden insan anlamına gelir. Bu da benim kalabalıklar içinde bile üretebilmeme olanak yaratıyor.”

 

Zaman içinde pek çok söz ve besteye imza atan Emre Pehlivan, ayrıca iyi de bir solist. Farklı sanatçılarla yaptığı düetleri de var, yine de öne çıkmayı sevmiyor.   

“Yalnız söylediğim şarkılarım da var, düetlerim de. Son zamanlarda Münevver ile yaptığım ve Zalihe ile yaptığım çalışmalar var. Bu insanlar müzik aşığı insanlar. Münevver biraz daha müziğe yatkın işi bilendir. Zalihe ise voleybol antrönörü ama çok güzel sese sahiptir. Bir arkadaşımın aracılığı ile tanıştık. Yaptığım ‘Mevzu Yok’ isimli besteyi ona okuttum. Ancak kendisi müzikte yoğunlaşmamyı tercih etti. Kendi alanında çalışmaya devam etti. Kadın ve erkek seslerindeki kontrastı seviyorum. Ayrıca teknikten öte, şarkıların sözlerinin getirdiği anlamlar kadın ve erkek düetlerini gerektirdi. Yeni şarkılarda farklı denemelerim olacak tabii. ”emre-pehlivan-13.jpg

 

“Her ay şarkı çıkarmazsan unutulmaya yüz tutuyorsun”

Tabii tüm bunlar yanında Emre nin Kutay Alicik ve Emre Yazgın ile sürüdürdükleri ReChorD Production ismiyle bir de şirketi bulunuyor.

“Prodüktörlük yapıyorum diyenler var ama bu ülkemizde çok yanlış anlaşılan bir kavram. Prodüktörlük, producer’den ayrı bir kavramdır. Ben yapımcı veya prodüktör değilim. Esas yaptığım aranje yapmak. Kendimden başka sanatçılar için de müzik üretmek. Aranje, bir şarkının çalındığı enstrümanın yerine başka bir enstrüman ile çalınmasına verilen isimdir. Özellikle de müzik teknolojisinin ilerlemesi ile bu alanda da çok gelişmeler oldu. Bunun da yapımcılıkla alakası yok. Ahmet Even’a profosyonel olarak verdiğim iki bestem var. Hakan Yazıcıoğlu’na da aynı şekilde. Nil Burak’a verdiğim bir parçam var. Kendisi ayrıca büyük halamdır. Şuan devam eden çalışmalarım ise yeni şarkılarım ve başka sanatçılara vereceklerimden oluşuyor. Son dönemde harekat adını verdiğim bir iş disiplin sürecine girdim. Üç aylık bir ajanda hazırladım. Dört tane kendim için parçam, altı tane de belirli isimlere satacağım parçalarım var. On parçalık bir harekat planı bu. Sabah, akşam bunlar üzerinde çalışıyorum. Müzik sektörü dijital platforumlarla çok değişti. Tüketim hızı ve şekli de değişti. Artık telefonlarda müziklerimizin sesi güzel duyulsun diye uğraşıyoruz. O noktada bile farklıyız. Albüm çıkarma diye bir şey de kalmadı. Teker teker, zamana yayarak şarkılarımızı paylaşmak daha önemli oldu. Zaman kavramı bile artık müzikte değişti. Eskiden müzisyenler bir şarkı ile milyoner olurdu. Şimdi her ay bir şarkı çıkarmazsan unutulmaya yüz tutuyorsun. Artık her şey çok zor. Güzellik, estetik anlayışı da değişti. Müzik her şeyden daha hızlı tüketiliyor. Sektör acımasız. İşi bilen tabii tüm bunlara da adapte oluyor. Eskiden şarkı üretmek zor zordu, şimdi işi bilenler için bu bir günlük iş haline geldi.”  

“Erk Emindayı tanıdığım en yetenekli insanlardan biri”

Öyle anlaşılıyor ki Emre’nin bizim için yakın zamanda pek çok süprizi var. Bu kez bir erkek solist ile üç farklı parçada düeti olacak. Doğrusu ben de merakla bekliyorum. 

“Son dönemde en iddialı, en disiplinli müzik üreticilerinden, biriyle çalışıyorum. Birbirimizin varlığından pek haberdar değildik. Bu inanılmaz bir sürpriz. Oysa bu küçük coğrafyada benzer şeyler yapıyoruz. Erk Emindayı bugüne kadar benim tanıdığım en yetenekli insanlardan biri. Harekat planını birlikte yürütüyoruz. O da kendi için üç parça yapıyor. Birlikte çıkacak üç de düetimiz olacak. Hayatımın en heyecan verici dönemindeyim. Erk ile birlikte bu yükü paylaştığım için mutluyum. İlk kez birlikten kuvvet doğduğunu gördüm. Bu Kıbrıs’ta çok olabilen bir şey değil.” 

   emre-pehlivan-15.jpg

“Kapı Türkiyeli sanatçıları Lefkoşa’da dinlenilebilir hale getirdi”

Öte yandan kendisinin de ortağı olduğu yoğun şekilde devam eden ‘Kapı’ isimli bir de işletme var… Kapı benim için önemli, çünkü sevdiğimiz pek çok sanatçı bu mekanın varlığıyla daha ulaşılabilir, dinlenilebilir oldu.

“Ben göz önünde olmayı hiç sevmiyorum. Biraz daha arka plan adamıyım. Görüldü ve Kapı mekanlarında da geri planda kalmayı tercih ettim, sahnede olmayı değil. Bir de Ahmet Suyanı isimli ortağım var. Birlikte çalışıyoruz. Uzun çabalardan sonra bu mekanı, bu tarzı Lefkoşa’ya kazandırdık. Kendisi uzun yıllar Türkiye’de mekan işletmeciliği yaptı, konserler düzenledi. O nedenle buraya gelen sanatçılar onun bağlantıları. Bir yılda adeta on yıldır bilinen bir marka yarattık. Çok da ilgi görüyor. Kapı’yı açtığımız güne kadar Lefkoşa bu kadar sanatçıyı sahnede görmemişti. Tam da amacımız söylediğiniz gibi  Türkiyeli sanatçıları kendi insanlarımız için ulaşılabilir, dinlenebilir hale getirdi. Bunu başardığımıza inanıyorum.”   

emre-pehlivan-6.jpg     

Bu haber toplam 2732 defa okunmuştur
Etiketler :