1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Naci Bayramoğlu: Kadına Mutluluk Kiralıyoruz
Naci Bayramoğlu: Kadına Mutluluk Kiralıyoruz

Naci Bayramoğlu: Kadına Mutluluk Kiralıyoruz

Naci Bayramoğlu: Kadına Mutluluk Kiralıyoruz

A+A-

 


Simge Çerkezoğlu

Her kadın için saçları hayati öneme sahip konuların başında gelmektedir.
Bu noktada ise esas olan kuafördür. Bir kuaför kadını vezir de rezil de edebilir. Naci Bayramoğlu yıllardır bıkmadan usanmadan kadınlarla uğraşan, onların tüm kaprislerine katlanan bir kuaför. Siz bakmayın onun Freud bile kadınları anlamadı ben nasıl anlayım demesine… Bana sorarsanız özünde sanatların en zorunu icra etmek için bıkmadan usanmadan çalışmaktadır.


Öncelikle Kıbrıs’a gelişinizin nasıl olduğunu öğrenebilir miyim?
Kıbrıs’a teklif üzerine geldim. Burada bir salon vardı, onu çalıştırmam için teklif sunuldu. O yıllarda İstanbul’daki yoğun çalışma temposu ve kendime vakit ayıramamam sonucunda buraya gelme kararı aldım. Kendime ve hayatıma burada daha çok zaman ayırabileceğimi düşündüm. Sekiz yıldan bu yana da burada yaşıyorum.

ÖZNE İNSAN

Kıbrıs’ta yaşamak nasıl, memnun musunuz burada olmaktan?
Sosyal çevremiz ve yaşam koşularını yeterli görmüyorum ama bunun dışında dağ, deniz, hava gibi tabii unsurlar fevkalade güzel. Sosyal yaşam standartları daha kaliteli olabilirdi. Parkları, bahçeleri veya bisiklet yolları gibi… Şimdi bize ütopik geliyor olsa da aslında bunlar normal ve olması gereken şeyler. Ada ülkesinde insanlar böyle yaşıyor. Ülke olanaklarına baktığımızda bunların hiçbiri maalesef yok. Sosyal çevre koşulları gelişirse hepimiz burada olmaktan ve yaptığımız üretimlerden daha fazla tat alabiliriz.

Mesleğinize dönecek olursak, kuaförlük doğru yapıldığı taktirde bana göre apayrı bir sanat. Siz kendi mesleğinizi nasıl ifade edersiniz?
Öznesi insan. Ham maddemizde saç ve boya var. Saçları boyuyoruz, kesiyoruz ve şekillendiriyoruz. Aslında atölye gibi çalışıyoruz. Dolayısı ile canlı üzerine yapılan tek estetik sanat da diyebiliriz. Bu tip meslekler daha çok moda başlığı altında hayat buluyor. Defileler bunun en güzel örneği. Defile bir kompozisyon işidir. Saçı, makyajı ve kıyafeti, podyumu, ışığı ve kurgusu ile bir bütündür. Ülkede bunlar yok, dolayısı ile bizim yaptığımız meslek biraz daha ihtiyaca dayalı yönü ile yaşanıyor. Bunun dışında farklı çalışmalarımız ve değiştirdiğimiz insanlar da oluyor. Adada dışa dönük fazla kültür alışverişi de olmadığı için insanlar kolaylıkla her şeyden sıkılabiliyor. Buna saçlar da dahil. Farklı konuları bir arada toplayan keyifli ama zor bir meslek bizim mesleğimiz. Ham maddesi insan, hatta kadın. Freud bile kadını çözememiş biz nasıl çözelim. Bir anlamda kadını yeniden yapılandırıyoruz ona bir müddet için de olsa mutluluk kiralıyoruz.

İHTİYACA GÖRE HİZMET

Kıbrıs’ta çok fazla kuaför var ama aslında kuaför yok…
Bizim sektör çok dağınık ve sektörleşemediğimiz için de bu şekilde algılanıyor. Hemen hemen tüm meslek dallarında aynı sıkıntı var. Oysa her meslekte standart ortaya çıkmalı, o mesleğin standardı olmalı, bunu da çeşitli kolluklar belirler. Tüm kolluklar tam ve takım olarak çalışmaya başladığı zaman zaten bu durum mümkün olmaz. O zaman denetimi olan ve standardı belirlenmiş bir sektöre dönüşür. Oysa şimdi ihtiyaca dayalı bir hizmet veriyoruz. Mesleğimizin en önemli parçası eğitim. Sürekli koleksiyonları takip etmek gerek. Markalar bize neden yılda dört, beş eğitim organize ediyorlar sürekli koleksiyonları öğretip uygulatmak için. Bunun yanında bize doğru saç nasıl kesilir tekniklerini de öğretip sertifika veriyorlar. Bunlar sıra ile oluyor ve zaten sırası ile de yapılınca işin bir kalitesi oluşmuş oluyor.

Hangi kadın modeli sizin için makbuldür? Ne istediğini bilen mi, kendini sizin ellerinize bırakan mı?
Benim için hepsi uygundur ama ne istediğini bilen insanla çalışmak her zaman daha kolaydır. Kadının bir defa kendi stil ve tarzını tanıması gerekiyor. Sevdiği şeyleri bilmesi gerekiyor. Hangi renklerin kendisine yakıştığını, hangi aksesuarları takarsa abartılı görüneceğini bilmeli. Burada kişinin kendini tanıması gerekiyor. Biz bir noktaya kadar yardımcı oluyoruz, anlatıyoruz ama yine de kişi kendini bilmeli. Tabii insanın ruh haline göre de duygu durumu değişebiliyor. O gün kişi kendini kötü hissediyor da olabilir. Bunlar da insanı zaten başlı başına değişikliğe itiyor. Her gelen kadının saçını yapmıyorum. Bazen sen birkaç gün düşün öyle gel diyorum. Saç da sonuçta yıpranan bir şey oysa hayatımızın sonuna kadar taşıyacağımız malzeme. Biz onu günübirlik harcarsak elimizde zaten bir malzeme kalmaz. Önemli olan kişinin yaşam stili ile tarzını harmanlayıp ona yakışanı onun taşıyabileceği şekilde anlatarak uygulamak.

SÜREKLİ ÇALIŞMAK

Mesleğiniz dışında hala yayında olan bir de televizyon programınız var sanıyorum…
Saç Hayat Programı Kıbrıs Genç Tv’de Perşembe öğleden sonraları canlı olarak yayınlanıyor. Daha çok benim kendi meslek alanıma giren insanlarla saçı da içinde barındıran konuları konuşuyoruz. Bu fotoğrafçı da olabiliyor, diyetisyen de… Zengin bir program olduğunu düşünüyorum. Daha önce de farklı formatlarda televizyon programlarım oldu. Bana bir şey yapmadan durmak boşa geçen zaman gibi geliyor. O yüzden sürekli çalışmayı seviyorum. Böylece mesleğimi de beslemiş oluyorum. Program yapmak demek ayrı bir çalışma ve alt yapı gerektiriyor. Bu durum da beni okumaya ve araştırmaya itiyor. Bana da izleyicilere de faydası dokunduğunu düşünüyorum.

Bir de yeni kitabınız var, ondan da bahsedebilir miyiz?
Evet, o da “Saç Ve Hayat” ismi ile 6.45 Yayınları’ndan basılan bir deneme kitabı. 6.45 yayınlarını takip ettiğim, çizgisi farklı bir yayınevi. Burada da Türkiye’de de satılacak. İçerisinde farklı konu başlıkları ile hem mesleğimdeki kişisel deneyimlerime, çıraklığıma, başlangıcıma değiniyorum hem de saça dair zengin içerikli bilgiler sunuyorum. Özellikle kendi sektörüm için hazırladığım bir kitap çünkü ben kendi sektörümle ilgili okuyacak kitap bulamıyorum. Müfredat olarak yayınlananlar haricinde çok az kitap var.  Ortalama ayda üç yüz kitap basılıyor dersek bizim sektöre ilişkin de on taneden fazla kitap olmadığını düşünürsek bu aslında acıklı bir durum. Biz nereden bilgi edineceğiz. Kuaförler ayağı yere basan, temeli olan bilgiler almalılar. Bunları da ancak eğitim ve kitaplarla alabiliriz ancak herkesin de eğitme gitmesi mümkün değil.

Mesleğinizin çabuk değişen ve gelişen bir meslek olduğunu söyleyebilir miyiz?
Elbette mesleğimiz değişiyor ve gelişiyor. Zaten hayatın akışı içinde hiçbir şey aynı kalmıyor. Önemli olan bu değişimi yakalamak ve ona ayak uydurabilmek. Yoksa hem mesleğin değişiminin hem de insanların değişime olan ihtiyaçlarının sonunun gelmesi mümkün değil.

Bu haber toplam 2902 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 156. Sayısı

Adres Kıbrıs 156. Sayısı