NARCİSSUS
Narcissus bir gün bir su birikintisine doğru eğilerek oradaki sudan içmeye başlar.
Bu sırada, birikintide yansıyan yüzünü görür.
Kendi yüzünü görünce önce şaşkınlığa düşer, sonra kendini hayranlıkla seyre dalar ve kendine âşık olur.

FREUD
Asırlar sonra Avusturya'lı nörolog Sigmund Freud, çıkar ve der ki:
"Kim kendine sevdalanırsa ona narsist denir!"
O gün bugündür, kendini sevenlere, kendinden başkasını gözü bile görmeyenlere bu öyküye atfen ''narsist'' denir olmuş.

Süper hikâye değil mi?


DEV AYNASI !..
Okuduğumuz, seyrettiğimiz, dinlediğimiz şeylerden, kültürümüze yerleşen sözcüklere bir bakın lütfen !..
Turbo, süper, ultra, mega, hiper...

Her şeyimizin "süper" olması;
Kendimizi dev aynasında görmemiz;
Toplumsal yaramıza da iyi geliyor !..

KKTC'nin dört bir yanı kendinin "bir numara" olduğunu söyleyen gazeteler, tv'ler, tv programları, marketler, iş yerleri ve "süperstarlar"la doldu..!


EVRENİN MERKEZİ SARAYÖNÜ !...
İşin en ilginç yanı:
Dünyayı gözünüz görmüyorsa, narsizminizin altı boşsa, o zaman bu yalnızca bireylerin hissettiği bir duygu olarak da kalmaz...
KKTC'nin ve Sarayönünün evrenin merkezi olduğu fikriyle, yemediğiniz içmediğiniz yer, dağıtmadığınız arsa, vermediğiniz söz kalmaz...
Sonunda toplumu da, kendi yansımasına sevdalanan Narcissus'a benzetirsiniz.

ÇİLE
"Yola devam"...
Biz çok güçlüyüz fakat aramızda bunu çekemeyen "Rumcular" var", dersiniz..!
Tam bir "Narsistler İmparatorluğu'' yaşar ve yaşatırsınız...

UBP kurultayının tekrarına da az bir zaman kaldı !..

Eh!
Artık görevi, gece kurtarma ekipleri olarak göğsünde kocaman "S" harfi çıkan pelerin giyip, eli iş gören "Supermen"ler alır..!

"Aynalar, söyleyin bana ben kimim'' diyordu Necip Fazıl, ''Çile'' şiirinde...