Napacayık?
Kıbrıslıtürkler Cahit Sıtkı Tarancı’nın Otuzbeş yaş şiirindeki şu satırları anlatıyor: “.....Geç farkettim taşın sert olduğunu...Su insanı boğar...Ateş yakarmış...Her doğan günün dert olduğunu..İnsan bu yaşa gelince anlarmış”..Gerçi şiir 35 yaş duygularını içerir ama, bir şeyin farkında olma durumunu çok güzel izah eder..
***********
Gerçekten, bu günlerin gelebileceği son ve çare bulunamaz noktada farkedildi. Ne kadar “Naif” insanlarmışız!. Bırakın belli bir ideoloji planla yürütülen ve amaçlanan bu “son durum”u savunanları, çoğu muhalifler, hatta bazı entelektüeller bile sonumuzun ne olacağını anlayamadı ya da anlamak istemedi..Muhalefette, hele iktarda iken de..
***********
1980’lerde bir seçim münasebetiyle, Girne Kapısında, az bir kalabalığa hitap eden Alpay Durduran’ın konuşmasından bizi uyaran bazı cümleleri anımsıyorum: “ Buranın idaresini bize vermeyecekler..Yakamıza bir sürü “madalya” iliştirdiler: Alın size Anayasa, alın size Meclis, alın size Hükümet, ....Bunlar hep gösteriştir, söz hakkımız, geleceğimizi belirleme yetkimiz yoktur ve olmayacaktır.”
***********
Aynı yıllarda geleceği gören Dr.Kaya Bekiroğlu şunları söylüyordu: “Gün gelecek Kıbrıslıları parmakla gösterecekler: Bunlar eski ve hakiki Kıbrıslılar diye!”
Ülkesine sahip çıkamayanlar sadece Kıbrıslıtürkler değildir..Hocalarımız bize derdi ki “Ülke yöneticileri çok güçlüdür, olanakları, elindeki kurumlar çok fazladır, sivil halkın böyle imkanları yoktur..Sivil halk ancak aydınlanma, farkedebilme yöntemiyle uzun vadede iktidarları değiştirebilirler.”
***********
Bu yazı, bugünkü halimizi geç idrak edenleri mahcup etmek, hırpalamak için yazılmamıştır. Sosyolojik olarak biliyoruz ki; Kıbrıs halkları, özellikle “azınlık” sendromu da yaşayan Kıbrıslıtürkler “koloni toplumu” olmaktan kurtulamadı. Bu bir kültürdür. Bu nedenle devlet kurduğu halde başka bir ülkenin kolonisi haline gelmeye karşı etkili bir karşı duruş sergileyemiyor. Eleştirir, söylenir, kızar ama sonunda mevcut yaşamını, işini, avantajlarını riske atmaktan korkarak kabuğuna çekilir..
***********
İstikrarsız ve ne yaptığını bilmeyen ülkelerde sık sık seçim yapılır..Bugüne kadar yapılan seçimler kuzey bölgenin kaderini değiştiremedi. Bu sefer değişir mi? Son aylarda 10 bin kişinin vatandaş yapılması nedeniyle bir kısım Kıbrıslıtürk oy kullanmama tepkisine girdi. 1974’lerden beri 100 binler vatandaş olmuş, seçmen sayısı her seçimde ikiye katlanmış, ama dedik ya “geç farkettim taşın sert olduğunu” misali..
Sahi, Napacayık??