“Çocukta müzik yeteneği doğuştan başlar. Çocuk, doğumundan itibaren ses uyarıcısına tepki verir. Anne ve babasının ayak seslerini tanır. Ağlamalarla ve ses tonunu yükseltip alçaltarak mutluluğunu ve mutsuzluğunu ifade eder. Anne karnında çocuğa dinletilen müzik, doğduktan sonra da ona dinletildiği zaman bebeğin sakinleştiği bilinmektedir.”

“Müzik, kendini ifade etme becerisini ve yaratıcılığı geliştirir; ses ve dil gelişimi ile bilişsel gelişim ve soyut düşünmeye katkıda bulunur. Çocukların şarkı ve mırıldanmalarını dinleyerek, orijinal dans ve oyunlara uyma çabalarını izleyerek, müziğe karşı doğuştan duyarlı olduklarını gözleyebiliriz. Okulöncesi dönem çocuğu için müzik ve dans, kendini ifade etme aracı olmanın ötesinde, onun sosyal gelişimi için de önemli bir etkinliktir. Çünkü çocuk, müzik eşliğinde arkadaşlarıyla daha kolay bir iletişim kurabilmektedir.”

Tanju KONURALP

Bu hafta ADRES KIBRIS okuyucuları için Orff yöntemi ile çocuk gelişimini araştırdık. Bu alanda ülkede tek olma özelliğine sahip olan Suzan Tan Kişi, Orff yöntemi ile çocukların gelişimini sağlamaktaki önemli faktörleri bizlerle paylaştı. Hayatındaki en önemli iki noktayı bir araya getiren Kişi, çocuklar ve müziği meslek yaşamında birleştirerek, hayatının en özel işine sahip olduğunu vurguluyor.

Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

Doğu Akdeniz Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünden Müzik öğretmeni olarak mezun oldum. Küçük çocuklara olan düşkünlüğümden dolayı, onlara müzik eğitimi vermeyi hedef alıp kendimi bu yönde geliştirdim. Okul döneminde tanıştığım Orff yöntemiyle müzik eğitimi alanında kendimi geliştirmekteyim. İlk olarak, konunun merkezi olan Avusturya Salzburg Orff Eğitim Merkezinde eğitim alıp sertifikamı aldım. Şu anda halen çeşitli eğitimlere devam edip kendimi geliştirmeyi sürdürüyorum.

Vermiş olduğunuz eğitim ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

Ritim; müzik, dans ve konuşmada doğası gereği var olan temel öğedir. Bu temel öğe üzerine kurulu bir dil olan Orff yöntemi; Ritim için vücut sesi ve jestler vurgulanarak, enstrümanların en doğalı ve ilki olan ‘ses’ kullanılarak, her ölçü, şekil ve ses çeşitliliğine göre bütün davul türlerine büyük önem verilerek, doğaçlamalara şekil veren öğe olarak “ostinato” (tekrarlanan ritmik, sözlü veya söylenen biçim) kullanılarak doğmuştur. Bu metodun en temel öğeleri altı kategoriye ayrılır. Bunlar: dans, müzik, konuşma, dil, vücut ve hareket birlikteliği kazandırma, çocuğu müzikal yönden geliştirme, çocukta öğrenme disiplini, grup sorumluluğu alma, başkaları ile çalışmayı öğrenme ve dikkat becerilerini geliştirme, taklit ve keşfetmenin, doğaçlama ve müzik yazarlığına yol açması ile aktif bir şekilde öğrenme, okuma ve yazmayı öğrenmeden önce çocuğun konuşmayı öğrenmesini sağlamak olarak belirtilir.

Bu eğitimin faydaları nelerdi?

Verilen eğitimle birlikte çocukların, kendini ifade edebilme becerisini ve yaratıcılık zevkini geliştiriyoruz. Bununla birlikte estetik duygusu, motor ve ritmik gelişim, ses ve dil gelişimi gibi konularda ilerleme sağlıyoruz. Bilişsel gelişim ve soyut düşünme konularında katkı koyduğumuz çocuklar; müzikal yönden de önemli ilerlemeler elde ediyor. Bununla birlikte ‘dikkat’ becerilerini geliştiren çocuklar, grup çalışmalarına da kendilerini hazırlamış oluyor. Taklit ve keşfetmenin, doğaçlama ve müzik yazarlığına yol açması ile aktif bir şekilde öğrenmenin aşılandığı programlarımızda; çocuklar okuma yazmadan önce nasıl konuşması gerektiğini öğreniyor.

Hangi yaş gruplarına yönelik eğitim veriyorsunuz?

Altı grup olarak eğitim veriyoruz. Bu gruplar yedi aylık ile altı yaş ve üzeri çocuklara uzanıyor. Yedi aylık ile on sekiz aylık çocuklardan oluşan grubun ardından, her yaş grubu ayrı bir programda eğitim görüyor. Altı yaştan itibaren ise bireysel piyano dersleri de programa dâhil oluyor.

Ülkede sizin dışınızda bu eğitimi veren başkaları var mı?

Ülkemizde sayılı müzik eğitim merkezi bulunmaktadır. Ancak, bildiğim kadarıyla bebeklik çağından başlayarak eğitim veren başka bir eğitim kurumu bulunmamaktadır.