Nami: Güneş enerjisi için çalışmalar sürüyor
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, zamların zamana yayılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Bu tip yaklaşımlar 2009-2013 yıllarında denenmiştir ve Kıb-Tek’e yaklaşık 200 milyon doların üzerinde borca sebep olmuştur
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, zamların zamana yayılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Bu tip yaklaşımlar 2009-2013 yıllarında denenmiştir ve Kıb-Tek’e yaklaşık 200 milyon doların üzerinde borca sebep olmuştur. Bizim bu tip popülist yaklaşımlara itibar etmemiz mümkün değildir” dedi.
Nami, Kıb-Tek’in nakit akışında bozulmalara tabi kaldığında borçlanmak zorunda kaldığına işaret ederek, böyle bir durumda, finansman maliyetlerinin azaldığını, bunun da tüketiciye artan maliyet olarak yansıdığını söyledi.
Başbakan Tufan Erhürman’ın tüm kabine üyelerinin katılımıyla düzenlediği basın toplantısında konuşan Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, elektrik zamları ve enerji konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Fiyat ayarlamaları ve zamların gereken ön bilgi verilmeden, gizlice ve sessizce yapıldığı yönündeki söylemleri eleştirerek, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, Elektrik İnkişaf Yasası'nın açık ve net olduğunu vurguladı.
Yakıt bedelindeki değişime göre her ay, sabit bedelde de yılda bir kez olmak üzere temmuz ayında düzenleme yapılması gerektiğine işaret eden Nami, “Burada öngörülmeyen herhangi bir fiyat düzenlemesi yoktur” dedi.
“ELEKTRİK FİYATLARI, ELEKTRİK İNKİŞAF YASASI’NA GÖRE DÜZENLENİYOR”
Elektrik tarife ve ücretlerinin Elektrik İnkişaf Yasası Fasıl 171’e göre düzenlendiğine işaret eden Nami, nizamnamede elektrik fiyatlarının düzenlenmesinin Elektrik İnkişaf Yasası’nın 23. Maddesinin 1.fıkrasında yer alan maliyet unsurları tahtında hesaplanan ortalama maliyet fiyatıyla gösterildiğini aktardı.
Nami, saat başına düşen ortalama maliyet fiyat hesaplama formülünün ise iki ana unsurdan oluştuğuna dikkat çekerek, birincisinin yakıt bedeli, diğerinin ise sabit bedel olduğunu anlattı.
“SABİT BEDELİN KENDİNDEN UNSURLARI VAR”
Yakıt bedelinin kendinden izahlı olduğunu ancak sabit bedelin kendinden unsurları bulunduğuna işaret eden Nami, sabit bedel denilen maliyet unsurunun 7 tane alt başlığı bulunduğunu, bunların en büyüğünün ise Kalecik Santrali kira bedeli olduğunu ve bedelinin 7.5 kuruş olduğunu kaydetti.
Diğer bedelleri de aktararak, personel giderin 6.8 kuruş, emekli fonu giderlerinin ise 6.5 kuruş, yatırımlar bedelinin 5.5 kuruş, amortisman maliyetlerinin 2.7 kuruş, genel giderlerin 1.5 kuruş, finansman bedellerinin 0.1 kuruş olduğunu ifade eden Nami, bunlara 54.45 kuruşluk yakıt bedelinin eklenmesiyle 85.05 kuruşluk maliyete ulaşıldığını belirtti.
Nizamnamede elektrik tarifelerinin uygulanmasında gereken prosedürün bu şekilde olduğuna dikkat çeken Nami, nizamnamede belirtilen sürelerde gerekli düzenlemelerin yapılmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
“YASA DOĞRUDAN BİR SORUMLULUK YÜKLÜYOR”
Bu fıkra altında yükümlüğü olan kendilerinin, yükümlülüklerini yerine getirmemelerinden doğacak kurum veya tüketici zararlarından sorumlu olacaklarına işaret eden Nami, yani yasanın kendilerine doğrudan bir sorumluluk yüklediğini belirtti.
GEÇMİŞ KIB-TEK YÖNETİMİ TARAFINDAN YASAYA AYKIRI DÜZENLEMELER
Özdil Nami, göreve geldikleri günden bu yana sürdürdükleri çalışmalar neticesinde, Elektrik İnkişaf Yasası uyarınca maliyet ve tarife hesaplamalarında baz alınması gereken düzenlemelerin geçmiş Kıb-Tek yönetimi tarafından yasaya aykırı uygulandığını ve gereken düzenlemelerin yapılmadığının tespit edildiğini kaydetti.
Bunun parasal tutarının 66 milyon TL olduğuna işaret eden Nami, konu hakkında gereken yasal incelemeyi yapmak üzere Maliye Teftiş Kurulu’nun bilgilendirildiğini kaydetti. Nizamnameye göre, yapılması gereken düzenlemelerin yapılmamasının sonucunda 2018’de hükümetleri tarafından yapılan tarife düzenlemelerinin, oransal olarak yüksek olduğunu ifade eden Özdil Nami, bunu ifade ederken bir mazeret olarak değil, fiili durumun bu olduğunu belirtmek için söylediğini ifade etti.
Gelinen noktada Güney Kıbrıs ile durumu karşılaştırdıklarında ise, KKTC ve Güney Kıbrıs’ta üretim santralleri ve kullandıkları yakıtın birebir benzerlik teşkil ettiğine dikkat çeken Özdil Nami, yenilenebilir enerji üretiminde Güney Kıbrıs’ın ağırlıklı olarak AB finansmanı yardımıyla solar üretim yanında rüzgar enerjisi üretimi yapılan birimlere de sahip olduklarını anlattı.
KKTC’DEKİ ELEKTRİK MALİYETLERİ GÜNEY KIBRIS’A GÖRE DAHA UCUZ
Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, yenilenebilir enerji üretimi fazla olan Güney Kıbrıs’ın elektrik tariflerini Kuzey Kıbrıs’ın elektrik tarifeleriyle mukayese ettikleri zaman, elektrik üretim santralleri aynı tip ve aynı yakıt kullanmalarına rağmen KKTC’deki elektrik maliyetlerinin Güney Kıbrıs’a göre daha ucuz olduğu sonucuna vardıklarını belirtti.
Konu hakkında örnekler de veren Özdil Nami, göreve geldikleri Aralık 2017 tarihine bakıldığında KKTC’de 59 kuruş olan 1. Konut tarife fiyatının, Güney Kıbrıs’ta 63 kuruş; 1. Ticari tarife fiyatının KKTC’de 54 kuruş, Güney Kıbrıs’ta ise 62 kuru; Sanayi tarife fiyatının ise KKTC’de 54 kuruş, Güney Kıbrıs’ta 62 kuruş olduğunu aktardı.
Nami, Temmuz 2018’de fiyat ayarlamaları yapıldıktan sonra bakıldığı zaman ise 1. Konut tarifesinin KKTC’de 85 kuruş, Güney Kıbrıs’ta 90 kuruş; Ticari tarifenin KKTC’de 81 kuruş, Güney Kıbrıs’ta 88 kuruş; Sanayi tarifesinin ise Kuzey Kıbrıs’ta 81 kuruş, Güney Kıbrıs’ta 88 kuruş olduğunu belirtti.
Bu rakamlara bakıldığında, bu maliyetlerle iş yapılması, rekabet edilmesi imkansızdır gibi söylemlerin aslında elektrik maliyetlerinden değil, başka unsurlardan kaynaklandığını ifade eden Nami, kamuoyunda sıkça konuşulan “Güneş enerjisi” konusuna da değindi.
GÜNEŞ ENERJİSİ İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Güneş enerjisinden azami şekilde faydalanmak için çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürdüklerini beliren Nami, yenilenebilir enerjiden daha fazla yararlanmak için gerçek ve tüzel kişilerin başvurularında Kıb-Tek’in ilgili yerdeki trafo ve fiberdeki kapasitesine göre teknik nedenlerden dolayı yaptıkları kısıtlamayı azalttıklarını kaydetti.
Başvuruların sahiplerine daha fazla solar enerji sistemi kurum imkanı sağladıklarına dikkat çeken Özdil Nami, yenilenebilir enerji kurumundan izin belgesi alarak yapılan üretimin kapasitesinin 18 megawatt olduğunu vurguladı.
Kıb-Tek’ten teknik değerlendirme sonrası onayı alınarak, kurulum izni verilen kapasitenin ise 16.5 megawatt olduğunu, 5-6 aylık süre içerisinde kapasitenin 35 megawatta ulaşacağını anlatan Nami, dinamik bir başvuru ve kurulum süreci olması nedeniyle kapasitenin önümüzdeki yıl, bu günlerde 45-50 megawatt seviyesine ulaşmasını öngördüklerini söyledi.
Bir önceki tarife ayarlamasında kuruma son alınan iki dizel jeneratörün sağladığı verimliliği, eski nizamnamede gereken değişikliği yaparak maliyetlere yansıttıklarını ifade eden Nami, “Maliyetler 3-4 kuruş daha yüksek olması gerekirken, bunda tasarrufa giderek, 3-4 kuruşu faturalardan tenzil ederek, daha ucuz elektrik arzını sağladık” dedi.
“HAZİRAN AYINDA 7.7 KURUŞLUK FİYAT ARTIŞINI DEVLET YÜKLENDİ”
Haziran ayında fuel oil fiyatlarındaki artış ve dolar kurunun karşısındaki kaybını vatandaşa, haliyle sanayici, turizm sektöre ve genelde reel sektöre yansıtmadıklarını belirten Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, bu noktada yapılması gereken 7.7 kuruşluk fiyat artışını devlet olarak kendilerinin yüklendiğini ve devlet kurumlarının tükettiği elektrik fiyatına yansıttıklarını vurguladı.
Bakan Nami, solar kapasitenin artması sonucu dizel jeneratöre göre daha fazla yakıt tüketmeleri nedeniyle daha maliyetli olan buhar tribünlü santrallerini daha geç devreye aldıklarını, buradan elde ettikleri tasarruflarla da maliyette düşüş elde ettiklerini, bunu sürdürmeye devam edeceklerini anlattı.
Üzerinde çalıştıkları başka bir tedbirin ise, talep yönetimiyle ilgili olduğunu ifade eden Bakan Nami, henüz bir son noktaya gelmemekle birlikte, bu çalışmalar tamamlandığı takdirde, günün belli saatlerinde, özellikle elektrik talebinin az olduğu saatlerde, mevcut tariflerden daha düşük fiyatlarda tarifelendirme imkanı sağlanacağını kaydetti.
TEŞVİKLER MALİYET UNSURU DEĞİL
Öte yandan, reel sektöre verilen bir kısım teşviklerin maliyet unsuru olduğu yönündeki söylemlere değinen Nami, bu teşviklerin kurum üzerinde maliyet unsuru olmadığına dikkat çekti. Nami, bu teşviklerin merkezi bütçe üzerinden verildiğini ve kurumun bunları Maliye’den tahsil ettiğini anlattı.
Teşvik alan kesimlerin maliyetlerinin diğer kesimlere yansıtılmadığına işaret eden Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Türkiye ile çift taraflı, yani elektrik alıp satılabilecek bir sistemin yani enterkonnekte kablo projesi kurulması gerektiğini kaydetti.
Bu proje kapsamında KKTC’de elektrik arzının daha güvenilir bir noktaya geleceğine işaret eden Bakan Nami, böylece maliyetlerde de düşüş sağlanabileceğini vurguladı.
Bunun yapılabilmesi için projenin en erken ne zaman yapılabileceğinin netleşmesi; kablo maliyeti ve finansmanın nasıl karşılanacağının belirlenmesi gerektiğini ifade eden Bakan Nami, tüm bunların netleşmesi için ise göreve geldikleri günden bu yana yoğun bir çaba gösterdiklerini dile getirdi.
“YENİ YATIRIM YAPILMASI ŞART”
Ankara’ya yaptığı resmi ziyaretlerde, ilgili bakanlıkla konunun ele alındığını, yurda döndüklerinde ise gereken yazışmaların yapıldığını ifade eden Nami, Türkiye’deki seçim süreci nedeniyle konu hakkında henüz yazılı bir cevap alınamadığını belirtti.
Konun en erken zamanda netleşmesi için çalışmaların devam ettiğine işaret eden Nami, enterkonnekte kablo projesinin hayata geçmesinde teknik nedenlerden dolayı gecikme olması halinde, Kıb-Tek tarafından yeni yatırımların yapılmasının da zorunlu olacağına dikkat çekti.
Nami, kamuoyunda yanlış bir algı oluşturulduğunu, buna göre LNG kullanılarak üretim yapma kapasitesine sahip yeni yatırımlar yapılırsa elektrik fiyatlarının derhal düşeceği kanaatinin yayılmaya çalışıldığını ifade ederek, durumun böyle olmadığını, çünkü yatırımların bedelinin ödenmesi gerektiğini kaydetti.
Bu yatırımların bedellerinin 4 yıl gibi bir sürede makineleri sağlayan firmalara ödenmesinin öngörüldüğüne dikkat çeken Bakan Nami, “Bu da şu anlama geliyor, yeni makinelerle elde edilecek yakıt tasarrufunu tüketiciye yansıtmayacaksınız, aynı fiyatlarla elektriği satmaya devam edeceksiniz, bu oluşan farkı da makineleri aldığın firmalara ödemek durumunda kalacaksınız. Dolayısıyla bunu yeni yatırım yapılmaması gerekir diye söylemiyorum. Bilakis yeni yatırım yapılması lazım, ancak yanlış beklentilere de kamuoyunu sürüklememek lazım” dedi.
“ELEKTRİK İNKİŞAF YASASI AÇIK VE NET”
Zamların zamana yayılmasının daha doğru olacağı yönündeki görüşlere de değinen Nami, şöyle devam etti:
“Bu tip yaklaşımlar, 2009-2013 yıllarında denenmiştir. Kıb-Tek’e yaklaşık 200 milyon doların üzerinde borca sebep olmuştur. Bizim bu tip popülist yaklaşımlara itibar etmemiz mümkün değildir. Çünkü Kıb-Tek bu tür nakit akışında bozulmalara tabi kaldığında borçlanmak zorunda kalmaktadır. Bu sefer finansman maliyetleri azalmakta, bu da tüketiciye artan maliyet olarak yansımaktadır.”
Fiyat ayarlamaları ve zamların gereken ön bilgi verilmeden, gizlice ve sessizce yapıldığı yönündeki eleştirilere de değinen Nami, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, Elektrik İnkişaf Yasası'nın açık ve net olduğunu vurguladı.
Her ay yakıt bedelindeki değişime göre düzenleme yapılması gerektiğini, sabit bedelde de yılda bir kez Temmuz ayında düzenleme yapılması gerektiğini vurgulayan Nami, “Burada öngörülemeyen herhangi bir fiyat düzenlemesi yoktur” dedi.
KDV’den tenzilat yapılarak bir desteğin yapılmasının da kamuoyunun gündeminde getirildiğine dikkat çeken Bakan Nami, bunun Maliye Bakanlığı’nın bileceği bir konu olmakla birlikte, KKTC’de elektrik faturalarına yansıtılan KDV oranın yüzde 10, Güney Kıbrıs’ta ise yüzde 16 olduğunu sözlerine ekledi.