
Narin Güran cinayeti davasında anne Yüksel Güran için beraat talebi
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan anne Yüksel Güran, avukatı aracılığıyla beraatini ve tahliyesini istedi.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada, sanık anne Yüksel Güran'ın "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına karşı bölge adliye mahkemesine istinaf başvurusu yapıldı.
Anne Yüksel Güran'ın avukatlarından Yılmaz Demiroğlu tarafından Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmek üzere yargılamanın yapıldığı 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne istinaf dilekçesi sunuldu.
Dilekçede, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 28 Aralık 2024'teki karar duruşmasında, "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan anne Yüksel Güran'ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığı anımsatılarak, mahkumiyet kararının bütün yönleriyle hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğu öne sürüldü.
"Kesin ve açık ispata dayanmayan yorumlarla verilen karar hukuka aykırı"
Sanık Nevzat Bahtiyar'ın tüm beyanlarının çelişkili, akla, mantığa ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddia edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Narin'in kamera saatine göre son görülme anı ve yine cansız bedenin araç ile dereye götürülme anına ilişkin kamera kayıtları arasındaki zaman dilimi oldukça kısadır. Bu zaman dilimi içerisinde aile fertlerinin olağan dışı iletişim kayıtlarının bulunmadığı, cansız bedenden çabuk kurtulmaya yönelik davranış şekli, Narin'in Kur'an kursunda kullandığı eşyalar ile birlikte çuvala konulduğu hususları da birlikte dikkate alındığında olayın aile fertleri dışında ve aile konutu dışında işlendiğini göstermiştir. Kesin ve açık ispata dayanmayan yorumlarla sanık anne hakkında verilen kararın hukuka aykırı olması nedeniyle bozulması gerekmektedir."
Olayı ardından sanık Nevzat Bahtiyar'ın hiçbir şey olmamış gibi normal hayatına devam ettiği ileri sürülen dilekçede, "küçücük bir çocuğun bedenini çuvala sığdıran, cansız bedeni dere kenarında saklamaya çalışan ve hiçbir şey olmamış gibi normal hayatına devam eden birinin başkalarını suçlayıcı ifadelerine şüphe ile yaklaşılması gerektiği" savunuldu.