1. YAZARLAR

  2. Tümay Tuğyan

  3. NAVTEX uzatılır mı?
Tümay Tuğyan

Tümay Tuğyan

NAVTEX uzatılır mı?

A+A-

 


Sismik araştırma yapmakla görevli Barbaros Hayreddin Paşa’nın 30 Aralık’tan bu yana Mağusa’da sürdürdüğü bekleyişin sonunda dümen kıracağı rota, Kıbrıs sorununun önümüzdeki süreçteki seyrini belirleyecek.

Rum lider Anastasiadis’in dün Rum siyasi parti başkanlarıyla yaptığı toplantıdan, bu anlamda öncekilerden farklı bir karar çıkmadı.

Anastasiadis’in özetle söylediği, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti'nin egemenlik hakları tanınmadığı sürece masaya dönmesinin mümkün olmadığı’...

Yani gözler bir kez daha Türkiye’de.

Barbaros için yeni bir Navtex yayınlanacak mı?

Şimdi bütün mesele bu.

Barbaros, Türkiye’nin, Rum tarafının atacağı adımlara bağlı olarak bir karar üretmesi maksadıyla Mağusa’da bekletiliyordu.

Peki Anasatasiadis’in son açıklamaları, Türkiye’nin kararını nasıl etkileyecek?

***

Rum basını Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun, Barbaros için yeni bir Navtex yayınlaması konusunda Türkiye’den talepte bulunduğunu iddia ediyor.

Bu iddia, ne yazık ki müzakerelerin yeniden başlaması yönündeki beklentileri yaralar nitelikte.

Çözüme en çok ihtiyaç duyan taraf olarak, Kıbrıslı Türk liderliğin bu anlaşmazlıkta üstlenmesi gereken misyon, Türkiye’nin tavrını sertleştirecek pozisyonlar almaktan kaçınmak olmalıdır.

Şu anda, gerginliği daha da tırmandıracak girişimlere değil, mevcut ortamı yumuşatacak ve tarafları yeniden masa başında buluşturacak iyi niyetli girişimlere ihtiyaç var.

Bu girişimlerin başında da Navtex’in süresini uzatmamak geliyor.

Barbaros’un bölgede sismik araştırmalara devam etmesi, müzakereleri ertelemekle eşdeğer olduğundan, böylesi bir yol haritasından lehte sonuç almanın ne yazık ki imkanı yok.

Bu noktada Kıbrıslı Türk liderliğin üzerine düşen de, Türkiye’den bu amaca yönelik adımlar atmasını istemektir.

Aynı şekilde Rum tarafının da, beklentileri sürekli yükselterek, sürekli yeni koşullar öne sürerek, durumu daha da zorlaştırmaması gerekiyor.

Anastasiadis’in sürdürmekte ısrar ettiği bu tavırdan bir an önce vazgeçip, Barbaros’un ‘beklemede’ olduğu bu ‘ara’ dönemi, Kıbrıs müzakere süreci için yeni bir fırsata dönüştürme kabiliyetini göstermesi şart.

***

2015 yılı, Kıbrıs sorununun doğrudan taraflarından biri olan Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemli.

Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi, Kıbrıs müzakere sürecinin seyri açısından kritik bir eşik.

Hem Kıbrıslı Türkler’in yeni ‘görüşmecisinin’ belirlenmesi adına...

Hem de propaganda döneminde sürecin nasıl bir malzeme haline getirileceğinin tayin edilmesi adına!

Seçim dönemlerinde Kıbrıs sorunuyla ilgili söylem maalesef sertleşiyor.

Bunu defalarca yaşayıp gördük.

Dağılmış bir müzakere masası, halihazırda seçim dönemlerinde sertleşme potansiyeline sahip adaylar için, çok daha ‘elverişli’ bir zemin yaratacaktır.

Bu, bir tehlike.

Oysa bizim şu anda sertleşmeye değil, daha da gerilmeye değil, yumuşamaya, tansiyonu düşürmeye ihtiyacımız var.

Başta Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum liderlik olmak üzere, Kıbrıs sorunuyla ilgili tüm taraflar, gerginlik politikalarından uzaklaşıp, yapıcı adımlar atmak zorunda.

Bu yazı toplam 2061 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar